HABER MERKEZİ(23.08.2017)- ‘‘Maoist Komünist Partisi‘nin Ordu Örgütlenmesi Olarak Silahlı Savaş görevi yürüten Halk Kurtuluş Ordusu 18 Ağustos 2017 günü iki kahraman savaşçısını daha Sosyalist Halk Savası siperlerinde toprağa verdi!
Dersim/Hozat’ın Kilise Köyünde bir evin içinde düşmanın hain kuşatmasında kalan Fırat/Uğur YALÇIN ve Şiar/Fırat KASUN yoldaşlarımız teslimiyete bend çekerek, Kızıl direniş ruhuyla bedenlerini devrime feda edip ölümsüzler taburuna katıldılar.
1 Ağustos 2017 günü düşmanın imha saldırılarında ölümsüzleşen Parti sekretarya üyemiz Şahin yoldaş, bölge karargah komutanlarımızdan Mercan ve Doktor yoldaşların yarası kabuk tutmadan, 1 Ağustos 2017 günü Fırat ve Şiar yoldaşlarımız ölümsüzleşerek tarihin Kızıl sayfalarına yazıldılar.
Fırat ve Şiar yoldaşlarımızın kahraman direnişleri ve ölümsüz anıları önünde saygıyla eğilirken, onlar şahsında Şain, Mercan ve Doktor yoldaşlarımız başta olmak üzere tüm parti ve devrim şahitlerini anıyoruz.
Değerli halklarımız, dostlar, yoldaşlar;
Ölümsüzleşen yoldaşlarımızın mücadele süreçleri vb ile ilgili ayrıntılı bilgileri şimdilik paylaşacak durumda değiliz. Ayrıntılı bilgi daha sonra kamuoyu ile paylaşılacaktır. Ancak Şiar(Fırat KASUN) yoldaş Doktor ve Mercan yoldaşlarla aynı dönem Akademi eğitim kampından mezun olan yoldaşlarımızdandır.
Fırat ve Şiar yoldaşlar bir evde kaldıkları düşman kuşatması altında teslim olmaktansa onurlu ölümü yeğlediler. Onlar, 1 Ağustos 2017 günü direniş destanı yazarak ölümsüzleşen Şahin, Mercan ve Doktor yoldaşlara verdikleri rendevuya geç kalmadan kahramanlar kervanına katıldılar! Onlar yenilmezliğin, direnişin, kararlılığın sembolü olarak dikildiler Dersim/Hozat burçlarına!
Onları sonsuzluğa uğurlarken, ölümsüz anıları önünde saygıyla eğiliyor, destansı direnişleri ve mücadele bayraklarını Sosyalist Halk Savaşı siperlerinde yükselterek anıyoruz! Anıları rehberimiz, savaşları sözümüzdür!
Ölümsüzleşen iki yoldaşımız kaldıkları evde çatışma koşulları olmayacak şekilde düşman kuşatmasında kaldıkları için teslim olmaktansa direnerek ölümsüzleşmeyi benimsemiş ve üzerlerinde bulunan bir el bombasını patlatarak şehit düşmüştürler.
Değerli halklarımız, dostlar, Yoldaşlar;
Devrim, acı da olsa kaçınılmaz olan bedelleri alarak granitten duvarını beden-beden yükseltmekte, devrim ile karşı-devrim arasındaki amansız mücadele mantığına uygun olarak aramızdan yoldaşlarımızı koparıp almakta, acımasızlığını sergileyerek devrim harcını kanla yoğurmaktadır.
Devrim ile karşı-devrim arasındaki çatışma amansız olduğu kadar, acımasızlıklarla doludur. Bu, devrimin de kabulüdür. Devrim bu amansızlıklar ve acılar içinde gelişecek, karşı-devrim katliam ve kıyımlarından geri durmayarak saldıracaktır. Zira, iktidarını koruyup sürdürmesinin başka bir yolu olmadığı gibi, insanlığa düşman gerici faşist karakteri de bu saldırganlığını koşullamaktadır. Bugün ülke halkları üstüne bir karabasan gibi çöken koyu baskıcı, barbar ve vahşi Erdoğan Sultası açık faşizmi tarafından geliştirilen imha-ezme eksenli stratejik saldırılar teknolojinin de sağladığı avantaj ve üstünlükle en acımasız boyutlara varmıştır. Erdoğan/Saray iktidarının çeşitli millet ve milliyetlerden geniş halk kitlelerine dönük açık faşizm yönetimiyle uyguladığı azgın baskı ve saldırı furyası, gerilla güçlerine karşı imha ve ezme eksenli stratejik faşist saldırılar biçiminde gelişmektedir. Katledilen yüzlerce gerilla ve ölümsüzleşen iki yoldaşımız bu saldırıların ürünüdür.
Bu iktidarın kan, göz yaşı, ölüm ve acı-açlıktan başka halk kitlelerine verdiği ve vereceği bir şey yoktur, olamaz da. Bundandır ki, bu faşist teröre dur demek, yaşamın her alanında birleşerek mücadeleyi yükseltmez elzemdir. Faşizme karşı geniş kitlelerle birleşmiş bir direniş ve mevzi mevzi verilen savaş bugün çok daha açık olarak ertelenemez bir tutum ve zorunlu bir görevdir. Fırat ve Şiar yoldaşlarımız ve ölümsüzleşmeleri bu direnişi, bu savaşı, bu tutumu temsil etmektedir. O halde onların silahlarını devralmak, boşalan mevzilerini doldurmak ve direniş bayraklarını yere düşürmeden taşımak kurtuluş için vazgeçilmezdir.
Partimiz tarihi görev ve sorumluluklarında bir tereddüt taşımadığı gibi, mücadele pratiği de bunu kanıtlamaktadır. Düşen yoldaşlarımız ve yürüttükleri savaş bunu kanıtlamaktadır. Daha somut olarak sınıf kiniyle hesap soran mücadele ve eylem çizgisi bunu kanıtlamaktadır. Fehmi Altınbilek ve diğer devrimci eylemleri bunu göstermektedir. Partimiz bundan sonra da, düellocu, dar intikamcı ve kinci değil, siyasi iktidar mücadelesi perspektifiyle yürüttüğü mücadelesinde aynı kararlılığı temsil edecek, silahlı eylem ve hesap sorma bilincini sergileyecektir. Partimiz duygusal refleks ve tepkilerle bireysel intikam ve basit öç alma pratiğinde olmadan, devrim ve mücadelemizin önündeki engelleri kaldırarak siyasi iktidar yürüyüşünü sürdürmek için silahlı eylem ve proleter adaletin tecellisini yerine getirme yönelimini sürdürecektir.
Partiye, devrime ve halka bağlılığın sembollerinden olan Fırat ve Şiar yoldaşların onurlu yaşam, kahraman direniş ve adanmışlıkla göklere çektikleri bayrakları önünde saygıyla eğiliyor, birkez daha anıyoruz‘‘