Maoist Komünist Parti Merkez Komite/Siyasi Büro yazılı bir açıklama yaparak 1 Ağustos 2017 tarihinde Dersim/Ovacık’ta ölümsüzleşen Parti MK SB ve Sekretarya üyesi Yılmaz Kes ve HKO komutanları Sevda Serinyel ve Mahir Özgül’ü ölümsüzlüklerinin 4. yılında andı

MKP, “Tarih, 1 Ağustos 2017 gününü gösteriyordu! Ve O gün, tarihin huzursuz bağrına bağdaş kurmuş proleter devrimin ritmi, bir kez daha hızlanıyordu ölümsüzleşerek tarihi ilerletenlerle!…” ifadelerine yer verdiği açıklamada;  “Parti Sekretarya üyemiz Şahin (Yılmaz KES) yoldaş, Partimizin önder kadro ve komutanlarından Mercan (Sevda SERİNYEL) ve Doktor (Mahir ÖZGÜL) yoldaşlar, devrim ve Komünizm uğruna Sosyalist Halk Savaşı siperlerinde kahramanca savaşıp, silahları ellerinde direnerek ölümsüzleştiler. Keskin Parti bilinciyle bayraklaştırdıkları proleter devrim ve halkların kurtuluş davasına büyük bağlılık gösteren pratikleriyle ölümsüzleştiler…” dedi.

Ölümsüzlüklerinin 4. Yıldönümünde yoldaşların unutulmaz Komünist mücadele anıları önünde saygıyla eğiliyor, bizlere devrettikleri mücadele bayrağını devrime taşıma sorumluluğunu bir an bile unutmadan, Komünist devrim ideallerine bağlı kalma kararlılığını tekrarlıyoruz!…” denilen açıklamanın tam metni şöyle;

Partimiz, 1972 Komünist kuruluşundan bugüne, politik savaş partisi gerçekliğine bağlı olarak, silahlı mücadele ve onun özgün biçimi olan Gerilla Savaşı siperlerinde konumlandı. Partimiz, kuruluş gerekçelerinden aldığı proleter devrim görevine uygun mücadele vasfıyla, devrimimizin öncü-önder kurmayı olarak bir devrim Partisi niteliği taşır. Bu özelliğiyle temsil ettiği onlarca yıllık gerilla savaşı ve silahlı mücadele pratiğinde, zindan ve işkencehanelerde, şehir-sokak-ev çatışmalarında, kırlık bölge ve dağlarda olmak üzere, her mücadele alanında ısrarla yürüttüğü silahlı-silahsız militan mücadele ve savaş cephesinde, Parti Genel Sekreterleri başta olmak üzere, yüzlerce kadro, komutan ve militan yoldaşı şehit verdi. Ağır bedeller ödedi, büyük kazanımlara imza attı…

Yeni Demokratik Devrim’den Sosyalist Devrim’e gelişen devrimin niteliği, Halk Savaşı Stratejisi‘nden Sosyalist Halk Savaşı Stratejisi’ne uzanan devrim stratejisi, bu bağlamda devrim programı ve kuşkusuz ki, TKP(ML)‘den MKP‘ye yaşanan değişimler gelişmesi; Partimizin mücadele deneyimleri, birikimleri ve değişen koşullar temelinde, nesnel koşulların nesnel tahlili ile vardığı objektif sonuç ve bilimsel ilerleme yöneliminde anlam kazanır…

Mücadele pratiği içinde doğan Partimiz, mücadele pratiği içinde gelişip ilerlemektedir. Elbette ki, bu gelişme ve ilerlemede ölümsüzleşen yoldaşlarımızın doğrudan katkıları ve büyük payları vardır. Ölümsüzleşen Parti Sekreterlerimiz, kadro, komutan, üye ve militanlarımızın her biri yarattıkları mücadele miraslarıyla Partimiz ve devrimimize kazanım ve güç vermektedirler… Şahin yoldaş başta olmak üzere, Mercan ve Doktor yoldaşlar ve diğer ölümsüz yoldaşlarımız da Partimizin mücadele kararlılığı ve gelişiminde tartışmasız olarak rol oynamıştır. Şahin, Mercan ve Doktor yoldaşların, düşmanın yüksek teknoloji destekli yürüttüğü stratejik imha ve ezme saldırısına karşı kahramanca direnişleri, Komünist irade ve kararlı savaşı Partimize de devrimci harekete de moral ve kılavuz olmuştur… Kaybımız tartışmasız ağırdı fakat devrimci iradenin yenilmez kararlılığı açısından paha biçilmez bir kazanımdı. Bugüne kadar ödenen ağır bedeller, bir yönüyle Partimizi örgütsel sorun ve zayıflamalarla karşı karşıya bırakırken, diğer yanıyla daha kararlı, daha mücadeleci ve ısrarlı kılarak Komünist devrim bilincini bilemektedir. Nitekim, Şahin‘lerden sonra, yoldaşlarımızın Sosyalis Halk Savaşı siperlerinde gösterdiği kahramanca direniş ve mücadele tavrı bu bilincin yükselişini parlak biçimde kanıtlayarak teyit etti…

