TASFİYECİLİĞİN BİLEŞENLERİNDEN ÖRGÜTSEL YOZLAŞMA KESİNLİKLE BERTARAF EDİLEBİLİR!

Uluslararası Komünist Hareket (UKH) ve onun bir bileşeni olarak Türkiye- Kuzey Kürdistan devrimci ve komünist hareketi içerisinde tasfiyecilik çok yönlü olarak sürmektedir. Genel anlamda devrimci kriz olarak telakki ettiğimiz de budur. Maoist Komünist hareket olarak özellikle MKP 1. Kongresiyle birlikte bugünlere kadar tasfiyecilik karşısında tespitler, eleştiriler ve bunlara karşı düşünce yöntemi ve çalışma tarzımızın düzeltilmesine yönelik önemli sentezlerimiz söz konusudur. Başta ideolojik kırılmalar olmak üzere bunun üzerinden gelişen siyasal, örgütsel, askeri ve kültürel olarak tasfiyeciliğin komünist hareket saflarında da uzun süredir objektif-nesnel bir gerçeklik olarak varlığını devam ettirdiği tartışma götürmez somut bir durumdur. Anlaşılmayan ise bütün bu tespitler, eleştiriler ve çözüm projeleri- olitikalarına karşın tam da bu olumsuz durumun esasta devam ettirilmesidir. Demek ki salt teorik belirlemeler yapmak yetmiyor aksine teorik ve pratik politikalarımızın örtüştürülerek bütünleştirilmesi gerekiyor. Bunun için ise sadece teori-düşünce-anlayış-çizgi yetmiyor. Bizzat bunlarla örtüşecek bir pratik hat izlenmesi gerekmektedir. Diyalektik materyalist bilgi teorisinin uygulanabilir olduğunu burada hatırlatmak isteriz. Bu anlamda çizgiyle örgütün birliği şarttır. Bu birlik ideolojik, teorik, siyasi, kültürel ve kişilik birliğini ifade eder.

İdeolojik kırılma, neyi ifade etmektedir? Her şeyden önce Marksizm-Leninizm-Maoizm (MLM) bilimi ve bu doğrultuda komünizme ve komünist ideolojiye inançsızlığın artarak sınıflar mücadelesinden uzaklaşılması, ideolojik kararlılığın ve duruşun yeterince gösterilemeyerek çeşitli türlerden tökezlemeler içerisine girilmesidir. İdeolojik kırılmaların yaşandığı alanlar ise içerisinden geçtiğimiz objektif koşullardaki sınıflar mücadelesinde bizzat siyasal, askeri, örgütsel ve kültürel olarak çeşitli nesnel ve somut görünümlerdir. Bu düzlemde anlayış ve pratiklerimizle tam da yaşanan sürecin gerisinde ya da oldukça ilerisinde bir durum gösterilerek bizzat öznesi olamayarak o süreçlerin rüzgarıyla bir o yana bir bu yana savrulmaktır. Oysa kendiliğindenciliğin tüm türevlerine karşı her bir noktadaki doğru çizgi ve somut, günceldeki doğru pratik politikalarımızda devrimci yönelimle tasfiyecilik göğüslenebilir ve bertaraf edilebilir.         

Komünist partisi de tıpkı bütün diğer her bir şey gibi canlı bir organizmadır. Ve aynı zamanda doğru ya da yanlış bir irade ve eylem birliğine sahiptir. Merkezileşmiş bir irade ve eylem birliğinin en üst düzeydeki kararlaşması ise kongreleriyle tespit edilmektedir. Kongreleriyle programda ifadesini bulan merkezileşmiş irade ve eylem birliği, tüzükte ifadesini bulan demokratik merkeziyetçilik temelinde örgütsel işleyiş ve disiplini, parti içi iki çizgi mücadelesi, demokrasi anlayışı ve uygulaması, kolektif komite çalışması ve tüm diğer anlayış, kararlaşma ve uygulamaları, görev ve sorumlukları her bir partilinin ve o örgütsel mekanizmaya gönüllü olarak giren her bir yoldaşın hakları, sorumlulukları ve görevleri kapsamında görmek ve kavramak gerekmektedir. O halde tasfiyeciliği salt teorik ve siyasal boyutlarıyla sınırlandırmamak aynı zamanda örgütsel alandaki kendiliğindencilik ve keyfiyetçilikler üzerindeki gelişmelerle de ele alıp değerlendirmek durumundayız.

