HABER MERKEZİ (01.06.2013)-Demokratik Haklar Federasyonu Taksim Gezi Parkı’nı savunmak üzere direnen kitleye yapılan polis saldırılarını protesto ederek “Zulüm saltanatınız yıkılacak bir gün” başlığını taşıyan bir açıklama yayınladı. Bu açıklamayı öneminden dolayı yayınlıyoruz.
“Zulüm saltanatınız yıkılacak bir gün
Emperyalizmin sadık uşağı, sermayedarların yeminli emir eri AKP hükümeti, halka kan kusturmaya devam ediyor.
Günlerdir yerlerde sürüklenen, gaz bombalarıyla bedeni parçalanan, plastik mermilerle kör edilen, tekme ve jop darbeleriyle kemikleri kırılan işçilerin, emekçilerin, kadınların, gençlerin, faşizme karşı sergilediği irade, mutlak bir gün zaferle taçlanacaktır.
“Demokrasi”, “adalet” ve “özgürlükler” söylemlerini kendine maske etmiş hakim sınıfların siyasi temsilcisi AKP ve padişahı Tayip Erdoğan’ın, gün geçtikçe toplumsal muhalefete karşı yağdırdığı tehditler, yargı ve polis gücüyle uyguladığı baskılar, ancak ve ancak gelecek güzel günlerin zamanını ileriye ötelemekten başka bir anlam ifade etmeyecektir.
Taksim’den ülkeye ve dünyaya dalga dalga yayılan “Faşizme karşı omuz omuza” şiarı, AKP hükümeti ve temsil ettiği gerici hakim sınıfların sömürü ve zulüm saltanatını sarsmıştır.
Halkın öfkesi kabarmaktadır
Bir avuç burjuva feodal zümre ve efendisi emperyalistlerin çıkarları için, halkın alın teriyle, emeğiyle yarattığı kültürel iktisadi değerler, kazandığı hakları bir çırpıda gasp eden, hakkını arayan milyonları marjinallikle, istismarcılıkla, yasa dışılıkla hedef haline getiren, polis ve yargı erkiyle muhalefeti terörize edip baskı altına alan AKP hükümeti halkın üzerine bombalar yağdırmaya devam ediyor.
Ülkemizde sudan bahanelerle, yalan ve demagojilerle; köylülerin topraklarını gasp eden şirketlere, işçilerin haklarını gasp eden sermayedarlara, gençliğin paralı eğitimini kutsayan eğitim sistemine, kadınların erkek egemen anlayışını kutsayan devlete, emekçi halkımızın rantsal dönüşüme, doğanın metalaştırılmasına, dini, ulusal ve kültürel eşitsizlikleri yaratan ve koruyan sisteme karşı mücadelesi, kolluk kuvvetlerinin şiddetiyle bastırılıyor.
Demokratik haklar mücadelesi, 1 Mayıslar, 8 Martlar, grevler, basın açıklamaları, makaleler, haberler yasa dışı olarak gösteriliyor, sisteme muhalif devrimci demokratik kurumlar ve üyeleri dört duvar arasına hapsedilerek tecrit ediliyor.
Egemen sınıfların son 10 yıldır AKP üzerinde toplumsal muhalefeti, toplumsal yaşamı, kendi çıkarları doğrultusunda düzenleme politikası, yaşamın her alanına mutlak müdahale girişimi, halkın büyük bir tepkisini toplamakta, halk güçlerini en küçük sorunlar karşısında beraberce sokağa, eyleme, ortak karşı koyuşa yöneltmektedir.
Sözde Taksim’i Yayalaştırma Projesi kapsamında alışveriş merkezi ve rezidans olarak yeniden inşa edilecek Taksim Gezi Parkı’nın yıkımını durdurmak için günlerce nöbet tutan halka, polisin azgınca saldırması bundadır. Saldırının ardından halkın geniş kesiminin “Artık yeter”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganlarıyla bir araya gelerek fiilen sokağa dökülüp, polis ve faşist devletin temsilcisi AKP hükümetini protesto etmesi bundandır.
Gezi Parkı sadece bir doğa eylemi değildir. Gezi Parkı’nda ağaçları, doğa ve yaşam alanlarının korunması üzerinden biriken ve sokağa taşan öfke faşizme duyulan nefrettendir.
Padişah emretti boyalı medya sustu
Padişahın emriyle Taksim’de toplanan kitleye polis tarafından yapılan saldırının ardından gelişen ve artarak sokağa damgasını vuran halkın faşizme karşı öfkesi, kolluk kuvvetlerinin daha azgınca saldırılarıyla bastırılmak istenmiştir.
Polisin bu saldırısında onlarca insan ağır yaralı olarak hastanelere kaldırılmış ve halen yaşama savaşı vermektedirler. Saldırıda yüzlerce insan plastik ve gaz bombalarıyla vurulmuş, yine binler polis şiddetine çeşitli şekillerde maruz kalmıştır.
Dış basın yayın organlarının gece yarılarına kadar canlı verdiği bu faşist saldırının yarattığı somut durum, devletin padişahı Tayyip Erdoğan’ın emriyle Türk burjuva feodal medyası tarafından yayınlanması engellenmiştir.
Faşizm onların demokrasi anlayışıdır
1 Mayıs Taksim eyleminde yaşanlar ve yine Taksim’de yapılan her eyleme dönük saldırılar, Hatay Reyhanlı’da gerçekleşen katliamı ülke genelinde yapılan eylemlerle lanetleyenlere yapılan azgınca saldırılar hakim sınıflar ve onların siyasi temsilcisi AKP hükümetinin demokrasi anlayışıdır. Onların demokrasiden anladıkları kendi sınıf ve dostlarının özel çıkarlarını garanti altına almak bunun karşısında ise ezilen milyonların çıkarları üzerinde baskı uygulamaktır.
İşte AKP ve ülkemizdeki hakim sınıfların demokrasi rüyası budur. Onların demokrasi düzeni budur.
İşçiler, köylüler, kamu emekçileri, mühendisler, akademisyenler, avukatlar, aydınlar, sanatçılar, öğrenciler, kadınların faşizme karşı büyüyen öfkesi yeni görevleri önümüze koymaktadır.
Halkın kabaran öfkesi; devrimci ve demokratik halk güçlerini, faşizme karşı örgütlü mücadele mevzilerine daha güçlü birlikteliklerle davet etmektedir.
Demokratik Haklar Federasyonu (DHF) olarak örgütlü bulunduğumuz tüm alanlarda sokağa çıkarak, faşizme karşı ortak barikatlarda mücadeleyi büyütmeye devam edeceğimizi bir kez daha ilan ediyoruz.
Hiçbir güç, haklı ve meşru mücadelemizin ilerleyişini, değerlerini karanlığa hapsedemez.
Devletin yayacağı ve dayanacağı hiçbir demagoji ve yasal mevzuat, halkın meşru militan mücadelesini gölgeleyemez ve büyümesini de engelleyemez.”
DEMOKRATİK HAKLAR FEDERASYONU
01.06.2013