HABER MERKEZİ (05-02-2016)– Cizre’de bir binanın bodrum katında mahsur kalan yaralıların kurtarılması için girişimlerde bulunmak için 3 gündür Mardin’de bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bugün Kızıltepe’ye geldi. İlçede önce Merkez Cami’nde cami cemaati ile birlikte Cuma namazı kılan Demirtaş, ardından Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk ile birlikte Kızıltepe Belediyesi’ne geçerek basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısına yurttaşların ilgisi yoğun oldu. Çok sayıda kişi basın toplantısını düzenlenen salonda izlerken, salona sığmayanlar ise binası önünde “Bijî berxwedana Cizirê” sloganları atarak destek verdi.
Kızıltepe Belediye Eş Başkanı İsmail Ası’nın da katıldığı toplantıda konuşan Demirtaş, 14 Aralık’tan bu yana sıkıyönetim uygulanan Şırnak’ın Cizre ilçesinde yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi.
‘Yine çatışma mizanseni yaratıldı’
Demirtaş, “İçişleri Bakanlığı koordinesinde ambulanslar binaya kadar gidecek, yaralıları alacaktı. Dün yine aynı senaryo tekrarlandı. Ambulanslar ana caddeye kadar gittiler, orada durduruldu. Sokağa tank atışlarıyla birlikte çatışma görüntüsü ve mizansen yaratıldı. ‘Güvenliğinizi sağlamamız mümkün değil’ diyerek ambulansları engellediler” şeklinde konuştu.
Binada yangın çıktığı bilgisi var
Cizre’de bir başka binada bulunan ve burada çıkan yangından dolayı 9’unun yanarak can verdiği yaralıların durumuna da değinen Demirtaş, “Oradan bize ulaşan bilgilere göre, o binada yangın çıktığı ve insanların olduğu şeklindedir” dedi.
‘Oradaki sivillerin ölümünü göze aldık diyorlar’
Karşılaşılan durumun ilk trajedi ve ilk hukuksuzluk olmadığını da söyleyen Demirtaş, şunları söyledi: “Her yeni seferde daha fazla vahşi olmayı başarıyorlar, biz de şaşırıyoruz. İnsanlığın en dibe vurduğu dönemi yaşıyor AKP. 5 kişilik grupla sağlık ekiplerini alacağız diyoruz, gitmeye hazırız diyoruz, günlerdir izin verilmiyor. Şırnak Valisi dahil hepsi çok iyi biliyorlar ki orada sivil insanlar var.”
İki binada bulunan yaralıların da dışarı çıkamadığını ifade eden Demirtaş, “Onlar neden çıkamıyor, çünkü keskin nişancılar ateş ediyor. Ambulansların gelmesine izin vermiyorlar. Çok sayıda çürümüş cenaze var” dedi.
Siyasi iktidarın Kürtleri kurtarma adına Kürtlerin çocuklarını katlettiğini, cenazelerinin sürüklendiğini söyleyen Demirtaş, buna da ‘demokrasi, huzur operasyonları’ denilmesi üzerinde durdu.
Zulme karşı durma çağrısını yineledi
Yaşanan vahşete karşı tüm halkı duyarlı olmaya çağıran HDP Eş Genel Başkanı, dün halka yaptığı “gidişata müdahale etme” çağrısını yineledi. Demirtaş, “Buradan tekrarlıyoruz, halk bu gidişata müdahale etmezse, aklını yitirmişler, sadece Kürtleri değil, Türkiye’nin tamamını uçurumdan aşağı atacak. Tehlikeyi görüyoruz. Ortada terörle mücadele yok. AKP’nin herkesi teslim aldığı operasyon var. Terörden kurtarılacak kimse yok. Kurtarılacaksa Kürtler, AKP’nin barbar anlayışından kurtarılması lazım. Bu nedenle çağrımızı tekrarlıyorum; ‘Zulme Karşı Ses Yükselt, Barışa Ses Ver’ diyoruz. Her yerde ‘ben ne yapabilirim’ demeyin. Yaptığımız çağrının çok kıymetli bir eylem çağrısı olduğunu herkes anlamalı. Sat 19.00 olduğunda savaşı yükseltmek isteyenler barış çığlığından utanmalı. Her yerde ‘bu halk AKP’nin savaşından yanadır, yürüttüğümüz savaşı Kürtler destekliyor’ diyenlere karşı, ‘biz kirli savaşınızı desteklemiyoruz’ diyenlerin sesi yükselmeli. Cizre duymalı, Sur duymalı, Başbakan duymalı. Buraya gelip, açıkça Kürt halkını hasta, rehabilite edilmesi gereken bir ucube olarak tanımlayan anlayış sizin sesinizi duymalı.”
