Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH), Türkiye’nin Rojava ve Güney Kürdistan’a yönelik saldırılarına ilişkin açıklama yayınladı.

HBDH YK tarafından yapılan açıklamada, AKP/MHP iktidarı tarafından 19 Kasım 2022’de Medya Savunma Alanları’na Rojava ve Başur Kürdistan’a yönelik gerçekleştirilen koordineli saldırıların hala devam ettiği belirtilerek, “Gerçekleştirilen bu saldırılarda Rojava’daki askeri noktalar ve sivil yerleşim yerleri hedeflenerek Kürt halkının ve Kürdistan’ın devrimci kazanımları hedef tahtasına oturtulmak isteniyor. Faşist iktidarın bu saldırılardaki amacı, iktidarlarının kalmayan “geleceğini” Kürt halkını soykırıma uğratarak ve topraklarını işgal ederek, beraberinde de işçi sınıfının sömürüsünü artırarak zorla ayakta tutmaya çalışmaktır. Faşizmin bu kanlı hesaplarını çok iyi biliyoruz ve hesap sormak için daha da ileri atılıyoruz!” denildi.

“Ancak yeni bir işgal saldırısı onları bir süre daha iktidarda tutmaya yarayabilir olacaktır”

Medya Savunma Alanları’na yönelik saldırılarda faşist İktidarın yenilgi üzerine yenilgi aldığı vurgulanan açıklamanın devamında, “Yürüttükleri her bir “harekattan” zaferle çıkma nidaları atan faşist iktidarın saklamakta zorlandığı bu yenilgilerin üstünü hiçbir kimyasal silah, hiçbir savaş suçu örtemez duruma gelmiştir. Yaşadığı bu askeri yenilgiler onları ekonomik ve politik alanda da iyice güçsüz duruma getirmiş ve ancak yeni bir işgal saldırısı onları bir süre daha iktidarda tutmaya yarayabilir olacaktır. Bunun da adresi uzun süredir işgal saldırısı hazırlıklarının sürdürüldüğü Rojava olmuştur” ifadeleri kullanıldı.

Rojava’nın birço konuda hedef alınmak istediği ifade edilen açıklamada devamla şunlar ifade edildi;

“Faşist iktidarın yürüttüğü iç ve dış politika buna uygun olarak şekilleniyor. İç ve dış siyasette faşist iktidar gece-gündüz Kürt halkının kazanımlarını yok etmenin ihtimallerini arıyor. Son olarak geçtiğimiz günlerde Taksim’deki bombalı saldırının merkezinin “Rojava” olarak kara propaganda ettirilmesine rağmen bu patlamanın faillerinin AKP-MHP iktidarına çıkması her şeyi açıklamaktadır. “Türkiye’ye 8 füze attırıp savaş gerekçesi üretirim” diyen de faşist iktidardı, Taksim’de onlarca sivil insanı katleden de faşist iktidardır. Bugün, Kürt halkına yönelik kimyasal silah saldırılarının anlamı ne demekse, bilinmelidir ki Taksim saldırısının da anlamı aynıdır. Taksim saldırısından sonra iktidar cephesinden, Rojava’nın işgal edileceğinin ifade edilmesi faşizmin kirli, kanlı ve halk düşmanı karakterini gözler önüne seriyor. Bilinsin ki, faşizmin başta Kürt halkına ve diğer bütün halklara yönelik her bir işgal ve soykırım saldırısı birleşik devrimimizin hedefi olacaktır. Onların bu işgale ortak olan her bir kurumu, kişisi ve sorumlusu hedefimiz olacaktır.

“Faşizmin yenilgisini hiçbir güç engelleyemeyecektir!”

İşgalci, sömürgeci Türk devleti emperyalist dünyanın çıkar çelişkileri olmasa bu saldırıları yürütecek durumda değildir. Aylardır “hazırlıklarımız sürüyor” diyen Erdoğan, yana yakıla dünyadan “izin koparmanın” tavizlerini pazarlamaktaydı. Bugün gelinen aşamada ise görülüyor ki kendi iktidarını ancak zor yoluyla ve başka güçlerle ayakta tutmaktadır.  Ama, yürütmeye çalıştığı bu işgal saldırıları sonucunda faşizmin yenilgisini hiçbir güç engelleyemeyecektir. AKP-MHP bütün her şeyiyle birleşik devrimimiz tarafından kuşatılacak, yok edilecektir.

“Bu işgal saldırılarının hesabı her gün sorulacak ve faşizm perişan edilecektir”

Türkiye’de yaşayan bütün halklara açık çağrımızdır. Faşizmin bugüne kadar Rojava’ya yaptığı hiçbir saldırı insanlığa bir şey kazandırmamıştır. Aksine, bu işgal saldırıları neticesinde işçiler-emekçiler-kadınlar-gençler ve Türkiyeli-Kürdistanlı bütün ezilenler, her gün daha kötü bir güne uyanıyor. Her gün daha fazla ekonomik zorluklar yaşanıyor. Her gün yaşam daha fazla kötüleşiyor. Bunun sebebi faşist AKP-MHP iktidarıdır. Ve bütün halklar, Rojava’nın işgaline, her şeyin daha güzel olacağı bahanesiyle faşist iktidar tarafından ikna edilmeye çalışılıyor. Rojava, halkların özgür topraklarıdır. Rojava, AKP’nin işbirliği yaptığı IŞİD’den kurtarılan topraklardır. AKP o gün nasılsa, bugün de Rojava’ya karşı çeteler örgütlüyor. Bu işgal saldırılarını durdurmanın, çeteleri bir kez daha defetmenin bir ayağını da bütün halkların birleşerek AKP-MHP iktidarından hesap sorması oluşturuyor. Halklarımız bu hesap sorma gücüne ancak ve ancak birleşik devrim güçleriyle ulaşacaktır. Bugün artık birleşik devrim güçleri, hesap sormanın adresi olmuştur. Halklarımıza bir kez daha söz veriyoruz; bu işgal saldırılarının hesabı her gün sorulacak ve faşizm perişan edilecektir.

Önceki İçerik25 Kasım’a Yaklaşırken…
Sonraki İçerikKimyasal Kullanmak İnsanlık Suçudur; Bu Suça Karşı Durmak Tarihsel Sorumluluktur!