Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün emriyle hapishanelerdeki tutsaklara gönderilen gazete, dergi ve kitapların alınmaması Bakırköy Kapalı Kadın Hapishanesi önünde aralarında gazetemizinde bulunduğu devrimci basın tarafından protesto edildi.
İSTANBUL (05.12.2014)- Ülkemizde devrimci mücadeleyi baskı altına almak isteyen faşist T.C devleti ilk olarak tutsaklara yoğun tecrit saldırılarıyla baskı altına almaya çalışılmaktadır. Geçtiğimiz haftalarda Adalat Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü hiçbir yasaya dayanmadan hapishanelere süreli yayınların posta yoluyla ya da ziyaretçilerden alımına “yasak” getirilmesi devrimci basın tarafından protesto edildi.
Bakırköy Kapalı Kadın Hapishanesi önünde bir araya gelen Atılım, Barikat, Demokratik Modernite, Halkın Günlüğü, Halkın Sesi, Kaldıraç, Kızıl Bayrak, Meydan, Mücadele Birliği, Özgür Gelecek, Özgür Halk, Proleter Devrimci Duruş, Siyaset, Türkiye Gerçeği ve Yarın gazetelerinden devrimci basın emekçileri “Basına Sansür Tutsaklara Tecrit Tutsaklara Yayın Yasağına Son” pankartını açtı.
Faşist T.C devletinin 19 Aralık Katliamıyla başlayan kimliksizleştirme çabaları boşa düşecek
Yapılan basın açıklamasında,19 Aralık Katliamı’nda f tiplerini hayata geçiren egemenler siyasi tutsaları kimliksizleştirme çabalarının boşuna olduğunu gibi, bugünde uygulanan yayın yasağının boşuna olduğu ifade edilerek devamında şu ifadelere yer verildi: “Açıktır ki bu yasaklarla hedeflenen tecrit-tretman uygulamalarını yoğunlaştırmaktır. Ancak bu saldırıyı sadece bununla sınırlandırmamak gerekir. Gezi İsyanı’yla başlayıp, yolsuzluk protestoları, berkin’imizin yaşamını yitirmesi, Soma Katliamı, Kobanê Serhildanı derken yükselen toplumsal muhalefete set olmak kapsamlı bir “iç güvenlik” hazırlayan devletin “güvenliği” sağlamak için ilk olarak hapishanelerden başlaması ilk kez yaşanan durum değildir. Hapishanaleri hem devrimci, demokrat, ilerici tüm kesimleri teslim ve denetim altına almak hem buradan kendi sömürücü ve zalim sistemleriyle “uyumlu” bir toplum modeli yaratmak hem de toplumsal bir cezalandırma sistemi kurmak için kulanan egmenlerin ilk yardımı burdaki yasaklamarla atıyor olması şaşırtıcı değildir.”
Kitle sık sık “Tutsaklara yayın yasağına son” , “İçerde dışarda hücreleri parçala” , “Tecreti sansürü dayanışma kıracak” , “Faşizme karşı omuz omuza” sloganları atıldı.
