TARİHİN ÖĞRETTİKLERİ…

İnsanlık tarihinin, sınıf mücadeleleri tarihi olduğu herkesçe kabul gören bir olgudur. Rusya’daki 1905 Devrimi yenilgiyle de sonuçlanmış olsa, dünya proletaryası için önemli dersler çıkartılacak bir gerçektir. O dönemde yaşananlar, bugün uluslararası komünist hareketin yönünü aydınlatıcı niteliktedirler.
“1905 Devriminin yenilgisi, devrimin yol arkadaşları arasında çözülme ve yozlaşmaya yol açtı” diyor Stalin. Devrimin yükseldiği dönemlerde burjuva çevrelerden gelip proletarya saflarına katılanlar, devrimin yenilgiye uğratılmasından sonraki gericiliğin gemiyi azıya aldığı yıllarda proletarya partisinin saflarını terk ettiler. Bir kısmı açıktan düşman saflarına geçerken, bir kısmı da işçi sınıfının ayakta kalan legal kurumlarında mevzilenerek yürüttükleri çalışma ve yaptıkları propagandalarla proletarya partisini gözden düşürme gayretkeşliğine giriştiler. Sistemle uzlaşma ve çarlıkla barışma yolunu tuttular.
“Felsefe alanında, Marksizmi eleştirme, revizyondan geçirme çabaları arttı. Sahte bilimsel teorilerin örtüsü altında… Marksizmi eleştirmek moda oldu” diye yazıyordu Stalin. Hepsinin ortak bir hedefi vardı, kitleleri devrimden uzaklaştırmak, Marksizmi gözden düşürmek. Sosyalist kampın dağılmasından günümüze, yaşananlar tam da bu çerçevede sürgit devam ediyor. Hem de o günkünden daha köklü, daha saldırgan ve daha inkarcı bir biçimde.
Devrimin yenilgisinden sonra, proletarya partisi, sadece burjuva aydınlarının saldırılarına maruz kalmadı. Kendilerini Marksist gören bir kısım partili aydınların da dolaylı saldırılarıyla cebelleşmek zorunda kaldı. “Yozlaşma eğilimleri ve inançsızlık, partili aydınların, kendilerini aydın sayan fakat hiçbir zaman sağlam Marksist olmayan bir kesimini de sardı. Bunlar eleştirilerini aynı zamanda Marksizmin felsefi-teorik temellerine, yani diyalektik materyalizme karşı ve onun bilimsel-tarihsel temellerine, yani tarihi materyalizme karşı yönelttiler. Bu eleştiriler, alışılagelen eleştirilerden şu farkla ayrılıyordu ki, açıkça ve dürüstçe değil, fakat gizli ve ikiyüzlü bir biçimde Marksizmin en önemli pozisyonlarını savunma maskesi altında yürütülüyordu. … Bu ikiyüzlü eleştirilerin tehlikesi, sade parti üyelerini aldatma hesabı üzerine kurulmuş olmasında ve onları yanıltabileceğinde yatıyordu.” diyerek, bugünü dünden görüyordu Stalin yoldaş.
O dönem nasıl ki Marksistlerin önünde Marksist kılıflı saldırıları bertaraf etme acil bir sorun olarak duruyorduysa, bugün de komünistlerin, MLM’in temel teorilerine karşı yürütülen aymazca saldırılara karşı,  siyasi ve ideolojik mücadeleleri bayrak edinmeleri vazgeçilmez bir görevdir. O dönem başta Lenin olmak üzere komünistler bunu başardı. Bugün de komünistlerin başaracaklarından kuşku duyulmamalıdır. Güneş nasıl ki balçıkla sıvanamazsa, cehaletin, gayri bilimsel hamlelerin, bilimi alt etmesi olası değildir. Geçici yenilgiler mümkündür ve sınıf kavgalarının kaidelerindendir. Tarihin akışı dün olduğu gibi, bugün de ileriye doğru akmaya devam ediyor. Bu akışın önüne geçilmesi olası değildir.   

Önceki İçerikİlerlemenin önündeki her engel uygun mücadele metotlarıyla aşılmak zorundadır!
Sonraki İçerikKomünist Önder Kaypakkaya Yolumuzu Aydınlatıyor