ANKARA (28.09.2014)- Hasta tutsakların serbest bırakılması talebiyle aylardır sürdürülen eylemler Ankara’da devam etti.Konur Sokak’ta bir araya gelen kitle, Güvenpark’a yürüyerek hasta tutsakların serbest bırakılması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi.
Haftalardır Ankara’nın göbeğinde yüzlerce hasta tutsak için bir araya gelindiği belirtilen açıklamada, bundan sonra da hasta tutsaklar serbest bırakılıncaya kadar eylemliklerin devam edeceği vurgulandı. Basın açıklamasında sorunun ciddiyetine ortaya koyabilmek için son bir haftada yaşanan gelişmelere dikkat çekildi.
Gıyasettin Sevmiş Wilson hastalığına yakalanmasına karşın ilaçları verilmiyor
Basın açıklaması şu ifadelerle devam etti: “Yedi yıl önce hapishaneye giren Gıyasettin Sevmiş, bu süreç içerisinde ‘sağlıklı beslenememeye’ yani bakır içerikli besin yenmesine bağlı olarak otuz bin kişide bir rastlanan Wilson hastalığına yakalandı. Yine bu hastalığa bağlı olarak karaciğer sirozuna yakalandı. Mart ayı içerisinde ‘hapishanede kalamaz’ raporu aldığı halde hala tahliye edilmezken, tedavisi için gerekli ilaçları alması gerekirken bu ilaçlar verilmemektedir.”
Evrim Konak ve Zeliha Bulut’a yönelik baskılara dikkat çekildi
Sincan Kadın Hapishanesi’nde devrimci tutsaklardan Zeliha Bulut ve Evrim Konak’ın hapishaneden hastaneye giderken ring aracında yaşadıkları ve hastanedeki kelepçeli tedaviye zorlanmalarına vurgu yapılarak tutsakların saldırılara karşın mücadeleyi sürdürdüğü anlatıldı.
Bir diğer devrimci tutsak Abdullah Kalay’ın durumuna da değinilen basın açıklamasında, Kalay’ın hastalığının her geçen gün tehlike oluşturmaya devam ettiği ve tedavisinin mümkün olmadığı, Adli Tıp Kurumu tarafından bu yönde rapor verilmeyerek tahliyesinin engellendiği, Cumhurbaşkanlığı’na ve Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuruların ise hala sonuçlanmadığı belirtildi.
Adli Tıp Kurumu’nca 4 Temmuz 2014 tarihinde verilen Kartal Koşuyolu hastanesine tekrar tetkiklere girmesi istenilen Abdullah Kalay için, ‘hapishane koşullarında öldürülemeyen Abdullah Kalay, ring araçlarında öldürmek isteniyor’ ifadesi kullanıldı.
Ölüm meşrulaştırılmaktadır
Basın açıklamasında bir ülkenin nasıl bir ülke olduğunu anlamanın hapishanelerine bakılarak anlaşılacağı belirtilirken, hapishanelerin toplumun en politik kesiminden en apolitik kesimine kadar bütünüyle halkı sindirmenin bir aracı olarak kullanıldığı ifade edildi. Açıklamada hapishanelerin doksanlı yıllardaki sokak infazlarının yerini aldığı, ‘idam cezasını kaldırdık’ denilerek hasta tutsakların ve adli tutukların ölümle terbiye edilmeye çalışıldığı vurgusu yapıldı.
Basın açıklaması taleplerin yeniden dile getirilmesi ve sloganlarla sona erdi.