ÖLÜMSÜZLEŞEN TUTSAKLARIN BÜYÜK ANISINA!

Dünyanın siyasi karmaşası ve sansasyonel gündemleri içinde tutsaklar sessizce aramızdan koparılıp alınıyor ve acımasızca katlediliyor! Kimi doğrudan tabuta konarak, kimi ölümcül hastalığıyla hapsedildiği yatağına kefen konularak zindanlardan toprağa gönderiliyor. Çekilmiş resimleriyle düşüyorlar sosyalist gazetelerin sayfalarına… Kimi hasta yatağında erimiş bir deri bir kemik, kimi öncesinden sevdiğiyle çekilmiş mutlu ve gülen gözleriyle… Ama hepsi AKP iktidarının faşist zihniyeti, katliamcı niteliği ve tutsaklar şahsında insanlığa düşman politikaları/ikiyüzlü faşist politikaları tarafından sessizce koparılıyor sevdalısı oldukları yaşamdan…  Ölümüne kırk gün kala bırakılıyor dışarı kimi, kimi ölmesi için hapisten gönderiliyor hastaneye… Ve kimi hapiste bekletiliyor ölüme hızla yaklaşsın diye… En ağır hastalığın pençesinde, ölümü kesinleşip kırk günü aşmasın yaşamı diye bekletiliyor F Tipi zindanlarında… Bir bir ve sessizce ayrılıyorlar aramızdan, koparılıp alınıyorlar yaşamdan… “Yaradılışı yaratandan ötürü sevenler’’ ve ‘’sıfırladın mı oğlum’’ ahlaksızlığının batağında yüzenler tarafından…  Evet “sıfırlamak’’ istiyorlar hasta tutsaklar şahsında devrimci iradeyi… Hastalığa mahkum ederek, hastalıktan ölüme iterek  “sıfırlamak’’ istiyorlar eğemedikleri onurlu tutsakları.

Kimi daha doymamış gençliğine, kimi annesine, kimi çocuğuna aç… kiminin hayalleri kalmış kavgasında, yoldaşlarıyla yeraltı sohbetlerinde…  Umutla, inançla, tutkuyla bağlı özgürlüğe.. ve umursamadan ölümü kavganın düşüyle son bir kez olmak ister dışarıda… Belki son bir kavga daha vermek ister uzatmadan düşü belki doyasıya soluyarak özgür doğayı öylece düşmek ister toprağa… Anasına sarılmayı unutmadan belki koşmak ister mor dağlara… Belki çıkmadan dağlara, kısa bir tatil tasavvuruyla bir deniz kenarında uzanmak ister kumsala sere serpe…  Açık ki, hiçbiri ölümden korkmadan dikilmiş zindanın sahibine… İşte ondandır ölümlerinin tutsak edilmesi.

Yüreğimiz sancıyor katledilenler için yüreğimiz sancıyor hasta tutsaklar, katledilen tutsaklar için… “Özgürlüğü tatmadan’’ katledilen tutsaklar için. ölümü tutsak edilen, ölümü mahpus tutulan ve özgürce ölmeleri gasp edilen tutsaklar için sancıyor yüreğimiz… Ölüme bekletilen.. Katledilmek için sıraya konulan hasta tutsaklar için sancıyor yüreğimiz… Sessizce gitmelerine sancıyor yüreğimiz…

Siz, Filistin için ayağa kalkanlar, Suriye için ağlayanlar, Mısır için gözyaşına boğulanlar… Ve hatta Fransa’da timsah gözyaşları dökenler… Siz değil misiniz katliamdan katliama imza atanlar… Unuttunuz mu maden ocaklarındaki toplu kıyımlarınızı? Muhammed bebenin babasının sırtına yüklediğiniz torbadaki cesedini, Hrant Dink’i, Roboskî’yi, Madımak barbarlığını, Sakine Cansızları… Ve işte her gün birer birer F Tipi zindanlarınızda katlettiğiniz hasta tutsakları… Unuttunuz mu beyler? Can güvenliğinden sorumlu olduğunuz zindanlarınızdaki tutsakları katlederek kefenle dışarı bıraktığınızı…

Ya siz/biz? Biz,her vesilede faşizme karşı devrimci öfkemizi kustuğumuz sokakları neden doldurmayız? Aramızdan sessizce ayrılıp giderken, sinsice katledilip yaşamdan alınırken hasta tutsaklar… Onar onar mı çıkmalı içerden hasta tutsak cesetleri? Neden susar duyarlı vicdan? Neden susar öfkeli yürek? Neden duymaz kara ölümün kahredici çığlığını? Ağarmış saçlarıyla hıçkırığa boğulmuş ananın acısını neden duymaz bizimkiler? Sokaklar neden dolmaz her gün bir ölüm gelirken hasta tutsaklardan.. Neden ayaklanmaz isyan yürekli kavgacılar?

Paris Katliamı’nın yanında önemsiz mi görülür hasta tutsakların katledilmesi… Radikal İslamcı örgütün katliamı iktidardaki faşist güruhun katliamından çok mu ayrıdır? Neden sessizliğe serilir tutsakların cenazesi…  Sokaklar neden susar, tutsak cenazeleri neden omuzlanmaz kalabalıklarca ve nasıl sessizce toprağa uğurlanır onurumuz tutsaklar… İsyanın en hırçın zamanı olmalı.. öfkenin kabına sığmaz taşkınlığı.. ve sahiplenmenin en görkemlisi olmalı tutsakların katlediliş anı!

Ama sözüdür devrimin size.. kavganın hiçbir anında unutmadan taşıyacak yüreklerinizi o şanlı kavgaya! Sizi de kavganın parçası yapmaya yeminlidir sancıyan o yürek…

Özgürce ölümüne men koyulan O ölümsüz tutsakların anısına sonsuz saygı…

 

Önceki İçerikDünya’nın sancısı ve Fransa’da yaşanan katliam gerçeği!
Sonraki İçerikAVRUPA KAYNIYOR