26 Temmuz tarihinde gözaltına alınarak tutuklanan Gezi Parkı tutsaklarının davası dün Adana Adliyesi’nde görüldü. Aralarında DHF üyesi Diren Taşkıran’ın da bulunduğu Gezi direnişçileri serbest bırakılırken, duruşma 13 Şubat tarihine ertelendi
ADANA(12.11.2013)- Adana’da Gezi Parkı Direnişi sonrası yapılan ev baskınlarıyla gözaltına alınıp daha sonra mahkeme tarafından tutuklanan 11 kişiden 2’si savcılık sonrası serbest bırakılmıştı. Tutuklu bulunan 9 Gezi direnişçisinin duruşması ise dün Adana Adliyesi’nde görüldü.
Mahkeme öncesi Adana’daki demokrasi güçleri tarafından bir yürüyüş ve basın açıklaması düzenlendi. 5 Ocak Meydanı’nda toplanan kitle, Adliye binasına yürüdü. Yürüyüş esnasında polis kitleyi kuşatmaya çalışsa da kitlenin tepkisiyle karşılandı. Adliye binası önünde toplanan kitle adına basın açıklaması yapıldı.
Polis tutsak ailelerine karşı provokasyon yaratmaya çalıştı
Basın açıklaması öncesinde polis bazı tutsak ailelerine ve kitleye karşı söylemleriyle provokasyon yaratmaya çalıştı. Kitlenin önüne geçmeye çalışan polise karşı diğer tutsak aileleri eylemcileri sahiplendi.
Yaşanan gerginliğin ardından gerçekleştirilen basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı: “Ülkemiz hakim sınıfları ve emperyalizmin sadık uşağı, sermayedarların yeminli emir erleri olan hükümetler ve son 11 yıldır AKP tarafından uygulanan faşizme başkaldıran haziran direnişçileri değil, direniş şehitlerinin katilleri yargılansın. AKP on bir yıllık iktidarında muhalif olan her şeyi, herkesi susturmaya, korkutmaya çalışıyor. Gazeteciler hapishanelere konulup, basına sansür uygulanıyor. ‘İleri demokrasiden’ bahsederken devrimci demokrat güçleri tasfiye etmeye ve sindirmeye çalışıyor! Kadınların kaç çocuk doğuracağından, kürtajın cinayet olduğuna, okullarda haremlik selamlık uygulamasından, üniversitelilerin evlerinde kiminle kalacağına kadar, işçilerin yüzlerce yıllık kazanımları bir bir ellerinden alınırken meydanlar ve grevler yasaklanıyor! Düşünmek, sorgulamak, konuşmak yasaklanıyor! Ülkemizde sudan bahanelerle, yalan ve demagojilerle; köylülerin topraklarını gasp eden şirketlere, işçilerin haklarını gasp eden sermayedarlara, gençliğin paralı eğitimini kutsayan eğitim sistemine, kadınların erkek egemen anlayışını kutsayan devlete, emekçi halkımızın rantsal dönüşüme, doğanın metalaştırılmasına, dini, ulusal ve kültürel eşitsizlikleri yaratan ve koruyan sisteme karşı mücadelesi, kolluk kuvvetlerinin şiddetiyle bastırılıyor. Bizler bu ülkenin aydınları, emekçileri, kadınları, öğrencileri ve gençleri olarak; AKP’nin gerici, faşist, diktacı politikalarına başkaldırıyoruz. Köle gibi değil özgür insanlar olarak yaşamak istiyoruz! İşte sırf bu yüzden yargılanıyor, hapishanelere atılıyor, işkence görüyor, Ethem Sarısülük ve Medeni Yıldırım gibi kurşunlanıyor, Abdullah Cömert ve Ahmet Atakan gibi gaz kapsülleri ya da köşe başlarında Ali İsmail Korkmaz gibi vahşice dövülerek, devlet destekli çeteler tarafından Hasan Ferit Gedik gibi öldürülüyoruz.”
‘Gezi tutsaklarının mücadelesini destekliyoruz’
Basın açıklamasında Adana’da çeşitli tarihlerde yapılan ev baskınlarında onlarca kişinin gözaltına alınarak tutuklandığı, çeşitli baskılarla sindirilmeye çalışıldığı ve mahkemede ve gözaltılar sırasında ailelerin darp edildiği belirtildi.
Açıklama şu ifadelerle sona erdi: “Bugün Gezi direnişine, 1Mayıs’a, 8 Mart’a ve yasal basın açıklamalarına katılmaları düzmece iddialarla ‘suç’ olarak yansıtılan toplam 11 arkadaşımız hala Kürkçüler F Tipi Hapishanesi ve Karataş Kadın Hapishanesi’nde tutuklu bulunuyor. Tutuklanarak sindirilmeye çalışılan direnişçilerin yakası hapishanedeki hak ihlalleriyle de bırakılmıyor. Arkadaşlarımızın haftalık duş saatleri, kitap bulundurma gibi hakları kısıtlanırken, hapishanedeki suların kötü olması ve kanalizasyon kokusu nedeniyle birçok arkadaşımızın sağlığı bozulmuş durumdadır.
Yapılan bu hak gasplarını, savcılığın düzmece iddialarını, insan onuruna sığmayan tecrit koşullarını teşhir etmek amacıyla ve hukuksuzca yargılanan dostlarımıza sahip çıkmak için bugün burada toplanmış bulunuyoruz. Hiçbir güç, halkın haklı ve meşru mücadelesinin ilerleyişini ve değerlerini karanlığa hapsedemez.
Devletin yayacağı ve dayanacağı hiçbir demagoji ve yasal mevzuat, halkın meşru militan mücadelesini gölgeleyemez ve büyümesini de engelleyemez.”
Duruşmada tahliye kararı verildi
Polis mahkeme öncesi her aileden yalnızca bir kişi alınacağını ifade ederek kitlenin ve ailelerin adliyeye girmesini engellemeye çalıştı. Ancak kitlenin kararlılığı sonucu bütün aileler adliye binasına alındı. Aileler salona girmek isterken polis tarafından bir kez daha engellendi. Duruşma sırasında adliye arkasında bir araya gelen kitle, halaylar ve marşlarla bekleyişini sürdürdü.
Duruşmada yer alan Diren Taşkıran (DHF), Ozan Çakır, Mehmet Ayan (SYKP), Hakan Karaca, Büşra Toprak, A. Cem Demir (SDP), Hasan Tatlı (SGD) tahliye edilirken, mahkemenin yeni duruşması 13 Şubat’a ertelendi.