Bunu kesinlikle biliyoruz ki, devrimci savaş ve mücadelede bedelden sakınılamaz. Savaş bedel ödemeden kazanımlara ilerleyemez…

Bedelsiz kavga, kansız savaş ve şiddetsiz devrim düşlenemez, yürütülemez ve başarılamaz. Bunda hiçbir burjuva çarpıtma, saptırma ve sulandırmaya yer yoktur. Temel kanun gerici zor’un devrimci zor’la alt edilmesidir. Sınıflara tanık tarihin ve tarihin sıçramalı ilerleyişine tanıklıkla yol açan devrimin kanunu, sınıf çelişkilerini yok sayan burjuva ideolojik-siyasi manipülasyon veya burjuva hümanist safsatalar tarafından değil, bizzat antagonist sınıf çelişkilerinin yön verdiği sınıflar mücadelesinin acımasız, katı gerçekleri tarafından belirlenir. Keyfiyet ve rastlantıyla devrime karar verilemeyeceği gibi, devrimin içeriği de bu iradeyle tayin edilemez. Bilakis çelişki yasasına dayanan sınıf bilimi ve bunun bilimsel diyalektik yöntemi ile bilimsel sosyalizm teorisi tarafından nesnel gerçekliğe uygun olarak saptanır… O halde, sınıflı toplum güdümünde biçimlenen tarihe yön vermek ve ilerletmek için, onun sınıf eksenli keskin çelişkilerini devrimci tarzda çözüp tasfiye edecek olan proleter devrimci mücadelenin, bu tarihi seyirde koşullanıp kendisine dayatılan tüm bedelleri göğüslemesi kaçınılmazdır. Mesele, bir sınıfın kendi lehine diğer sınıfı iktidardan alaşağı etmesi olarak bir devrim meselesi ise, özü zor-şiddet eylemine dayanan devrimci savaşa başvurmak kaçınılmazdır. Bunun eğilip bükülecek tarafı yoktur…

Devrim doğasına uygun ve mantığı içinde gelişip ilerler. Ve kararlılık ister, fedakarlık ister, bedel ister. Onu duygusallıkla yumuşatıp esnetmek yolundan saptırmakla eş değerdir. Milyonların göz yaşı ve dinmeyen acısı, acının kaynağına yönelen radikal, militan, kararlı mücadeleyle kurutulur. Devrimci savaşta ara bir yol yoktur. Devrim bilinci, ölümsüz yoldaşlarımızın temsil ettiği mücadeleci devrimci kişilik ve tarzla devrimi ilerletmeyi emreder. Bunda duraksamak gerçek ölümdür ve tereddüt yoktur. Net ve keskin olmak devrimin devrimciye yüklediği kararlı tavrıdır…

Onların Cüretini Kuşanarak Devrimin Militan Eylem Diliyle Konuşmanın Tam Zamanıdır!

Erdoğan-AKP/MHP faşist güruhunun yolsuzluk, talan, kirlilik, çürümüşlük, cinayet-katliam ve kadın ve halk düşmanı bilimum barbarlığın üstüne oturarak, bugün çeşitli millet ve milliyetlerden işçi sınıfı ve halklarımıza reva gördüğü açlık, acı, baskı ve koyu faşist saldırılara karşı devrimci savaşın yükseltilmesi ve kararlı devrimci mücadele temelinde her türden meşru devrimci eylemin geliştirilmesi elzemdir. Devrimin militan eylem diliyle konuşmanın tam vaktidir…

Tam da bunun için, Şahin, Mercan ve Doktor yoldaşların cüretini kuşanarak mücadeleye atılmak ve devrime cüret etmek ertelenemez görev ve zorunlu devrimci tavır olarak bizleri beklemektedir. Onları anmanın en kuvvetli ve en samimi biçimi, Onların devrimci eylem pratiğini benimseyerek hayata geçirmektir.

Onlar, kararlılık, mücadele ve cüret çağrısıdırlar. Savaşı görev, devrimi amaç edindiler.

Onları anarken; SAVAŞI YÜKSELT, PARTİYİ GELİŞTİR, DEVRİME YÜRÜ talimatını rehber alıyor, bir kez daha ölümsüz anıları önünde saygıyla eğiliyoruz.

Önceki İçerikHBDH: “Kürt Halkına Dönük Katliamların Hesabını Misliyle Soracağız!”
Sonraki İçerikDKP/BÖG üyesi Halid Ebu Ruken son yolculuğuna uğurlandı