Dünya Çocuklarındır: Onlara Düşman Gericiliklerle Paylaşılamaz!

Aylan KURDİ, emperyalist çıkarlar uğruna ve doğrudan emperyalist güçler tarafından yürütülen haksız vahşi savaşların yarattığı zorunlu mülteci göçünün hazin öykülerinden sadece biri, en trajik sonuçlarının sembolüdür.

HABER MERKEZİ (05.09.2015)-Bir bebek yatıyor sahilde.. bir bebek yatıyor kıyıda.. Denizle kumun birleştiği yerde yüzükoyun… Ne Bilal gibi, ne öteki kodaman çocukları gibi güneşlenmiyor sahilde… Ölmüş.. öldürülmüş bir bebek.. yatıyor yüzü dönük.. o barbar dünyanın bağrında… Badireler görmüş.. acılar yaşamış.. körpe bedeni… Hiç tanımadığınız kadar ağır… Derin sularla boğuşmadan evvel.. Reva gördüğünüz ölümü yaşamış… Bir bebek yatıyor kıyıda.. Büyük dalgalara aldırmadan… Emperyalizme, gericiliğe ve gerici savaşlara kafa tutarcasına.. Onurluca yatıyor kıyıda… Pabuçlarını eskitmeden.. vermiş kanlı saltanatınıza.. yeriniz daralmasın diye.. Basmış tuzlu suları bir nebze kirlenmemiş ciğerlerine…

Bir bebek yatıyor.. Denizin hırçınlığından değil, emperyalist gerici savaşlarda boğulmuş bebek… Ayağa kalk oğul.. yürü üstüne zulmün.. gerici savaşın.. Barbarın… Yürü üstüne tüm haydutlar sürüsünün… Kurtaracak olan sensin oğul.. ayağa kalk.. son yalvarışım olsun oğul.. ne olursun ayağa kalk… Soracak hesabın.. Görecek güneşli günlerin var… Gülüşüne hasret yaşam… Çekip gidecekler oğul.. Erken gitme sakın… Sana veda etmem.. Dizelere sığmaz ölümün oğul…

***

Emperyalist gerici savaşların ve elbette emperyalist gericiliğin insanlığa getirisi, Aylan KURDİ’nin vahşice ölümünden-öldürülmesinden başka bir şey olamaz. Aylan KURDİ’nin kahredici ölüm serüveni ve zorunlu mültecilik yolunda yaşanan bütün ağır acıların sorumlusu, emperyalist gericilik ve onun uzantısı olan gericiliklerden başkası değildir. Bu acılara dur demek için sorgulanması gereken temel olgu, dünyayı esir alarak kan ve ölümlere boğan dünya gericiliğinin ta kendisidir. Bebeklerin yaşaması için dünyanın emperyalist gericilikle paylaşılmasının reddedilerek, özgürlük savaşlarıyla yoksul dünyaya teslim edilmesi şarttır.

Aylan KURDİ, emperyalist çıkarlar uğruna ve doğrudan emperyalist güçler tarafından yürütülen haksız vahşi savaşların yarattığı zorunlu mülteci göçünün hazin öykülerinden sadece biri, en trajik sonuçlarının sembolüdür.

Emperyalist haydutların dahi elleriyle yarattıkları bu sonuç karşısında ‘’timsah gözyaşı’’ dökmek zorunda kaldığı insanlığı sarsan bu tarifsiz trajedi gerici dünyanın eseridir. Aylan bebek ve milyonlarca mülteci bu serüvene istem ve tercihleriyle girmedi. Bizzat emperyalist haydutların gerici savaş saldırganlıklarıyla dayattıkları zorunlu çareydi. Çarelerini çaresizlik olarak tayin eden bu barbar gericiliktir. İnsanlık bu barbarlar dünyasına karşı çıkmadıkça tarifsiz acılar, kan ve katliamlar kader olmaktan çıkmayacaktır. Kaderini ellerine almak için yoksul dünyanın barbarlık dünyasına isyan etmekten başka şansı yoktur.

Bu barbarlığın gönüllü görevlisi ve parçası durumundaki AKP iktidarı ve Erdoğan ikiyüzlü emperyalist efendiler gibi ‘’timsah gözyaşları’’ dökmekten, ortağı olduğu bu sonuçlardan nemalanmaktan geri durmamaktadır.

Erdoğan zerrece utanmadan Aylan bebenin trajedisini kullanmaya, sahip çıkma rolleriyle emperyalist efendilere eleştiri yürüterek kendisine pay çıkarmaya çalışıyor. Ama arkasında bıraktığı Kürt çocuklarının ölü bedenlerini ‘’unutuyor.’’ Katlettiği bebeklerin sorumluluğunu riyakârca yok sayıyor, çocuk ve bebekleri katlederek gerçekleştirdiği katliamları örtmeye çalışıyor. Evet, emperyalist haydutlara her türlü suç sorumlulukları söylenebilir, söyleyebilir ama bu Erdoğan’ın bizzat talimatlarıyla gerçekleştirdiği çocuk katliamlarını yok saymaya, unutmaya ve unutturmaya alet edilemez. Emperyalist haydutlara laf etmeden önce kendi katliamlarının hesabını vermek durumundadır Erdoğan. Erdoğan’ın riyakâr ve sahte gösteri tutumları onu gerçekleştirdiği çocuk katliamlarının sorumluluğundan kurtarmaya yetmeyecektir. Demagoji ve manipülasyona dayalı burjuva siyaset tarzını kullanarak üzerinde yükseldiği faşist diktatörlüğü, uyguladığı katliam ve baskıları halk kitlelerine yutturamaz.

Gerici sınıfların hamuru bir ve aynıdır. Siyasi hesap ve bencil çıkarlar doğrultusunda ve halk kitlelerini yanıltma amacıyla sahtekârca yürüttükleri burjuva siyaset ve sahte söylemler onları aklayamaz. Tüm gericilik, emekçi halk kitleleri ve mazlum uluslar şahsında tüm insanlığın yaşadığı acılardan tek sorumludur. Devrimci dünya ayağa kalkmadan gericilik yıkılamaz, insanlık kurtulamaz, Aylan’ların katli durdurulamaz. Bu anlaşılmadan her türlü kölelik, kötülük, gerici savaş ve gericilik belası insanlığın üstünden kaldırılamaz, yeryüzünden silinemez.

Önceki İçerikDEDEF eylemine polis ablukası
Sonraki İçerikCizre’ de devlet terörüne karşı halk direnişte