HABER MERKEZİ (12.12.2014)- “Değişik ulus ve azınlıklardan Türkiye- Kuzey Kürdistan işçi sınıfı ve emekçi halklarına!
Tekçi faşist Türk devletinin tarihi, katliam ve soykırımlarla dolu kanlı ve bir o kadar barbar bir tarihtir. Kurulduğundan itibaren bir avuç azınlığın çıkarları için Türkiye- Kuzey Kürdistan’da bütün halklara, ezilen uluslar ve inançlara yönelik sömürü ve zulüm politikaları tüm pervasızlıklarıyla devam ede gelmiştir.
Türk hakim sınıfları, egemenliklerini baskı, şiddet ve katliam-soykırımlar üzerinde inşa ederken, iktidarlarının bekası için tekçi- faşist politikaları uygulamayı en vahşi boyutlarda sürdürmeye devam etmektedir. 24 Aralık 1978 Maraş Katliamı ve 19 Aralık 2000 Hapishaneler Katliamları aynı zihniyetin farklı tarihlerdeki tezahürlerinden sadece birkaçı olarak yer etmiştir.
Emperyalizmin stratejik uşağı ‘TC’ devleti, faşist niteliğine uygun olarak Türkiye- Kuzey Kürdistan halklarına ve devrimcilerine tüm şiddetiyle saldırarak katletmekten geri durmamıştır. Faşist Türk hakim sınıflarının egemenlik sistemi, uluslararası emperyalist sermayenin derinleşmesi ve merkezileşmesine uygun olarak bugün de Türk İslam bayrağı altında kendi Kürt’ünü, Alevi’sini, Ermeni’sini vb yaratma politikaları içerisindedir. Ve bu uğurda bugün de katletmekten geri durmamaktadır. Lice, Roboski, Sakine Cansızlar katliamı, işçi- madenci katliamları vd gelişmeler bunun bariz örnekleridir. 6- 8 Ekim Kürt ulusunun serhildanı karşısında gerçekleştirdiği katliam ve her gün eklenen katliamlar ortadadır. Kobanê saldırısı ve işgalinde takındığı tutum orta yerde durmaktadır. Suriye’nin iç işlerine müdahale ederek oradaki çatışmaları körükleyip besleyen tutumu herkesçe aşikardır…
Emperyalizmin stratejik uşağı tekçi- faşist ‘TC’ devleti tüm saldırı ve katliamlarıyla sadece Türkiye- Kuzey Kürdistan’da değil Ortadoğu ve dünyada da gerici ilişki ve savaş kışkırtıcısı pozisyonunu sürdürmektedir.
Türkiye- Kuzey Kürdistan’da bugün hasta tutsaklar başta olmak üzere hapishanelerde tecrit, izolasyon ve katliamlar aynı öz ve içerik üzerinden ideolojik- politik ve fiziksel olarak temelde devam etmektedir.
Ancak bilinmeli ki bir yandan ezen ve sömürenlerin kanlı- despot ve faşist tarihi söz konusuyken, ezilen ve sömürülenlerin, devrimci ve komünistlerin de son derece haklı ve meşru direnişleri, büyük mücadele tarihleri vardır. Nitekim gerçek kahraman olan halkların yaratıcı gücü ve iradesi, tarihten gelip tarih yaratarak onur ve gururla dalgalandıracağımız kavga bayraklarımız olarak yerlerini alırken, düşmana inat manevi değerlerimiz olarak sürekli anacağımız öncellerimizi ifade etmekten de hiçbir zaman çekinmeyeceğiz. Bu yönüyle unutmak ve unutturmak asla söz konusu olmayacak aksine doğru dersler çıkarıp güne uyarlayarak geleceğe daha parlak ve özgür yarınlar için mücadele ve kavgada ısrar ederek ilerleyeceğiz.
19- 22 Aralık 2000’lerde hapishanelerdeki devrimci ve komünist tutsakların kitlesel direniş destanıyla bu büyük politik gerçekliğiyle tarihimizin bu kesitini Partimiz Maoist Komünist Partisi Kahramanlık Haftası nitelemesiyle onore etmiştir. Dayatılan politik teslimiyete karşı yükseklere kaldırılan bu devrimci irade ve çizginin yolundan yürümeliyiz. Düşmanın tüm tasfiye politikalarına karşın baş eğmeyerek direnen ve savaşanlara selam olsun. Kanla yazılan tarihimizin köşe taşı olan şehitlerimizin önünde komünist sadakatle eğilirken, yaşamlarını feda ettikleri mücadeleyi mutlaka ama mutlaka zafere taşıyacağımızın sözünü daha yüksek sesle haykırıyoruz.
Tekçi- faşist diktatörlük, ezilen sınıf ve halkların ilerici ve devrimci mücadelesini boğmak için emperyalist patentli ve destekli saldırılarıyla vahşi ve can kıran katliamlarını asla unutma; sınıf kinini büyüterek hesap sorma bilincini her daim canlı tut!
24 Aralık 1978 Maraş ve 19 Aralık 2000 Hapishaneler Katliamları ve ortaya çıkan Kahramanlık Haftası tarihi günleri vesilesiyle emperyalizm ve onların uşağı egemen sömürücü sınıf iktidarlarını yıkmak için Sosyalist Halk Savaşı’nda daha fazla ısrar, daha fazla disiplin temelinde örgütlenme ve mücadele edelim. Kahrolsun faşizm!
Faşist ’TC’ devletinden katliamların hesabını soracağız!
Kahramanlık Haftası’nın militan devrimci ruhu ve çizgisinde ısrarla mücadele edelim!
Şehit namırın!
Devrim şehitleri ölümsüzdür!
Yaşasın Sosyalist Halk Savaşı!”