Ovacık’ta festival coşkuyla başladı (Foto Haber)

Bu yıl 14.cüsü düzenlenen Munzur Kültür  ve Doğa Festivali’nin Ovacık programı dün coşkuyla başladı. Gün içerisinde “Kadın Forumu” gibi etkinliklerle başlayan festival akşam Metin &Kemal Kahraman&Maviş Güneşer ve Abdal-Haluk Tolga İlhan’ın müzik dinletileriyle devam etti

DERSİM (01.08.2014)- Bu yıl 14.cüsü düzenlenen Munzur Doğa ve Kültür Festivali’nin Ovacık programı dün kitlesel bir katılımla başladı. Devrimci Halkçı Yerel Yönetimler anlayışıyla DHF’nin de örgütleyicisi olduğu Ovacık Halk Dayanışması’nın adayı olarak Fatih Mehmet Maçoğlu ‘nun belediye başkanı olarak seçilmesi bu yıl festivale olan ilgiyi arttırdı. Ülke dışından ve diğer şehirlerden yoğun katılımın sağlandığı festivalde, katılımcılar Munzur Nehri kıyısı boyunca çadırlar kurarak kamp yaptı.

Kadın Forumu düzenlendi

Saat 16.30’da Konutlar-94 Mahallesi’nde Demokratik Kadın Hareketi’nin de örgütleyicisi olduğu Kadın Forumu düzenlendi. “Dil-Kadın-İnanç”, “Kadının toplumsal alandaki yeri”, “Kadın ve Yerel Yönetim” alt başlıklarıyla düzenlenen forumda DKH temsilcisi ve 12 Eylül’de gözaltında katledilen dayısı Ali Ekber Yürek’le ilgili “Ali Ekber Yürek: -Bu dünyayı değiştirmeye talibim” kitabının yazarı Şükran Dilek Yılmaz katıldı. 

DKH adına yapılan açılış konuşmasında kadının toplumun her alanında ezilişinin, şiddete, yok saymaya maruz bırakılışının yanı sıra, Kürdistan’daki kadınlara uygulanan asimilasyon politikalarına, “fuhuş yaptıkları iddiasıyla” hedef gösterilerek saldırıya uğrayan ve teşhir edilen kadınlara, Rojavalı ve Filistinli kadınların mücadelesine vurgu yapılarak kadınlar selamlandı. Ardından söz alan Ovacıklı yazar Şükran Dilek Yılmaz kitabının tanıtımını yaptı. Yılmaz bu kitabı sadece 12 Eylül’de Maraş zindanlarında katledilen öğretmen dayısını anlatmak için yazmadığını, bu kitabı aynı zamanda dayısı gibi katledilen devrimcileri unutturmamak için yazdığını açıkladı.

“Kadınlar toplumda yok sayılıyor”

Yapılan kitap tanıtımının ardından söz alan her yaştan kadın, kadının toplumdaki yerine ve özelde Ovacık’ta yaşayan kadınlara ve yaşamlarına dair fikirlerini beyan etti. Kadının toplumda aşağılandığını, yok sayıldığını ve görülmediğini ifade eden kadınlar, toplumun kadının kendini var etmesine izin vermediğini ve  gerçek değerini ortaya çıkarmasına fırsat tanımadığını belirtti. Ancak kadınlar kendileri mücadelelerinin omuzlayıcısı olursa özgürleşebileceğini söyleyen kadınlar, kadının mücadele ederse neyi başarabileceğinin en güzel örneğinin yerel seçimler olduğunu, Ovacık Halk Dayanışması’nın çalışmasında en çok kadınların mücadele ettiğini vurguladı.

