1972 Nisan Güneşi, Anadolu ve Mezopotamya, Batı Ermenistan, Türkiye-Kuzey Kürdistan’daki kadim halkların gerçek kurtuluş geleceklerini muştulayan bir ışıktır. Bu doğan güneşi komünist coşku ile bir kez daha kutluyor ve selamlıyoruz.
Proleter Öncü’nün Ermeni milliyetine mensup komünist kadrolarından biri olan Armenak Bakırcıyan’da kısa sürede proletarya partisi saflarında örgütlenerek ileri çıkan ve önderleşen komünistlerden biridir
HABER MERKEZİ (08.05.2016)-Gazetemizin 121.Sayısında tarih sayfasında yayınlanan ‘’Bir komünizm serüvencisi Armenak Bakırcıyan’’ başlıklı makaleyi okurlarımızla paylaşıyoruz.
Proleter Öncü’nün enternasyonal kızıl çizgisi kısa bir süre içinde çeşitli ulus/milliyet, azınlık ve inançlardan halkalarımızla buluşarak kendi devrim yatağını ilmik ilmik örüyordu. Komünist önder Kaypakkaya tarafından göndere çekilen komünizmin şanlı kızıl bayrağı Anadolu ve Mezopotamya’nın kadim halkları olan Ermeniler ve Kürtler başta olmak üzere diğer halklarda karşılık bularak yüzlercesinin Proleter Öncü saflarına katılmasına sebep oluyordu. Bu noktada özellikle Ermeni milliyetine mensup devrimcilerin Proleter Öncü saflarında özneleşmeleri tesadüfî bir durum olarak ele alınamaz. Proleter Öncü’nün ideolojik-siyasal hattı başta olmak üzere diyalektik materyalist tarih anlayışı ve bu doğrultuda coğrafyamızda yaşanan soykırım ve katliamlar noktasındaki keskin devrimci tarih anlayışı bu gerçeğin oluşmasına etken olan temel meseledir.
Kaypakkaya yoldaş önderliğinde gerçekleştirilen bu nitel çıkış çok geçmeden Maoist komünist gelenekte Armenak Bakırcıyan, Nubar Yalım, Manuel Demir, Hrant Dink, İmam Boztaş ve ismini sayamadığımız onlarca Ermeni yoldaşlarla buluşmuştur. Bu temelde komünistler, tarihin devrimci mücadelede bir silah haline getirilmesini öngörmüş ve bu bilinçten hareketle ezilen ve sömürülenlerin tarihinin ilerici yönlerini de kendilerine referans almışlardır. Bu perspektifle yol üstünde kadavralara karşı genetik kodlarımızdan aldığımız güçle günümüz mücadelesini de güncelleştirmişlerdir. Buradan hareketle tarihin ve insanlığın başına gelmiş en büyük felaketlerden biri olarak Asuri-Süryani/Ermeni Soykırımı’nı lanetlerken Ermeniler ve diğer bütün ulus, azınlık milliyet ve ezilen inanç kesimlerine yönelik tarihi haksızlıkları tekrardan kınarken, somut ve güncel haklı taleplerini, en demokratik meşru haklarının savunucuları olarak mücadelemizin birer parçaları olarak görüyoruz. 24 Nisan 1972 Nisan Güneşi, Anadolu ve Mezopotamya, Batı Ermenistan, Türkiye-Kuzey Kürdistan’daki kadim halkların gerçek kurtuluş geleceklerini muştulayan bir ışıktır. Bu doğan güneşi komünist coşku ile bir kez daha kutluyor ve selamlıyoruz.
Proleter Öncü’nün Ermeni milliyetine mensup komünist kadrolarından biri olan Armenak Bakırcıyan’da kısa sürede proletarya partisi saflarında örgütlenerek ileri çıkan ve önderleşen komünistlerden biridir.
Karakoçan Kızılkoçan olacak
Marşımızı silahımız çalacak
Mutluluğu için halkın
Silahların namlusunda namluların gölgesinde
Hedefini döven kurşunda kızıl kızıl şafakta
Yaşıyor yaşıyor ölmedi o yaşıyor
Yaşıyor yaşıyor Orhanımız yaşıyor
1953 Amed doğumlu olan Bakırcıyan Proleter Öncü’nün birçok alanında devrimci çalışmalar yürüterek ve fedakârlığı ile öne çıkarak kitlelerin büyük sevgisini ve saygısını kazanmıştır. Her gittiği yerde kitlelere umut düşmana ise korku yaratmıştır. Bir eylem için gittiği İzmir’de polisle çatışarak tutsak düşen Bakırcıyan yoğun işkenceler altında Buca Hapishanesi’ne götürülür. Yaklaşık iki yıl tutsak kalan Bakırcıyan Proleter Öncü’nün özenli ve planlı bir çalışmasıyla kaçırılır. Firardan sonra da birçok alanda devrimci çalışmalar yürüten Bakırcıyan 13 Mayıs 1980’de Kaypakkaya’nın ölüm yıldönümü dolayısı ile bir komiserin cezalandırılması için gittiği Karakoçan’da kurulan pusuda polisle çatışarak ölümsüzleşir.
Yine Mayıs ayının değişik tarihlerinde Proleter Öncü saflarında komünizmin şanlı kızıl bayrağını dalgalandırarak ölümsüzleşen; Haydar Çakmak, Mehmet Kocadağ, Bahar Yıldız, Hacer Çetin, Mehmet Yaşar, Hasan Tanrıverdi, Hasan Albayrak, Cemile Koçak, Cafer Özdemir ve Cafer Tayyar Bektaş’ın devrimci anıları önünde saygıyla eğilerek, devrim, sosyalizm ve komünizm mücadelemizde yaşatacağımıza söz veriyoruz.