Nusaybin’de haftalardır süren direniş nöbetine de değinen Demirtaş, “Büyük bir Botan Yürüyüşü var. Cizre’ye ulaşmak istiyorlar. Cizre’deki ablukanın kaldırılmasını, yaralıların hastaneye kaldırılmasını istiyorlar. Aralarında yaralıların aileleri var. Onları yalnız bırakmadığımızı göstermemiz gerekir. Gün artık birlikte hareket etme dönemi” ifadelerini kullandı.
‘Bütün ahlaki değerleri unutmuşlar’
Konuşmasının devamında siyasi iktidarın, karşılarında kör bir duvar olarak durduğunu ve hiçbir ahlaki değeri umursamadığını kaydeden Demirtaş, Başbakan Davutuğlu’na verilen tek görevin ise katliamların üzerini örtmek görevi olduğunu vurguladı.
Demirtaş, bu konudaki sözlerini şöyle sürdürdü: “Öylesine büyük korku ve panikle hareket ediyorlar ki, hiçbir ahlaki, kitaba ne varsa, kanuna dair ne varsa unutmuş durumda. Onların tek korkusu iktidarı kaybetmek. Kaybetmemek için yapmayacakları ahlaksızlık yok. Yaralılara yapılanları görüyorsunuz. Davutoğlu’na verilen tek görev, ‘bütün bu suçları örtmekle görevlisin’ diyorlar. Bütün kanunsuzlukları örtmekte görevli Başbakan. Cizre’deki bir polise emir verecek gücü yok. Özel harekat polisi sağlık görevlilerine ‘Sen git Başbakan gelsin’ diyor. Davutoğlu da ortada Başbakan gibi geziniyor.”
‘Hükümet bir darbeyle devrilmiş haberleri yok’
Güvenlik bürokrasisi ve ordunun bölgede inisiyatifi ele geçirmiş durumda olduğuna dikkat çeken Demirtaş, “Hükümet bir darbeyle devrilmiş haberleri yok. Ordu inisiyatifi ele almış durumda. ‘Çık’ dese de çıkmıyor, ‘dur’ dese de durmuyor. ‘Başbakan Mardin’e geldiğinde mutlaka sokağa çıkma yasağının kalkması gerekir’ denildi, kalkmıyor. O’nu takan yok. Biz uyarı yaptığımızda anlamıyorlardı. Bak inisiyatifi sıfıra geldi” diye konuştu
Yine HDP’nin “Siyasetçiler olarak devrede olmamız gerek” şeklindeki çağrılarını Başbakan’ın ciddiye almadığını söyleyen Demirtaş, bölgede görev verilen birimlere dair şunları dile getirdi: “Saray’ın, Genelkurmayın başında olduğu Gladyo devrede. Psikolojisi bozuk, herkesi tehdit olarak gören güvenlik gücünü göndermişler. Herkesi öldürmek isteyen bir ekiple operasyon yapıyorlar.”
‘Ancak halk durdurur’
Demirtaş, bu tabloya rağmen bugün yaşananları Başbakan’ın değil, sadece halkın durdurabileceğini kaydetti. Demirtaş, bunu da şu sözlerle açıkladı: “Her akşam çıkaracağınız ses, elbette büyüyecek. Kulakları sağır edene kadar bu barış sesi kesintisiz sürecek. Her gün büyütülmesini istiyoruz. Dün bir başlangıçtı, saat 19.00’da herkes barışa kilitlendi. Bu akşam daha da büyütülmeli, yarın daha fazla büyütülmeli. Cizre ablukasının, Sur ablukasının bir an önce kaldırılması, hiçbir yerde sokağa çıkma yasağı ilan edilmemesi için, şehirlerimizin yakılıp yıkılmaması için barış sesini yükseltelim. Hükümetin açıkladığı savaş dayatmasına karşı halk gücünü gösterirse başarabiliriz. Gençlere, kadınlara güveniyoruz, Türkiye’nin vicdanlı halkına, aydınlarına güveniyoruz. Eminiz ki sizin barış çığlığınıza yanıt gelecektir.”
