HABER MERKEZİ (13.01.2014)- MKP dava tutsağı Veysel Kaplan, gazetemize gönderdiği faksla hapishanelerde yaşanan hak gasplarına dikkat çekerek F tipi tecrit ve tretman saldırılarının yoğunlaşarak devam ettiğini belirtti. Kaplan, Sincan, İzmir, Bolu ve Kastamonu vd. hapishanelerde havalandırmalara hücrelerin içerisini görecek şekilde kameraların takılması saldırılarının özünde, devrimci tutsakların yaşam alanlarına yönelik bir saldırı olduğuna dikkat çekti.
Bu saldırıların genel merkezi politikalar olduğunu belirten Kaplan, yıllardır politik tutsaklar üzerinde sürdürülen tecrit ve tretman politikasının yoğunlaştırılmış bir biçimi olduğunu belirtti. Kaplan, devrimci tutsakların bu saldırıları boşa çıkarmak için uzun süreli ve sistemli bir çalışma yürütmesi gerektiğini açıkladı.
Savcılığa suç duyurusunda bulundukları için soruşturma açıldı
Kaplan hapishane girişinde çıplak aramaya direnmek, marş söylemek, keyfi aramalara karşı çıkmak, slogan atmak, devrimci önderlerin resimlerini hücrelere asmak ve açlık grevi yapmak gibi pek çok gerekçeyle tutsaklara ‘cezalar’ verildiğini hatırlattı. Bu gerekçelere savcılığa dilekçe yazmanın da eklendiğini belirten Kaplan, savcılığa toplu olarak suç duyurusunda bulundukları için haklarında disiplin ‘cezası’ verildiğini açıkladı.
Kaplan gönderdiği faksta, kalbinin % 70’i çalışmayan ve kalp yetmezliği teşhisi konulan hasta tutsak Abdullah Kalay’ın, Kocaeli Üniversitesi Sağlık Kurulu’nda devam eden işlemlerini geciktiren Kandıra 2 No’lu F Tipi Hapishanesi idaresi hakkında, toplu olarak 26.12.2013 tarihinde suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.
Kocaeli 2 Nolu F Tipi Hapishanesi’nin 26.12.2013 tarihinde hakkında soruşturma açtığını belirten Kaplan, soruşturmanın gerekçesi olarak şu ifadelerin kullanıldığını belirtti: “Ceza İnfaz Kurumumuz aracılığıyla Kocaeli Cumhuriyet Savcılığı’na hitaben yazmış olduğunuz dilekçeyle diğer tutuklu ve hükümlülerle gruplaşarak kurum idaresi hakkında ithamlarda bulunduğunuz anlaşılmış olup; 5275 sayılı yasanın 38.maddesine göre hakkınızda soruşturma açılmıştır.”
Veysel Kaplan’a iletişimden men ‘cezası’ verildi
Kaplan bu ifadelerle hapishane idaresinin, savcılığın yerine kendisini koyarak suç duyurusunda bulunmayı da ‘cezalandırdığını’ açıkladı. Bu saldırılar karşısında şaşırmadığını belirten Kaplan, Türk devletinin duvar siyasetini, Rojava’da sürdürdüğü savaşı protesto etmek için yaptıkları 3 günlük açlık grevini basına ve arkadaşlarına yazdıkları için savcılığa haklarında suç duyurusunda bulunan idarenin de aynı idare olduğunu belirtti.
Kaplan suç duyurusunda bulundukları için ifade vermek üzere savcılığa çağrıldığını belirterek başkalarını eyleme teşvik ettiği iddiasıyla kendisine iletişimden men ‘cezası’ verildiğini açıkladı. Bir ay boyunca yazdığı her mektuba el konulduğunu belirten Kaplan, hak gaspları, tecrit ve tretman saldırılarının hız kesmeden devam ettiğine vurgu yaparak devrimci demokrat kamuoyundan duyarlılık çağrısı yaptı.