Ahmet Hoca’yı anıyor Ondan öğreniyoruz!

Değerli dostumuz, yoldaşımız Ahmet Polat (Ahmet Hoca) yakalandığı kanser hastalığı sonucu 19 Kasım 2013 günü Ankara’da yaşamını yitirerek ölümsüzleşti

Uzun mücadele tarihi boyunca defalarca maruz kaldığı ağır işkenceler ve bunları aratmayan hapishane koşulları ‘’Ahmet Hoca’’ yoldaşın sağlığı üzerinde ciddi tahribatlar bırakarak bedeninin kansere yenilmesinde büyük rol oynadı…

Ölümsüzlüğü vesilesiyle Ahmet Polat yoldaşın anısı önünde saygıyla eğilirken, her türden zulüm ve işkenceyi sınıf bilinci ve kinimizle lanetliyoruz.

O’nun yaşamı ‘’sıradan’’ değildi. O, devrim ve komünizm mücadelecisi bir devrimci olarak yaşadı. Aramızdan ayrılışı devrim davasının kaybıdır…

Doğrusu yanlışıyla Ahmet Hoca yoldaşın yaşamı öğrenilecek bir yaşamdır.

Son yıllarda partimizle örgütsel bağı olmasa da Ahmet Polat tarihimizin parçasıdır. Devrimci faaliyet ve yaşamına partimiz saflarında başlamış, devrimci yaşamıyla partimize büyük emekler vermiş ve partimiz saflarında yürüttüğü uzun mücadele tarihi boyunca büyük bedeller ödemiş olan Ahmet Hoca’yı tarihimizin parçası ve bir devrim emekçisi olarak sahipleniyor, sahiplenmekten onur duyuyoruz.

Yaşamının büyük bir bölümünü devrime adamış, devrim ve komünizm mücadelesi uğruna büyük bedeller ödemiş ve uzun yıllar partimizde faaliyet yürüterek partimize değerli emekler katmış olan Ahmet Hoca hiç tereddütsüz devrimci bir dostumuz, yoldaşımızdır. Onun partimizden örgütsel olarak kopması devrimci yaşamını, devrim ve partimize emeklerini, yoldaşlığını yok saymamıza gerekçe olamaz. Doğrusuyla hatasıyla Ahmet Hoca değerimiz ve yoldaşımızdır. Nasıl ki doğru tarih bilincimiz gereği tarihimizdeki hata ve olumsuzlukları dışımızda ele almayarak sahipleniyoruz, öyle de bu tarihimizde yer almış, emek vermiş, bedel ödemiş olan Ahmet Hoca’yı da aynı bilinçle sahipleniyoruz. Her şeyden önce O bir devrimci, devrimci mücadelenin bir emekçisi ve devrimci mücadelenin ortak değeridir. Hataları da olsa O’nun devrime emekleri ve ödediği ağır bedellerle devrimci bir değer olduğu, yoldaşımız olduğu ve tarihimizin bir parçası olduğu inkar edilemez gerçektir.

“Ahmet Hoca” yoldaşın partimizle örgütsel bağlarını koparması Parti 1. Kongremize denk gelmektedir. 1. Kongrede ortaya konan bir dizi karar ve görüşle birlikte bazı örgütsel meseleleri eleştirerek partimizden örgütsel olarak kopmuş ve ayrı örgütlenmeye girişmiştir. Ne ki ayrı örgütlenme girişimleri başarılı olamayınca bir süre sonra TKP/ML ile örgütsel ilişkilere girmiş ve faaliyetlerini bu yapı içinde sürdürmüştür. Ölümsüzleşmesine yakın zamanlara kadar TKP/ML içinde faaliyetler yürütmüştür.