MKP 3. Kongresiyle komünizm bilimi ve ideolojisinin yaşayan canlı ruhu olan ‘somut koşulların somut tahlili’ ilkesinden hareketle son derece doğru, bilimsel ve güncelleştirilmiş analizlerde bulunarak çeşitli sentezlere ulaştığını vurgulayalım. Bütün bu merkezileşmiş irade ve eylem birliği beyanlarının güncel ve somut pratik politikalarımızla hayata geçirilmesi ve maddi bir güce dönüşmesi için doğru örgütsel planlama, örgütsel politika ve işlevselliğin ortaya konması gerekmektedir ki onca söylenenler lafta kalmasın. Nitelikli bir örgütsel işleyiş ve disiplinin zorunlu ve ertelenemez bir görev olarak önümüzde durduğunu vurgulayalım. O halde birbirleriyle doğru orantılı ve ilişkili olarak nitelikli bir komünist partisi, nitelikli bir örgütsel işleyiş ve disiplinle; nitelikli bir örgütsel işleyiş ve disiplinin de yine aynı şekilde nitelikli bir komünist partisiyle ortaya çıkabileceğini hatırlatalım. Bu kapsamda partimizin niteliğini tartışmaya bile gerek yoktur. Dolayısıyla nitelikli bir örgütsel işleyiş ve disiplinde de buna muktedir olduğunu rahatlıkla ifade edelim. Bunun için kendiliğindenciliğin ve keyfiyetçiliğin panzehiri Maoist Parti’nin niteliğine uygun bir örgütsel işleyiş ve disiplin görevini yerine getirmektir. Nitelikli bir örgütsel işleyiş ve disiplinle, nitelikli örgütsel mekanizmalar ve bizzat halk kitlelerini bu yönde örgütleyebilen pratik politikaların da yolunu daha fazla ilerleteceği kesindir. ‘Her aktivist kendi çalışma alanında birer önder olmalıdır’ derken kendiliğinden değil tam aksi yönde demokratik merkeziyetçilik temelinde nitelikli bir örgütsel işleyiş ve disiplinle kendi çalışma alanlarında önderliğin icrasından bahsediyoruz. Yoksa kendi başına buyruk ve keyfiyetçi bir örgütsel mekanizma, asla Maoist komünistlerin düşünce yöntemi ve çalışma tarzı olamaz ve bu durum kesinlikle kabul edilemez. Militan devrimci çizgi ve pratik mücadelede demokratik merkeziyetçilik ekseninde nitelikli örgütsel işleyiş ve disiplin şarttır. Ancak tasfiyecilik körlemesine anlayış ve pratiklerle değil, merkezileşmiş bir irade ve eylem birliğine uygun konumlanış ve mücadeleyle mümkündür. O halde parçayı değil bütünü, bireysel çalışma tarzını değil kolektif çalışmayı, kolektiflik adına dayatılan ve bir türlü kopulamayan keyfi temeldeki bireysellikleri değil kolektif bir sorumluluğu, sadece hakları değil aynı zamanda görevleri, kendiliğindenciliği değil merkezileşerek ortaya konan irade ve eylem birliğini, demokratik merkeziyetçilik temelinde örgütsel işleyiş ve disiplini vb bütün düşünce yöntemi ve çalışma tarzımızda temel referanslarımız olarak hiç ötelemeden ideolojik, siyasal, örgütsel, askeri ve kültürel alanlardaki faaliyetlerimizi önemli ve temel görev ve sorumluluklarımız içerisinde kavrayarak yerine getirelim.

Önceki İçerikKALKTIM
Sonraki İçerikDEVRİMCİ KARAKTERDEKİ HER TUTUM VE EYLEMİ SELAMLIYORUZ!