HABER MERKEZİ (06.11.2014)- Dev-Genç, THKP/C ve Devrimci Gençlik içerisinde faaliyet yürüten ve Devrimci Yol hareketinin önder kadroları arasında yer alan Nasuh Mitap, 3 Kasım akşamı bir buçuk yıldır süren kanser tedavisinin ardından 65 yaşında hayatını kaybetmişti.
Mitap’ın hayatını kaybetmesinin ardından ilk tören dün saat 15.00’de üniversite yaşamını sürdürdüğü ve aynı zamanda Dev-Genç mücadelesinin örgütlendiği Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde düzenlendi.
Nasuh Mitap’ın mücadelesi anlatıldı
Mitap’ın mücadele arkadaşlarının konuşmalarının yanı sıra SBF-Der üyeleri ve bugün devrimci gençlik mücadelesi yürüten üniversite öğrencilerinin katıldığı anmada konuşmalar yapıldı. Konuşmalar sırasında Mitap’ı anmanın devrimci mücadeleyi sahiplenmek olduğu belirtilerek devrimci gençliğin bugün de SBF koridorlarında başlatılan mücadeleyi sürdürdüğü kaydedildi.
Bugün de anma düzenleniyor
Mitap’ın mücadelesini anlatan konuşmaların ardından SBF’nin giriş merdivenlerine gidilerek hep birlikte devrim andı okundu.
Mitap için bugün saat 09.00’da başlayan bir anma da İstanbul Özel Gaziosmanpaşa Hastanesi önünden alınarak Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenecek. Mitap’ın cenazesi anmanın ardından araç konvoylarıyla Kırklareli’ne gönderilerek ve Kırklareli’nde yapılacak törenin ardından sonsuzluğa uğurlanacak.
Devrimci Yol’un kurucuları arasında yer aldı
1960’lı yıllarda Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne giren Nasuh Mitap, Türkiye Devrimci Gençlik Federasyonu (Dev-Genç) içerisinde yer aldı. Dev-Genç içerisinde önemli görevler üstlenen Mitap, 1970’lerin başlarında Mahir Çayan, Ulaş Bardakçı ve Hüseyin Cevahir’in önderliğindeki Türkiye Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi (THKP-C) saflarında yer aldı. 12 Mart 1971 Askeri Darbesi sonrası yakalanarak Mamak Hapishanesi’ne götürüldü. Mitap’ın da içerisinde yer aldığı Dev-Genç kapatılırken, THKP-C’nin önder kadroları Mahir Çayan, Ulaş Bardakçı ve Hüseyin Cevahir farklı tarihlerde devlet tarafından katledildi. 1974 yılında hapishaneden çıkan Mitap, Devrimci Gençlik’in yeniden kurulması sürecinde en önde yer alan devrimcilerden biriydi. Mitap, 1977 yılında ise Oğuzhan Müftüoğlu, Melih Pekdemir, Mehmet Ali Yılmaz, Ali Başpınar, Akın Dirik ve Ali Alfatlı gibi isimlerle ülkemizin tarihine damgasını vuran Devrimci Yol hareketinin kurucuları arasında yer aldı.
Ülkenin birçok yerinde devrimci faaliyet yürüten Dev-Yol’un önder kadrolarında Mitap, 12 Eylül Askeri Faşist Cuntası’nın da hedefindeydi. Mitap cuntanın gelmesinin ardından yeniden tutuklandı. Sorgusu sırasında ağır işkencelerden geçirilen Mitap yeniden Ankara Mamak Askeri Hapishanesi’ne gönderildi. Devrimci Yol Ana Davası’nda idam istemiyle yargılanan Mitap, Mamak’ta tutulduğu tek kişilik hücrede de ağır işkencelere maruz kaldı.
‘Böyle bir davanın saflarında olmaktan onur duyuyorum’
Nasuh Mitap, Devrimci Yol Ana Davası’nda karar öncesi son sözü sorulduğunda tarihi sözlerine imza attı. Mitap savunmasında şu sözleriyle dikkati çekmişti: “Savunmalarımda suçlu değil haklı olduğumuzu, devrimciliğimden dolayı yargılanıyor olduğumu anlattım. Evet ben devrimciyim, halkıma ve bütün insanlara sömürüsüz, baskısız, özgürlük, bolluk ve mutluluk dolu bir gelecek sağlamak için mücadele etmeyi insanlığın ulaşabileceği en yüce ideal ve dava olarak görüyorum. Ve böyle bir davanın saflarında yer almaktan onur duyuyorum. Mahkemenizin vereceği karar ne olursa olsun esas olarak tarih önünde devrimciliğimin gereklerini yerine getirememekten dolayı yargılanacağımı biliyorum. Ve bu yargılamada aklanmayı umut ediyor ve diliyorum, sosyalizme, ülkemin ve halkımın özgür, bağımsız ve aydınlık geleceğine olan inancımı tekrar bildiriyorum. İnsanlığın en yüce değerleri için, bütün dünya işçilerinin ve ezilen halkların kurtuluşu için mücadele eden bütün devrimcilere buradan selam ediyorum.”
11 yıl hapishanede tutulan Mitap, hapishanelerde gördüğü ağır işkenceler nedeniyle uzun süre tedavi gördü. 1 Mayıs 2013’te mide ameliyatı geçiren Mitap için ameliyatın ardından kanser tedavisine başlanmıştı.