Devrim davasına bağlılığı ağır bedellere karşın devrimci mücadelede gösterdiği ısrar ve istikrara paralel olup olumlu bir çizgidir. Düşmana karşı tavizsiz oluşu da bu olumlu çizgisinin göstergelerindendir. Devrimci ajitasyon ve propaganda etkinliklerindeki ‘’gençlik heyecanı’’ O’nun diri devrimci  ruha sahip olduğunun göstergesiydi. Kırıcı ve yıkıcı özellikten uzak olup tam anlamda yapıcı bir özelliğe sahipti. Daha birçok olumlu özelliğinden söz etmek mümkün. Ancak amacımız olumluluk seceresi çıkarmak olmadığı için bunları sıralama gereği duymuyoruz. Olumluluklara özet olarak değinmemizin sebebi özellikle O’nun yaşamından ve olumlu özelliklerinden öğrenme maksatlıdır. Onlarca yıl ve hatta yaşamının büyük bölümünü mücadeleye adamış bir yaşamdan genç nesillerin öğreneceği birçok tecrübe ve özellikler vardır.

Ama öğrenmek sadece olumluluklardan edinilmez. Aynı zamanda hatalardan da öğrenilir. Ahmet yoldaşın ders edinip öğrenmemiz gereken hatası partiden kopma tavrı ve bu tavrın gerekçelerinin ayrılma tavrı için son derece cılız olması gerçeğidir. İkna edici ve haklı zeminde olmayan ayrılma tavrı O’nu zayıflatan ve siyasi yaşamında sergilediği istikrarı zaafa uğratan hatasıydı. Devrimci yaşamda istikrar gösterip örgütsel yaşamda bu istikrarı zayıflatmak önemli hatası oldu yoldaşın. Ki ayrılma tavrının haklı gerekçelere oturmaması nedeniyle ayrılma tavrını hata olarak telakki edip O’nu zayıflatan ve siyasi yaşamdaki istikrarını zayıflatan olduğunu söylüyoruz. Ayrıldıktan sonra bir önceki örgütsel ve siyasi performansını yakalayamaması ve örgütsel varlık sürdürememesi de bu hatasını kanıtlamaktadır. Oysa örgütsel tavırda istikrarını korumuş olsaydı daha etkin ve verimli bir örgütsel süreç ve mücadele pratiği sergileyebilirdi. Hatalı zeminde ayrılmakla siyasi yaşamını yaraladı. Kısacası “Ahmet Hoca” yoldaşın hataları ve olumlu özellikleriyle bütün olan yaşam tecrübesi tüm devrimci militanlara ışık tutmalıdır. Çizgide yaşanan bir kırılma nasıl ki zor düzeltilirse, siyasi yaşam ve çizgide yaşanan istikrarsızlık da o kadar zor tamir edilir. İstikrar her çizgi ve amaç için büyük önem taşır. Güvenin kaynağından biri istikrardır. Birikim sağlayıp çizgileşmenin kaynağı istikrarlı olmaktır.

Sonuç olarak, tüm komünist ve devrimciler gibi değerli dostumuz Ahmet Hoca da salt doğrulardan ya da salt hatalardan ibaret değildir. Gerçek dışı övgü hakaretin ikinci yüzüdür. Devrimciler ve komünistler buna tenezzül de etmezler. Gerçekçi olup hata ve olumluluklardan söz etmek objektif ve bilimsel tutumdur. Bu bilinçle Ahmet Hoca yoldaşın olumlu özelliklerinin yanı sıra hatalarından da söz etmekten sakınmadık.

Komünist ve devrimcilerin değeri yaptıkları hatalardan vb değil, proletarya ve halk kitlelerinin kurtuluş mücadelesi ya da komünizm davası karşısındaki tavır ve tutumlarıyla ölçülür. Mücadele edip etmedikleri tayin edici ayraçtır. Hatalar ölü olmayan her nitelikte insanın gösterdiği eksiklik veya taşıdığı zayıflıktır. Maharet hata yapıp yapmamakta değil, ağır bedeller pahasına da olsa mücadele edip etmemektedir. Hoca yoldaş devrimci dürüstlükle mücadele etti, bunu yaparken yetersizliklerinden dolayı hatalara da düştü. Bu hataları gizlemek anlamsızdır. Burada yaptığımız bundan başka bir şey değildir.

Bitiririrken Ahmet yoldaşı ve O’nun şahsında devrim ve komünizm şehitlerini saygıyla anıyoruz!

Önceki İçerikDershaneler sorunu, AKP ve Cemaat üzerine!
Sonraki İçerikŞAMRAM