Tartışmaların yoğun olarak kadının üretim içerisinde yer almaması üzerinde yoğunlaştığı forumda, Ovacık’ta ’94 zorla köy boşaltmaları öncesinde fasulyeden buğdaya, bezelyeye ve beyaz barbunya kadar birçok tarım ürünün yetiştirildiğini, ancak sonrasında halkın köylerden çıkarılmasıyla üretim yapamaz hale geldiği açıklandı. Günümüz koşullarında mevcut üretimsiz durumun kadınlar lehine nasıl düzeltileceği üzerine konuşan kadınlar, tarımsal üretimi arttırma, tekstil atölyesi kurma gibi öneriler sundu. Burada DHF’nin öncülüğünde Devrimci Halkçı Yerel Yönetimler anlayışıyla Mazgirt Belediyesi’nin kadınlara tahsis ettiği mekanda yalnız kadınların çalışması ve ürünlerini burada sergileyerek satma olanağının tanınması örnek gösterildi. Kadınların forumda sunduğu önerilerin Ovacık Belediyesi’ne sunulması kararlaştırıldı. Kadınların üretim içerisinde yer alamayışı sorununun yanı sıra üretim içerisinde yer alan kadınların da emeklerinin görülmediği ve eşit koşullarda çalıştırılmadıkları ve evde çalışan kadınların  da emeklerinin görülmediği vurgulandı. Forum Ovacık Belediyesi Kadın Komisiyonu adına bir kadın, kadınlara Kadın Komisyonu’na dahil olmaları çağrısı yaparak Ovacık’ın yönetiminde söz sahibi olmaları gerektiğini vurguladı.

Festival kapsamında Avusturalya’da sürgünde yaşayan yazar-ressam Muzaffer Oruçoğlu’nun resimleri de Belediye binasında sergilendi.

Maçoğlu Rojava ve Filistin halkının direnişini selamladı

Forumun ardında birinci gün programı konser etkinliğiyle devam etti. Devrim şehitleri adına bir dakikalık saygı duruşuyla başlayan festivalin açılış konuşmasını DHF’nin öncülüğündeki Ovacık Demokratik Halk Dayanışması’nın Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu yaptı. Dersim coğrafyasının dünden bugüne maruz kaldığı baskı,katliam, talan ve zor politikalarına değinerek konuşmasına başlayan Maçoğlu, Dersim doğasının bugün HES’ler, siyanürle altın aramada adı altındaki saldırılarla karşı karşıya olduğunu vurguladı. 14.cüsü düzenlenen festivalin yeryüzünde emperyalist-kapitalistler tarafından yoksulların doğasına, diline ve kültürüne karşı yapılan saldırılara inat hala insandan, insan olmaktan yana söylenceler biriktirenlerin rengini taşıdığını kaydeden Maçoğlu, “Gelin bir avuç haydut baskı ve sömürüsü altında ezilen bütün yoksul halkın renklerini sahiplenip onlarla dayanışma örnekleri geliştirelim. (…) Gelin emperyalist haydutların cirit attığı, bölge halkını, yoksullarını birbirine kırdırdığı coğrafyamızda uzun zamandır yanı başımızda eli kanlı çetelerin saldırısına karşı direnen Rojava, Kobane halkına buradan devrimci selamlarımızı gönderelim. Yüreğimizin kanayan yarası gibi dağlanan Filistin halkının direnişine buradan devrimci selamlarımızı gönderelim. (…) Yüzünüzü güneşinize, semada dolaşan ayınıza, insan-ı kamillerin ışıklı yoluna ve bu topraklarda doğan bu toprakların kalbine düşen devrimcilerin anılarına çevirin “  diyerek haklı selamladı.

Kemal Kahraman 22 yıl sonra Dersim’de

Yapılan açılış konuşmasının ardından konser programında Mehmet Ekici, Zeynep Kılınç, Hıdır Akgül, Ali Baran, Abdal-Haluk Tolga İlhan, Grup İsyan Ateşi, Halk Oyunları Ekibi-Dewzer ve Metin&Kemal Kahraman-Maviş Güneşer sahne aldı. Abdal-Haluk Tolga İlhan konuşmasında DHF’ye teşekkür ederken, “Ervah-ı ezelde” türküsünü İbrahim Kaypakkaya şahsında yaşamını yitiren tüm devrimciler için söylediğini belirtti. Son olarak sahne alan Metin&Kemal Kahraman-Maviş Güneşer’in müzik dinletisi yoğun ilgi gördü. 22 yıldır Almanya’da sürgünde yaşayan Kemal Kahraman, yıllar sonra Dersim’de Ovacık halkıyla olmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirtirken, Dersim coğrafyasının HES’lerle,  siyanürle maden arama projeleriyle talanına karşı, Dersim halkının ve devrimci-demokratik-yurtsever kurumların daha fazla birleşmesi gerektiği vurgusunu yaptı. 

 

 

 

Önceki İçerik‘Dost güçler arası sorunların çözümü barışçıldır şiddet barındırmaz!’
Sonraki İçerikHozat Festivali tamamlandı