İSTANBUL (03.01.2015)- KESK İstanbul Şubeler Platformu, DİSK İstanbul Merkezi Temsilciliği, TTB TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu ve Yeni Demokratik Sendikal Birlik (YDSB) üyeleri, bugün Cevizlibağ Metrobüs Durağı’nda “Sermaye Yenilecek Emek Kazanacak Ülker İşçisi Yalnız Değildir” pankartıyla bir araya gelerek, Ülker Fabrikası’nın önünde Ülker işçilerinin kurduğu direniş çadırına yürüdü.
Direniş alanına gelen kitle Ülker işçileri tarafından sloganlar eşliğinde coşkuyla karşılandı. Ardından direnişte olan Ülker işçisi Murat Topal yaptığı konuşmada, Ülker’de olduğu gibi diğer fabrikalarda da sarı sendikaların olduğunu, bu sendikaların patronların çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini ifade etti. Topal, 70 günlük direnişlerinde bu sorunları ilk yaşanların kendilerinin olmadığını daha önce de Nestle, ŞÜTAŞ, Danone, BEDAŞ, Nakış ve belediye işçileri ile doktor, öğretmen ve hemşirelerin yaşadığını belirterek şunları söyledi: “70 gündür burada direniyoruz. Anayasadaki örgütlenme sendikalar yasasındaki sendika değiştirme özgürlüğünü kullandığımız için işten atıldık.”
Ülker işçileri direnişi sürdürüyor
Ardından Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde Dev Sağlık-İş Sendikası’na üye oldukları için işten çıkartılan işçilerden Şehriban Kaya kısa bir konuşma yaptı. Kaya konuşmasında, her geçen gün artan zamanlar sonucu hayat şartlarının zorlaşması nedeniyle patrona daha iyi koşullarda yaşamak istediklerini bu yüzden maaşlarına zam istediklerini söylediklerinde patronun işçilere olan tavrını değiştirdiğini belirtti. Yaşam koşullarının zorlaşması ve demokratik haklarını alabilmek için sendikaya üye olduklarında patron tarafından kapı önüne konulduklarını söyledi.
Patron ile sarı sendika karalama kampanyası başlattı
Yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “27 Ekim’de, bundan tam 70 gün önce, dünya devi Ülker, Anayasal hakları olan sendika seçme özgürlüğünü kullanan ve Öz-Gıda İş Sendikası’ndan istifa ederek sendikamıza üye olan 10 işçi arkadaşımız aynı gün işten çıkarılmıştır.
70 yıllık Ülker, sessiz sedasız evlerine gitmeleri durumunda kıdem tazminatların ödemeyi teklif etmiş ancak işçilerimiz kendilerine yapılan haksızlık ve saygısızlığa karşı onurlu bir şekilde direnmeyi, yıllarını verdikleri işlerine geri dönmek için mücadele etmeyi seçmiştir.
Ülker’in 70. kuruluş reklamlarıyla işçilerin üzerindeki baskı ve sömürü çarkını örtmeye çalışan Murat Ülker, önce avukatları sonra işbirlikçi Öz-Gıda İş aracılığıyla basına, işçilerin iş yerlerinde uyudukları, ahlak kurallarına uymadıkları gibi gerekçelerle işlerine son verildiğini açıklamıştır.
Kısa süre öncesine kadar performans ödülleri alan 10 ile 20 yıllık işçilerin aynı gün, sendikamıza üye oldukları gün ahlaksızlık yaptığını iddia ederek gerçekleri saptırmaya ve gizlemeye çalıştı.”
Basın açıklamasının ardından direnişte olan Murat Topal’ın oğlu Can Yücel’in İşçi Marşı şiirini okudu. Ardından tiyatro sanatçısı İbrahim Emin Ege kısa bir oyun gösterimi yaptı.