HABER MERKEZİ (13.03.2014)- Demokratik Haklar Federasyonu (DHF) Dersim’de, DHF’ye yönelik yürütülen karalama kampanyasına dair bir açıklama yaptı. Bu açıklamayı öneminden dolayı okurlarımızla paylaşıyoruz.
“Dersim özgülünde uzun zamandan bu yana şekillenen bazı söylemler ve kitlelerin algısını değiştirmeye yönelik hiç de etik olmayan söylem ve çarpıtmalara karşı, DHF adına kısa bir açıklama yapmamız elzem olmuştur.
Dersim’de yerel seçim çalışmaları başladığı andan itibaren kurumumuza yönelik burjuva medya ve onların yerel ayakları aracılığıyla saldırılar başlatıldı.
2009 yerel seçimlerinde önemli bir güç olan DHF aynı süre içerisinde bazı söylem ve ithamlarla kitlelerin gözünden düşürülmeye çalışılmış ancak ifade edilen her şey süreç içerisinde boşa düşmüştür. Dersim’deki yerel seçim süreci DHF’nin içerisinde yer aldığı Dersim Demokratik Halk Dayanışması (DDHD)’nın mevcut gücü ve kitle çalışması kamuoyu tarafında bilinmesine karşın, gerçeklik çarpıtılmaktadır.
Son olarak bazı internet sitelerinde ve bazı yerel gazete köşelerinde kurumumuzu hedef alan asılsız yazılar, açıklamalar ve çarpıtmalar, Dersim halkının algısını karıştırmaya yönelik bilinçli bir faaliyet içerisine girilmiştir.
Dersim’in çeşitli yerel siteleri başta olmak üzere internet sitesinde yayınlanmış olan kurumumuzu ve mevcut kitle çalışmamızı boşa düşürmeye yönelik söylem ve ithamlar kullanılmıştır.
Al Jazeera’dan Burhan Ekinci’nin Dersim’deki yerel seçim analiz yazısı ‘sağır duymaz uydurur’ misali, pratikte karşılığı olmayan, gerçeği göz ardı eden, somut gerçeklikten kopuk, son derece öznel ve taraflı bir bakış açısını yansıtmaktadır. Esasında da kurumumuzu bilinçli bir şekilde boşa düşürmeye yönelik bir hamledir.
Malum yazıda Dersim’deki yerel seçimin BDP ve CHP arasında geçeceği ifade edilmiş ve DHF’nin sol oyları böldüğü vurgusu yapılmıştır. Bu mevcut şahısın giriştiği hamle son derece aşikar olup, esas amacı kafa bulanıklığı yaratmaktır. Bu tip argümanlar 2009’da da kullanılmış fakat Dersim halkı gerek sandıkta gerekse de sonrasında DHF ‘nin etrafında kenetlenerek pratikte gereken cevabı vermiştir.
DHF’nin kazanma şansı yok diyerek Dersim halkını farklı bir yöne yönlendirme çabası içerisinde olunduğu bir gerçekliktir.
DHF’nin politik kitle çalışmaları ve yerel seçimlerde yakalamış olduğu kitlesellik ve coşkunun önüne geçmek için adeta bazıları kalem kullanmaktadır.
DHF ve DDHD göstermiştir ki Dersim’de kazanacak tek güç halkın örgütlü güçleridir. Yakalamış olduğumuz kitlesellik, gelişme, her geçen gün kurumumuzun ivme kazanarak ilerlediğinden dolayıdır ki birilerini rahatsız etmiş ve değerlendirme adı altında asılsız ithamlarla kurumumuzu boşa düşürmeye yönelik aktif çalışma içerisine girmişlerdir.
DHF, DDHD’nin Dersim’deki mevcut eylem ve etkinlikleri, tüm bu söylemlerin boşa düşürülmesi için yeterlidir. Gerçeği göz ardı edenler gerçeğin karşısında er ya da geç diz çökeceklerdir.
2009’dan bu yana ne kurumumuz ne de Dersim halkı artık bu söylemlere yabancı değildir. Alışılagelmiş söylentiler dün nasıl karşılığını bulmadıysa bugün de yarında karşılığını bulamayacak ve Dersim halkı 2009’daki verdiği cevabı 2014’de ‘Söz yetki karar halka’ şiarıyla kurumumuz olan DHF etrafında kenetlenerek DDHD’yle yerel yönetimlerde belediyeyi kazanarak cevap olacaktır.
Şimdi malum şahsın ifade etmiş olduğu bir diğer söyleme kısaca açıklık getirelim.
DHF’yi illegal faaliyet yürüten bir yapılanmayla aynılaştırarak kurumuzu bir başka kurumlarla aynılaştırma çabası ayrıca bir hata ve yanılgıdır.
DHF demokratik hak ve talepler ekseninde şekillenen ve bu bağlam içerisinde kitle çalışması yürüten yasal bir oluşumdur. Bu şahsın kurumuzu bilinçli bir şekilde hedef yapmak istediği kesindir.
Ayrıca da bağımsız adayımız olan Ali Tacar’ın ‘sol oyları böldüğü’ ve benzeri ithamlarla bilinçli bir şekilde hedef alındığı görülmektedir.
Bu söylemler kendi karanlığında boğulup gidecek ve asıl gerçek ve aydınlık 30 Mart’ta Dersim’de kendisini hissettirip hayat bulacaktır.
Bu vesileyle birkaç söz daha, bu argümanlar sadece burjuva medya ve onların yereller ayakları tarafından kulanılmamakla beraber bazı demokrat, ilerici kesimlerle, çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından da kullanılmaktadır. 2009’da AKP’yi öne çıkaran ve bunun üzerinde siyaset yapanlar bugün de CHP üzerinden Dersim halkını yanıltma ve bu zeminde nemalanma çabası içerisindedirler. Buradaki esas amaç ve anlayış Dersim halkını, CHP ve Devrimci Güç Birliği (DGB) arasında tercihe zorlamaktır.
Halkın tercihi kendini 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününde göstermiştir. Halkın tercihi 8 Mart öncesindeki eylem ve etkinliklerde kendini göstermiştir.
Halkın tercihi Berkin Elvan eylemlerinde de kendini göstermiştir.
Halkın tercihi DHF ve DDHD’dir. Bunu göz ardı edenler, bunu yok sayanlar 30 Mart’ta Dersim halkı bunlara gerekli cevabı verip tercihin de kimden yana olduğunu gösterecektir.
Son olarak şunu da söylemek istiyoruz:
Kimseyle yarışmıyoruz ne CHP ne de DGB ile.
Kurumuz şu an itibarıyla kazanmış durumdadır. Sadece bunun sandığa yansıması kalmıştır.”