3. Kongre ve Kaypakkaya(3)

Komünist önder Kaypakkaya yoldaşın doğru ve bilimsel yöntem ve çizgisi, Büyük Proleter Kültür Devrimi (BPKD) ile doruğa çıkan Maoizm’in ürünü olarak komünist doğruluş ve bu temelde burjuva medeniyetçi paradigmadan ve onun tarih anlayışı, çizgisi, bugünlere kadar teorik ve pratik politikalarından köklü olarak kopuşu ve ona karşı ezilen ve sömürülenlerin ilerici, yurtsever, demokratik, devrimci ve komünist yönleri üzerinden-on yıllardır yere düşürülen komünizm bayrağını -yeni nitel komünist bir çıkışla yeniden ayakları üzerine dikerek göndere çekişi üzerine önceki yazılarımızda önemli vurgularda bulunduk. Sonlandırırken birkaç noktanın da önemle altının çizilmesi gerekmektedir.     

Uluslararası Komünist Hareket (UKH) ve tarihini, her bir ülke ve coğrafyadaki komünist partilerini ve komünist hareketimizi, bunların her bir sürecini ve en başta da komünist önder Kaypakkaya’yı ve diğer öncellerimizi vs değerlendirirken, eleştirirken ve doğru yanlış temelinde analize tabi tutup senteze ulaştırırken, burjuvaziye ve kapitalizme ait olan değer yasası ve fiyat biçer gibi bir yöntem izleyerek ele alamaz ve değerlendiremeyiz. Bu temeldeki değer yasasına göre yapılan bütün değerlendirmeler Maoist komünistlere ait değildir ve olamaz.  

42. yıla giren parti tarihimiz içerisinde örgütsel işleyiş ve disiplin hataları ve zafiyetleri oldukça yoğun olarak yaşanmıştır. Öyle ki aslında ideolojik kırılma ve sapmaların doğrudan ürünü olarak hareketimizde birbirine ters yönde zengin tecrübeye sahibiz.

TKP(ML)’ den MKP’ ye kurucu komünist önderimiz Kaypakkaya, bugün de bütünlüklü ve çok yönlü olarak Maoist hareketimize yol göstermeye devam ediyor. Önder yoldaş, ideolojik mücadeleden hiçbir zaman kaçmamış, aksine demokratik merkeziyetçilik temelinde parti içi iki çizgi mücadelesini sürekli zorlamış ve onda ısrar etmiştir. TİİKP (Türkiye İhtilalci İşçi Köylü Partisi) içerisinde iken yürüttüğü parti içi iki çizgi mücadelesi (ideolojik mücadele), pragmatist ve oportünist, eklektik ve tekçi tüm anlayış ve çizgiler ve de burjuvaziden gıdasını alan bütün yönelimler ve siyasetlere taban tabana zıttır. Tam da komünist bir çizgi ve siyasetle kurucu komünist önderimiz, Şafak revizyonizmine karşı yürüttüğü parti içi iki çizgi mücadelesi ve yönteminde Maoist bir hat izlemiştir.

Ancak, ne yazık ki sözde İbrahimcilik adına yoldaşın bu nesnel gerçekliği ve yönelimi yerine küçük burjuva kaygı ve grupçuluk, kariyerizm ve benmerkezcilikler gırla giderek uzun yıllar eksik değil tamı tamına yanlış çizgi ve siyasetler izlenmiştir. 1976 KK Hizbi ve 1981 YDB Hizbi ayrılıkları ve kopuşlarını saymazsak parti tarihindeki yaşanan tüm kopuşlar ve ayrılıklar, ideolojik mücadele temelinde gerçekleşmemiştir. Yoldaş Kaypakkaya’nın TİİKP’ e karşı parti içi iki mücadelesinde izlediği Maoist çizgi ve yöntemle diğerleri arasında uzaktan yakından bir ilgisi olamaz. Parti içi iki çizgi mücadelesinde referansımız ve üzerinden yükselerek sürekli izlememiz gereken Kaypakkaya yoldaşın yürüttüğü parti içi iki çizgi mücadelesidir.

Kaypakkaya yoldaşı basit bir kahramanlık derekesine de kesinlikle indirgeyemeyiz. Türkiye-Kuzey Kürdistan devrimci ve ilerici hareketi genel olarak önder yoldaşı işkencede düşman karşısında can bedeli gösterdiği cesareti üzerinden paye biçmeye çalışırlar. Oysa yoldaşı düşmana karşı dişe diş bu kadar cesaretli kılan tam da Kültür Devrimi ile ulaşılan Maoizm seviyesinden aldığı komünist ideoloji doğrultusunda gelenekselci-statükocu-burjuva medeniyetçi teori ve tarih, ilerici-gerici vs gibi UKH’nın bu noktalardaki kamburlarına karşı köklü ve temelden komünist tutumudur.

Tamamen gerçeğe hürmet etme temelinde somut ve nesnel gerçeklikler üzerinden yükselerek biz ardıllarına son derece doğru ve bilimsel güçlü bir zemin sunarak hala yol göstermeye devam eden kurucu komünist önder yoldaşı Parti 3. Kongresi’yle somut ve güncelleştirme kararlılığını yakalamış bulunuyoruz. Bu temelde yoldaş Kaypakkaya MKP 3. Kongresi’yle şimdi çok daha önemli bir yerde canlı ve komünist diriliğiyle dimdik ayaktadır.              

Kaypakkaya, bir felsefe, ideoloji, yöntem ve teoridir. Bu gerçekliğinden koparılır, herhangi bir anın somut durumunun tanımlanmasına hapsedilmiş bir Kaypakkaya tasavvuru, önder yoldaşı hiç anlamamaktır. 2. Enternasyonalciler Marks yoldaşı, bir stratejiden ibaret gördü. Oysa Marks’ın stratejisi tamamıyla tarihseldi. O dönemin gerçeklerine uyarlanmış bir ideolojik rehberlikti. Ve onlar, ideolojiyi bir kenara attı, tarihsellik içerisinde o zamanı izah eden bir tanımı Marks’ın değişmez fotoğrafı olarak anladı. Böyle bir Marksçılığın yanlışlığı gibi dönemin gerçeklerini ifade eden Kaypakkaya yoldaşı, değişmez bir bütünlük panoraması şeklinde tasavvur ederek ele alan ve kavrayış zayıflığı gösterenler de çoktan elveda demişlerdir. Yeminlerinin bilimsellikte bir değeri yoktur. Kavramlar, tarihsel gerçeklerin sebepleriyle dinamik ifadesi ve gerçeği daha derinden kavrayan soyutlanmasını ifade ederler. Bu zahmetli ve gerekli bir uğraştır. Ancak buna mecali olmayanlar, sözcüklerle idare ederler. Sözcükler ve kavramlar popülistçe karalanabilir ama gerçek ama kavram asla uzun süre karartılamaz.

Marks yoldaşın ifade ettiği gibi ejderha ekip pire biçmeyeceğiz. Türkiye-Kuzey Kürdistan topraklarının derinliklerinde kök salmış komünist önder Kaypakkaya yoldaşın ektiği tohumlar üzerinden sağlam ve yeşermeye hazır filizleri büyüterek ilerleyeceğiz.

Önceki İçerikKahrolsun halkın parasını çalan yiyiciler takımı!
Sonraki İçerikDEVRİMCİ EYLEM MEŞRUDUR!