TARİHSEL TECRÜBELERLE İLERLETİLEN VE TARTIŞMA GÖTÜRMEYECEK KADAR ŞEFFAF OLAN DEVRİMCİ BİRİKİMLERİMİZ VE BÜTÜNLÜKLÜ İLERİ POLİTİK HATTIMIZ HİÇBİR GEREKÇEYLE DEJENERE EDİLEREK GERİLERE ÇEKİLEMEZ!

Sınıflar mücadelesinin keskin çelişkileri düzleminde enternasyonal proletaryanın Türkiye-Kuzey Kürdistan’daki komünist mevzisi olan Maoist Hareket’in 40 yılı aşan kesintisiz devrimci tarihsel süreci önemli birikimler ve tecrübelerle yüklüdür aynı zamanda. Hareketimizin bütünlüklü tarihsel sürecinin her aşamasına baktığımızda bu devrimci birikim ve tecrübeleri açıkça görmüş oluruz. Olumlu ve olumsuzlukları ile hareketimizin tarihsel süreci abartılmayacak kadar devrimci bir okul niteliğindedir. Bu okuldan öğrenmek isteyenler için yığınlarca tecrübe, birikim ve materyal bulunmaktadır. Hareketimizin köklü olmasının, geniş kitlelerde maddi bir güce dönüşmesinin ve her türlü saldırılara rağmen adeta küllerinden yeniden doğarak ayağa kalkmasının altında yatan gerçek neden kuşkusuz ki MLM zemininden beslenen ve biçimlenen tarihsel devrimci birikimlerimiz, yarattığımız değerler ve ödediğimiz bedellerdir. Bu tarihsel devrimci gerçeklik hiçbir şekilde karartılmayacak ve sıradanlaştırılamayacak kadar açık ve tarihe mal olmuş bir olgudur. Bugün üzerinde yükseldiğimiz, feyiz aldığımız ve bizi güçlü kılan esas zemin hareketimizin bütünlüklü devrimci tarihsel sürecidir. Tarihini bilmeyenlerin, tarihinden öğrenmeyenlerin, tarihine eleştirel yaklaşmayanların ve toplamda tarihinden doğru sonuçlar çıkarmayanların günü ve geleceği kazanma ve ileriye taşıma zemini asla olamaz. Bu bağlamda hareketimizin genel içeriği ve yaklaşımı öğrenilmesi gereken ileri bir zemindir.
Hareketimizin devrimci tarihsel sürecinin her aşamasında berrak bir devrimcilik ve keskin sınıf kini vardır, devrimci cüret ve irade vardır, hesap sorma bilinci vardır, şeffaf bir demokrasi anlayışı ve kitle politikası vardır. Sürekli kendisini eleştirme ve sorgulama vardır, keskin bir siper yoldaşlığı ve devrimci dayanışma ruhu vardır ve hareketimizin mayasında devrimci yenilenme cüreti vardır.
Ve tabii ki hareketimizin tarihsel sürecinde çok doğal olarak, bu ileri ve devrimci birikimlerle çelişen, zayıflatan hatta bazı meselelerde olduğu gibi kendisine yabancılaşarak burjuva zemine kayan (Kardelen vb.)  süreçler ve pratiklerde bulunmaktadır. Sınıflar mücadelesinin çelişkili doğası gereği bunlar mücadelemizin her sürecinde olabilecek meselelerdir. Bunları bertaraf etmeninin ya da en aza indirgemenin temel yolu saflarımızı keskin devrimci berraklıkla örgütlemek, bilimsel devrimciliği içselleştirmek, MLM zeminden beslenen devrimci ilkelerimizi ilmik ilmik örmektir. Hareketimiz bu bilimsel devrimci zemin ve kavrayış düzleminde kedisini sürekli ileriye taşımaktadır. Ki bugün ortaya çıkardığımız bütünlüklü bilimsel devrimci sonuçlar bunun kanıtıdır. Bizler her meseleye olduğu gibi kendi tarihsel sürecimize de bütünlüklü ve eleştirel bakmaktayız. Çarpık ve grupçu bir tarih anlayışı asla ve asla devrimci bir yaklaşım değildir. Ki hareketimizin kongrelerinde bu çarpık ve grupçu tarih anlayışı keskin devrimci eleştirinin muhatabı olmuş ve oldukça ileri ve bütünlüklü bir yaklaşım ortaya çıkarılmıştır. Bu ileri tarihi bilincinden kaynaklı tarihimizin sadece belli süreçleri ya da olumlu yanlarından değil aynı zamanda olumsuzluklarından da sorumluluk duyarak sahiplenen bir yerde durmaktayız.
Yukarıda hareketimizin devrimci tarihsel sürecini, çıkardığı devrimci sonuçları ve bu zemin üzerinden sürekli kendisini ilerleterek yakaladığı ileri sonuçları özetlemeye çalıştık. Fakat tüm bu devrimci gerçekler ve ileri yaklaşımlara rağmen hala saflarımızda bu düzeyin oldukça gerisinde hareket eden, biçimlenen ve keskin olarak mahkûm ettiğimiz bazı eski geleneksel alışkanlıkları ısrarla sürdüren anlayışlar ve pratikler bulunmaktadır. Kesin olarak vurgulamak isteriz ki hiçbir politik kaygı ve mazeret bu anlayış ve pratikleri meşrulaştıramaz. Hiç kimse keyfi gerekçeler ve sorumsuz davranışlarla hareketimizin devrimci birikimlerini ve şeffaf içeriğini dejenere edemez ve gerilere çekemez. Kitle politikamızdan tutalım da, adalet anlayışımıza oradan da demokrasi anlayışımıza kadar hareketimizin yaklaşımları berrak biçimde belgeleriyle kitlelerle paylaşılmıştır.
Örgütlerimizin ve tüm yoldaşlarımızın görevi bunları kavrayarak ve bilince çıkartarak somutta temsil etmektir. Fakat özellikle bazı alanlarda bırakalım temsil etmeyi, tersine boşa çıkaran, dejenere eden yaklaşımlar ve pratikler sergilenmektedir. Bunları kesinlikle ve berrak bir biçimde reddediyoruz. Maoist hareketin tüm örgütlü güçleri ve bileşenleri devrimci ciddiyet ve sorumlulukla hareket etmek zorundadırlar. Hareketimizde olmayı ya da devrimcilik yapmayı kaba pozculuk ve bir avantaj olarak telakki edenler kesinlikle bizleri temsil edemezler. İdeolojik mücadele ve devrimci eleştiriden anlamayanlar ve yanlışlarda ısrar edenler açıkça belirtiyoruz ki hareketimizin berrak adalet anlayışıyla yaptırıma tabi tutulacaklardır.

Önceki İçerikAKP/ERDOĞAN KADERİNİ BURJUVA SEÇİMLERE BIRAKMAZ!
Sonraki İçerikRüzgâr bizlerden yanadır…