Peru halkı, Peru Komünist Partisi ve dünya komünist hareketinin hafızasındaki özel anlamıyla “Başkan Gonzalo” Marksizm Leninizm-Maoizm ideolojisine dayanarak halk savaşı stratejisini Peru Devrimi’nin ilerleyişine yaratıcı bir şekilde uygulayarak 8 yıl gibi kısa bir sürede devrimi başkent Lima’nın hissedeceği mesafeye taşımış; Stratejik Saldırı Aşamasını planlamak üzere geldiği başkentte tutsak düşmüştü.

O andan itibaren Peru halkına, Peru Komünist Partisine, yoldaşlarına ve uluslararası proletaryaya karşı duyduğu sorumluluğu, enternasyonal proletaryanın mücadelesinde parlak bir yaratıcılık ve komünist tutum olarak anılacak olan ünlü kafes manifestosunu yazmıştır. Denilebilir ki Reichstag yangını provokasyonunda Hitler faşizminin komünistleri ezilenler nezdinde “gözden düşürme” stratejisine karşılık Dimitrov’un mahkemelerdeki “savunma”sıyla faşizme yaşattığı yenilgi ne ise, ABD emperyalizmi ve kuklası Peru faşist devletinin, demir kafes imgesiyle Gonzalo şahsında komünistlerin aşağılanması planına karşı O’nun aslan kükreyişi edasıyla hayat verdiği manifesto düzeyindeki konuşmasıyla Peru faşist devletine tattırdığı yenilgi de odur.

Bir farkla ki, Hitler faşizminin bu saldırıyı yaparken ki tarihi koşullar, Dimitrov ve yoldaşlarına onurlarıyla birlikte özgürlüklerini de koparıp almaya imkan verirken, Gonzalo; Peru halkının, Peru Komünist Partisinin ve bir komünist önder olarak kendi onurunu korumaya bedel düşen ve ölümüne kadar süren 29 yıllık acımasız tutsaklıktan alıkoyacak olan Peru devriminin ısrarından ve enternasyonal proletaryanın sahiplenme ve dayanışmasının yaptırımcı gücünden mahrum kaldı.

Böylece O, bir daha çıkarılmamak üzere gönderildiği yeraltı hücresinde tutsaklığının 29 yıl dönümünde biyolojik olarak 11 Eylül 2021’de komünistlerin saflardan koparıldı. Başkan Gonzalo, bütün yaşam etkinliğini Peru işçi sınıfı ve halkıyla enternasyonal proletaryanın sömürü, baskı ve zulümden kurtulmalarına adamış ve görevini yapmış bir komünist önder olarak, artık, tarih denen tutanaktaki yeriyle ezilenlerin hafıza dizilmende ‘unutulmazlar’ penteonuna kaydedilmiştir.

Şu da var ki, öngörülmesi zor olmayacak gerçeklik olarak, onun Peru devrimini inşa eden ideolojik siyasal görüşleri ve tutsaklık koşullarında kararlılıkla sürdürdüğü Marksizm-Leninizm-Maoizm’e bağlılığı ezilenlerin mücadelesinde ilham olmaya devam ederken,  onun tutsaklığından sonra Peru Komünist Partisi ve dünya komünist hareketinin onu doğru anlayıp anlamadığı konusu tartışılmaya devam edecektir.

Gonzalo, Peru işçi sınıfının evladı; enternasyonal proletaryanın ve ezilen dünya halklarının parlak bir meşalesidir.

Önceki İçerikAkbelen’den Cudi’ye Talan ve Yangınların İçinde Ekolojik Mücadele Mevziini İnşa Etmek!
Sonraki İçerikMesele Devrim İse, Suçlanmanın Her Türünü ve Gürültülü Yuhalanmaların Hepsini Göğüslemeliyiz!