HABER MERKEZİ (29.11.2015) – Amed’de katledilen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi için binlerce kişi bir araya geldi. Amed Koşuyolu İnsan Hakları Anıtı önünde tören yapıldı.
Bir dakikalık saygı duruşu ile başlayan törene, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Fırat Anlı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da katıldı.
Koşuyolu Parkı’nda Diyarbakır Barosu Yönetim Kurulu adına konuşan Baro Başkan Yardımcısı Ahmet Özmen, “Yargısız infazları ortaya çıkardığı için bu insanlık dışı çetelerin hedefi olmuştur. İktidarın en üst yetkileri, medya organlarını kullanılarak siyasal linçe maruz kaldı. Bu linç kampanyasına karşı başkanımız Twitter hesabından şu cevabı vermişti: ‘1990’lı yıllardan bugüne JİTEM’ci ağababalarınıza ve generallerinize boyun eğmedim, sizden mi korkacağım.’ Yargı tarafından hukuk dışı bir şekilde gözaltına alındı ve yargılandı. Başkanımızın katledilmesinde bu kesimlerin parmağı vardır. Henüz otopsi yapılmadan, olay yeri inceleme yapılmadan alelacele yapılan yönlendirici girişimler düşündürücüdür. Bir de hiçbir yasal dayanağı bulunmayan Cizre, Sur, Silvan gibi günlerce süren sokağa çıkma yasağı Elçi’nin cinayetine yön verendir. Hepimiz halkı için, barış için, hukuk için yaptıklarına şahidiz. JİTEM’ci ağababalarına boyun eğmedin. Artık ‘terörle mücadele gerekliği’ adı altında Kürt halkının evlatlarını bir bir yok edilmesini kabul etmiyoruz.” dedi.
Tahir Elçi’nin ağabeyi Ahmet Elçi, ise devletin savcısının, hakiminin, medyasının Tahir Elçi’yi hedef gösterdiğini vurguladı. Ağabey Elçi; “Halkımız sonuna kadar direnecektir. Tahir ölmedi ve ölmeyecek. O özgür bir insandı. Bilin ki devlet elimize ayağımıza kelepçe vurabilir ama asla bizim beynimize kelepçe vuramaz. Onun için özgürüz. Beynimize kelepçe de vurdurtmayacağız. ” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da, şunları söyledi: “Sayın Tahir Elçi’nin tüm ailesine başsağlığı diliyorum. Tahir’e Allahtan rahmet diliyorum. Allah bir daha bir yoldaşımızın tabutu üzerinde konuşmaya mecbur etmesin. Elçi halkımıza emanet olsun. Barış, özgürlük, demokrasi uğruna adanmış bir ömür. Herhalde bu yola adanmış bir ömür, böylesi bir dönemde, yumuşak bir yatakta son bulmayacaktı. Tüm özgürlük sevdalıların geçiş yolu budur. Allah hepimize böyle bir yaşam ve ölüm nasip etsin. Önemli olan nasıl öldürüldüğümüz değil, nasıl yaşadığımızdır. Bizler her saniyemizi halkımızın değerlerine, kutsallarımıza adayarak yaşayacağız. Tahir Elçi böyle demişti. Son saniyesine kadar barışı ağzından eksik etmemişti. Topraklarımızda çok acı, ölüm, kan gördük. Her gün cenazeler kaldırdık. Morg ve mezarlık kapılarında büyüdük. Ama bunu kader olarak kabul etmedik. Bu topraklara barış getireceğiz. Elçi’nin dediği gibi kan, ölüm istemedik. Topraklarımızda barış içinde yaşamak istedik. Ahmet Arif’in dediği gibi, ‘Bu dur, katlimize ferman’. Koşullar ne olursa olsun barış savunmak için cesur olmak gerekir. Bunun için bedel ödemek gerekir. Tahir elçi biliyordu. Yatağında ölmeyeceğini bilenlerdendi. Hepimiz bu yola böyle çıktı. Çocuklarımız yataklarında rahat ölsünler diye canımız ortaya koydu. Bizi böyle korkutacakların zannediyorlarsa yanılıyorlar. Sevgili eşinin de belirttiği gibi binlerce on binlerce faili belli insan karşılayacak Tahir’i. Onların da yaşam öyküleri Kürdistan toprağı gibi acılıdır. Her birinin acı öyküsü toprağımız acılı tarihi ile aynıdır. Seni bu topraklar emanet ediyoruz. Şükürler olsun ki dostlarımız, halkımız var. Mücadeleni sürdürecek yiğit gençlerimiz var. Bu gün yüz binler ardından yürüyor. Bu cinayetin tam olarak aydınlanacağından şüphemiz var. Haklı olarak şüphemiz var. O kadar çok yaşandı ki, hiçbirini adalet sağlanacak diye rahat uğurlamadık. Bu devlet hiçbir zaman bizim devletimiz olamadı. Eline geçiren kendi mülkü gibi kullandı. Herkesin, hepimizin olsun diye çok uğraştık. Tahir’i öldüren devlet değil, devletsizliktir. Kürt halkı bunu çok iyi bilsin. Çünkü biliyoruz ki barış elçisi başkanımızın arkasından ‘Oh olsun’ diyen maalesef on binler de var. Ankara’da bu acıyı yüreğinde hissetmeyen bir yönetim var. Nasıl devletimiz diyebiliriz. Acıda bile ortaklaşamayan bir toplum nasıl bir arada yaşayabilir. Biz bu özgürlük mücadelesini, kervanın başarıya ulaştıracağız. Gözün arkada kalmasın Tahir Elçi. Böyle olmasını istemezdik. Keşke bize nasip olmasaydı senin tabutunun önünde konuşmak. Kolay değil ama bu günler de geçecek. Tüm acılar bu topraklarda bir gün çiçeğe dönecek. Tüm şehitlerimize tüm doğa selam duracak.”
Anıt önünde yapılan törenin ardından “Şehit namirin” sloganı atan yüz binler, cenazenin defnedileceği Yeniköy Mezarlığı’na doğru yürüyüşe geçti.