’19-22 Aralık Katliamı’nı unutmadık unutmayacağız’ (Foto Haber)

Tecrite Karşı Mücadele Platformu (TKMP) 19-22 Aralık tarihleri arasında 20 hapishaneye eş zamanlı olarak düzenlenen baskınlarda katledilen 28 devrimciyi Bayrampaşa Hapishanesi önünde yaptığı eylemle anarken mücadelede kararlılık mesajı verdi

HABER MERKEZİ (19.12.2013)- Tecrite Karşı Mücadele Platformu (TKMP) bileşenleri, saat 13.30’dan itibaren Sağmalcılar Metro İstasyonu önünde bir araya gelerek sloganlarla Bayrampaşa Hapishanesi’ne yürüdü. 19-22 Aralık Katliamı sırasında hayatını kaybeden 28 devrimci ve komünistin anıldığı eylem kitleselliğiyle dikkat çekerken, kitlenin coşkusu doruk noktadaydı.

“19-22 Aralık Katliamını Unutmadık Unutmayacağız” yazılı TKMP imzalı pankartın açıldığı eylem sırasında kortejler oluşturan kitle, ellerinde 19-22 Aralık Katliamı sırasında hayatını kaybeden devrimcilerin resimleri ile devrimci demokratik kurumların flamalarını taşıyarak sloganlarla yürüdü. Yürüyüş sırasında 19-22 Aralık tarihleri arasında 20 hapishanede katledilen devrimcilerin isimleri anons edilerek “Yaşıyor” sloganları hep bir ağızdan haykırıldı.

Yürüyüş sırasında kitle “Katil devlet hesap verecek” , “İçeride dışarıda hücreleri parçala” , “Bedel ödedik bedel ödeteceğiz” , “Yaşasın ölüm orucu direnişimiz” , “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek” sloganlarını attı. Bayrampaşa Hapishanesi önüne gelindiğinde hapishane girişine “Diri Diri Yaktılar Hesabını Soracağız” yazılı pankart asıldı.   

28 devrimci katledildi

Bayrampaşa Hapishanesi önünde bir araya gelen TKMP bileşenleri adına bir basın açıklaması gerçekleştirilerek 19-22 Aralık tarihleri arasında 20 hapishaneye eş zamanlı olarak düzenlenen baskınlarla katledilen 28 devrimci anıldı.

Basın açıklamasında Bayrampaşa Hapishanesi’nde 6 kadın tutsağın diri diri yakılarak katledildiğinin belirtilerek bu hapishanede 12 devrimcinin katledildiği açıklandı.  

Basın açıklaması şu ifadelerle devam etti: “Bedenleri tutsak olan devrimcilerin, dört duvar arasına sığmayan umutlarını, düşüncelerini yok etmek ve iradelerini teslim almak için 21. Yüzyıl’ın başında faşizm, bir katliama daha imza attı. Emperyalistler ve işbirlikçilerin çıkarları için, IMF’nin kararlarını engelsiz uygulamak için önce hapishanelerdeki devrimcileri teslim almayı amaçlıyorlardı. Mahirlerin, Denizlerin Ve İbrahimlerin direniş geleneğini sürdüren devrimci tutsaklar, bedenleriyle barikat oldular faşist zulme ve F tipi işkence hanelere karşı. Karanlığın sahipleri yine karanlıkta geldiler. 20 hapishaneye birden, savaşa gider gibi 10 bin askerle geldiler. 8 jandarma komando taburu, 37 bölük katıldı bu baskına. Üç gün süren saldırıda 20 bini aşkın gaz bombası kullanıldı.”

Katliamın sorumlusu faşist Türk devletidir

Basın açıklamasında katliamın birinci dereceden askeri sorumlularının Jandarma Genel Komutanı Aytaç Yalman ve Jandarma Harekat Başkanı Osman Özbek olduğu belirtildi. Katliamın Aytaç Yalman, Adalet Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın ortak kararı ve Milli Güvenlik Kurulu’nun kararı sonucunda gerçekleştirildiği anlatıldı. Katliamın siyasi sorumlularının ise tüm MGK üyeleri, ANAP, DSP ve MHP hükümeti üyeleri ve milletvekilleri ile Başbakan Bülent Ecevit, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ve İçişleri Bakanı Sadettin Tantan olduğu açıklandı.

Basın açıklamasında 19-22 Aralık Katliamı sonrasında açılan davada soruşturma sırasında ve mahkemeler sürecinde delillerin karartılarak katillerin ‘aklandığı’ ifade edildi. F Tipi hapishanelere karşı Ölüm Orucu’na başlayan tutsaklardan 122 devrimcinin hayatını kaybettiği ifade edilerek devrimci iradeyi teslim alma çabasıyla gerçekleştirilen saldırıya karşı direnişin sürdürüldüğü belirtildi.  
AKP katliamın sorumlularını ödüllendirdi

Basın açıklaması şu ifadelerle sona erdi: “Katliamdan sonra 154 tutsak hakkında ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. F Tipi hapishanelerin mimarlarından ve katliam zamanında Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü olan Ali Suat Ertosun ise 2004 yılında AKP hükümeti tarafından ‘Devlet üstün hizmet madalyasıyla’ ödüllendirildi. AKP hükümet olmadan önce 59 bin olan tutuklu ve hükümlü sayısı bugün 141 bin kişiye ulaşmış. 163 ağır hasta tutsak ölüme terk edilmiş. Sözde kaldırılan ölüm cezası fiilen uygulanıyor. F Tipi hapishanelerdeki tecrit işkencesine havalandırmalara kameralar takılarak 24 saat gözetleme ve taciz de eklendi. Bizler emekçilere ve halklara acı, yoksulluk ve zulüm dışında hiçbir şey vermeyen; bu çürümüş düzeni değiştirmek ve insanca bir düzen kurmak için ayağa kalkan emekçileri ve halkları 1 Mayıs, Maraş, Çorum, Sivas, Roboski, Gazi, Gezi ve Rojava’da vahşice katledenlerden adalet beklemiyoruz. Ancak devrimcilerin uğruna canlarını feda ettikleri işçi sınıfı ve halklarımızın sokakları zapt eden mücadelesiyle adaletin geleceğini biliyoruz. Bugün 19-22 Aralık şehitlerini anmak ve katliamcılardan hesap sormak, adalet için, hasta tutsakların serbest bırakılması için seslerimizi birleştirme günüdür.