Ahmet Türk’ten tüm Kürdistan ve Türkiye’ye çağrı
Demirtaş’ın sözlerini tamamlamasının ardından Mardin Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Ahmet Türk konuştu.
‘Sokağa çıkma yasakları’nın Kürt halkını sindirmeye ve susturmaya yönelik olduğunu vurgulayan Türk, “Evleri tanklarla, toplarla yerle bir ederek, sivillerin, kadınların, çocukların ölümünü gerçekleştiriyorlar. Halkımız direnişiyle yalanlarını açığa çıkaracak. Bugün Mardin’de konuşuyoruz. Çağrımız Kürdistan’adır, Kürt halkınadır. Bu politikayı boşa çıkacak demokratik eylemlerle, Başbakanın açıkladığı politikanın Kürtleri sindirmeye yönelik olduğunu göstermemiz lazım. Türkiye halklarına de seslenmek istiyorum. Bugün yaşadığımız zulüm politikalarına sussun kalmasınlar. Halklar arasında düşmanlığın gelişmesine engel olalım, duruşumuzu ezilen mazlum halkın yanında ortaya koyalım. Bu konudaki tepkilerimizi bütünleştirelim. Halklarımızı faşist diktatörlükten kurtaralım diyorum” şeklinde konuştu.
‘Kimse kimsenin kanatları altında olmayacak’
Demirtaş, konuşmaların ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Mardin’de yaptığı açıklamada 10 Maddelik “Terörle Mücadele Eylem Planı” açıklaması ile ilgili yöneltilen soruya yanıt veren Demirtaş, Başbakan’ın konuşmasını dinleyemediğini, bu konudaki kapsamlı değerlendirmeyi daha sonra yapacaklarını belirtti.
‘Rehabilite edilmesi gereken sizin zihniyetiniz’
“Ancak bu zihniyeti dinlemeden de önceden yapılmış açıklamalardan aşağı yukarı tahmin edebiliyoruz. Ortada kimse AKP’yi öyle kurtarıcı olarak görmüyor. Hayal dünyasında yaşıyorsunuz. Ayaklarınız yere basmıyor. Yeni bir AKP dini yarattınız. Bu din üzerinden gelin kanatlarımız altına girin diyorsunuz. Ortadoğu’da kimse sizin kanatlarınız altına girmez. Olacaksa kanatlarımız yan yana olacak eşit olacak. Kimse kimsenin kanatları altında olmayacak” diyen Demirtaş, AKP hükümetinin açıkladığı pakette Kürt halkını “rehabilite edilmesi gereken hastalar” olarak görüldüğünü söyledi.
Demirtaş, “Öyle görünüyor ki pakette böyle şeyler var. Bir düzeltme yapmak istiyorum. Bir bölge halkı yok, rehabilite edilmesi gereken sizin zihniyetinizdir” dedi.
‘Kayyumla belediyeleri ele geçirmeye çalışıyorlar’
Demirtaş, gazetecilerin hükümetin açıkladığı Eylem Planı’nda yer alan DBP’li belediyelere yönelik ‘idari ve özel tedbir’ vurgusuna ilişkin sorusuna ise şu şekilde yanıt verdi: “Seçimle ele geçiremedikleri için, darbeyle, kayyum yöntemiyle valilik ve kaymakamlık üzerinden belediyeleri ele geçirmek istiyorlar. Bizlerden çok iyi biliyorlar. Bir dönem Sur belediyesine yaptıkları gibi, vali yardımcısını Sur Belediyesine kayyum atadılar. Ne oldu yönetebildiler mi? Seçimler yapıldı vali yardımcısı tıpış tıpış valiliğe döndü, halk yine belediyesini seçti. Görevden alınan hatta tutuklanan Abdullah Demirbaş’ı yeniden kendilerine başkan olarak seçti.”
Anayasa Uzlaşma Komisyonu çalışmalarına ilişkin de bir soru yöneltilen Demirtaş, “Halifenin yeni Anayasa yapma durumu yok, yeni bir Anayasa çıkma ihtimali yok biliyoruz. Darbe Anayasası’nı istemediğimizi göstermek için oradayız. Davutoğlu özgürlükçü Anayasa yapılacağına inanıyor mu?” şeklinde yanıt verdi.
Demirtaş, toplantının ardından belediye önünde bekleyen halka kısa bir konuşma yaparak seslendi. Demirtaş’ın konuşmasının ardından halka polis gaz bombaları ile saldırdı. (DİHA)