Bugün aynı zamanda 12 Eylül askeri faşist darbesine yol açan ve Alevi halkımıza yönelik olarak başlatılan 19-24 Aralık 1978 Maraş Katliamı’nın da yıl dönümü. 110 kişinin vahşice katledildiği bu katliamın sorumluları da cezalandırılmadı. Hesap sorulmadıkça yeni katliamlar oluyor.

Artık Gezi ayaklanmasıyla yeni bir süreç başladı. Korku duvarlarını yıkan halk, devrimcilerin önderliğinde katliamcılardan da hesap soracak ve şehitlerimize sahip çıkacaktır. 19 Aralık şehitlerimizi saygıyla anıyor ve onlara verdiğimiz devrim sözüne bağlı kalacağımızı bir kez daha haykırıyoruz! Diri diri yakılan 6 kadın tutsağı asla unutmayacağız! Unutturmayacağız! Ellerimiz katillerin yakasından düşmeyecek!”

Katliamın tanıkları yaşadıklarını anlattı

Basın açıklaması sonrası okunan şiirin ardından katliamın tanıklarından o yıllarda hapishanede tutuklu bulunan bir tutsak konuşarak hapishanelere yönelik saldırı sırasında yaşadıklarını aktardı.

Hapishane duvarlarının vinçlerle delinerek saldırının başlatıldığını anlatan devrimci, askerlerin ateş açarak ve yoğun gaz bombası kullanarak çok sayıda devrimci tutsağı katlettiğini belirtti. Atılan kurşunlara, yoğun gaz bombasıyla ve biber gazıyla yapılan saldırıya karşın devrimci iradelerinden ödün vermeden direnişe geçtiklerini anlatan katliamın tanığı, ilk saldırı sırasında diri diri yakılan kadın tutsakları kurtarmaya çalıştıklarını ancak atılan kurşunlardan ve yoğun biber gazından dolayı kadın yoldaşlarına ulaşamadıklarını aktardı. Atılan yoğun gaz nedeniyle nefes alamadıkları için hep birlikte havalandırmaya geçtiklerini, hapishanenin tavanından askerler tarafından ateş açılarak devrimci tutsaklardan birinin de orada katledildiğini anlattı.

‘Devrimci kararlılığımızdan ödün vermeden mücadeleyi sürdürdük’

Yapılan saldırılara ve verilen şehitlere karşın devrimci iradenin teslim alınamadığını belirten katliamın tanığı, yoldaşları ve siper yoldaşları katledilmesine karşın mücadeleyi sürdürdüklerini kaydetti. Devletin devrimci tutsaklara yönelik bu saldırısıyla içeride ve dışarıda örgütlü mücadeleyi bitirmeyi hedeflediğini ancak katledilen 28 devrimciye karşın mücadeledeki kararlılıklarından hiçbir şey yitirmediklerini aktardı. Katliamın tanığı hapishanelere sevkler sırasında da işkencelerden geçirilerek ring araçlarına atıldığını ve yaklaşık 10 saat sonra Edirne F Tipi Hapishanesi’ne sevk edildiğini anlattı. Hapishane girişinde de ağır işkencelerden geçirilerek teslim alınmaya çalışıldığını anlatan tanık, ancak baskılara ve işkencelere karşın devrimci kararlılığından ve mücadele azminden bir şey yitirmediğini anlattı.   

“Bayrampaşa’da 6 kadın tutsak diri diri yakıldı” diyerek konuşmasına başlayan katliamın diğer bir tanığı kadın tutsak ise mazgallardan açılan ateş sırasında devrimci tutsakların katledildiğini, yaklaşık 10 saat süren baskın sırasında binlerce gaz bombası kullanıldığını, devrimci kararlılığı ve iradeyi teslim almak için yapılan bu saldırının devrimci tutsakların direnişiyle boşa çıkarıldığını anlattı. Katliamın sorumlularından hesabı devrimcilerin soracağına inandığını anlatan kadın tutsak, bütün bu saldırılara karşın onurlu yaşamı sürdürerek mücadeleye devam ettiklerini açıkladı. Katliamın bir başka tanığı devrimci tutsak da yaşadıklarını aktararak yapılan saldırılara ve 28 devrimcinin katledilmesine karşın devrimci kararlılıklarını ve mücadele azimlerini sürdürdüklerini anlattı. 

Yapılan konuşmaların ardından katliamda hayatını kaybedenlerin fotoğrafları ile kitlenin taşıdığı karanfiller hapishane girişine bırakılarak 28 devrimci tutsak anıldı. Ardından Grup Munzur ve Grup Yorum ezgilerini kitleyle paylaştı. Kitlenin hep bir ağızdan söylediği kavga türkülerinin ardından 24-25-26 Aralık’ta ÇHD’li tutuklu avukatların görülecek duruşmasına katılım çağrısı yapılarak eylem sonlandırıldı.  

 

 

 

Önceki İçerikMKP gerillalarının davası sonuçlandı
Sonraki İçerik“Kırıklar ve Şakran Hapishanelerinde neler oluyor?”