Mecliste savaş tezkeresi için dün yapılan 3 saatlik oturumda 550 milletvekilinden 396’sı oy kullandı. Tezkereye 298 milletvekili “evet” oyu verirken, 98 milletvekili ise “hayır” oyu verdi. Böylece ABD emperyalizminin desteğinde IŞİD çetelerine her türlü askeri, siyasi ve lojistik desteği veren AKP iktidarı, Kobane’de Kürt ulusunun sürdürdüğü destansı direnişe karşı olan faşizan tutumunu bir kez daha tescillemiş oldu
HABER MERKEZİ (03.10.2014)- Tezkere oturumunda konuşan Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, tezkereye neden ihtiyaç duyduklarını anlatırken, Türkiye’nin Suriye ve Irak sınırında ‘terör’ riski tehdidi olduğunu iddia ederek Rojava ve Kobane’de Kürt ulusunun sürdürdüğü direnişe yönelik faşizan tutumunu da göstermiş oldu. PKK’nin Irak’taki varlığından da rahatsız olduklarını dile getiren Yılmaz, sanki uzun zamandır IŞİD’e her türlü askeri, siyasi ve lojistik desteği kendileri vermiyormuşçasına ‘IŞİD tehdidine’ vurgu yaptı. Yılmaz, tezkerenin tek hedefinin ‘Türkiye’ye saldıran teröristler’ olduğunu da iddia ederken de asıl terörü Urfa Suruç’ta nöbet eylemlerindeki halka yönelik saldırılarıyla kendilerinin uyguladığını görmezden geldi.
Kürkçü tezkereye neden karşı olduklarını açıkladı
Mecliste HDP grubu adına söz alan Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü ise tezkerenin konuşulduğu bir zamanda Kobanê’de insanların onurunu, hayatını ve namusunu korumak için mücadele ettiğini belirterek Kobane’deki direnişi selamladı. Kürkçe sözlerine şu ifadelerle devam etti: “Ama ne yazık ki, elimizdeki tezkere Kobanê’deki halkı savunmaktan uzak. Her bir unsuruyla uluslararası hukuka ve anayasaya aykırı, bölgedeki demokratik ihtiyaçlara aykırı, sadece bölgesel egemenlik ve güç gösterisi için asker gönderme yetkisi için istenen tezkeredir.”
Kürkçü Türk devletinin tezkereyle hedeflediklerini ise, “Bölgesel egemenlik, Türkiye’yi bölge devleti olarak ilan etmek için uluslararası ve yerel hassasiyetlerin biriktiği bir anda durumu fırsata çevirmek” olarak yorumladı.
Kürkçü konuşmasına şu ifadelerle devam etti:”Ortaya konulan askeri harekat planıdır. Ülkesi tanımlanmış biçimde asker gönderme istenmiyor, hükümet nereye isterse oraya asker gönderebilir. Bu kadar belirsiz kararı niçin vereceğiz. Türkiye’de barındırılacak askeri güç, nerenin askeri, hangi uluslararası kapsamda bir güç olarak konuşlanacak? Bu tezkereden ayrı olarak başbakana yakın gazetecilerin yayınladıklarına bakılacak olursa Türkiye, Suriye’deki muhalif güçleri de eğitip, donatmak azmindedir.”
Tezkerenin toplum çıkarlarıyla ilişkisi olmadığını kaydeden Kürkçü, Türk devletinin Ortadoğu’da yer kapma savaşı verdiğini ifade etti.
‘HDP milletvekilleri bayramı Kobane halkının yanında geçirecektir’
Kürkçü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın Kobane’ye ilişkin söylediklerini de aktararak şu ifadelerle konuşmasını bitirdi: “Kimseden bir şey dileniyor değiliz. Adaletin, hakkın, demokrasinin kendi kaderlerini tayin hakkı için bir şey yaparsınız ya da yapmazsınız. Kimseye diz çökecek değiliz. İnsan haklarına, teamüllere aykırı tezkere için el kaldırmayacağız. Bu onursuzluğu yapacak değiliz. HDP milletvekilleri bayramı Kobanê halkının yanında geçirecektir. Asla zorbalık, ikiyüzlülük karşısında boyun eğmeyeceğiz. Özgürlük hedeflerimizden, Türkiye’nin tamamı için gelecek anlamına gelen demokratik özerklikten vazgeçecek değiliz. Türkiye’nin tüm halklarına, oğulları asker yaşında olan ailelere sesleniyorum; onların hayatı, kanı üzerinden yapılacak politikalara izin vermeyin. Halkların, dünyanın, Ortadoğu’nun geleceği Kobanê’den geçiyor. Yaşasın halkların kardeşliği, yaşasın Kobanê’nin kurtuluşu.”
Tezkere 298 evet oyuyla kabul edildi
Yapılan konuşmaların ardından tezkerenin oylamasına geçildi. 3 saatlik tezkere oylamasında 550 milletvekilinden 396’sı oy kullandı. Tezkere 298 “evet” oyuyla Meclisten geçerken, 96 “hayır” oyu kullanıldı. Böylece ABD emperyalizmin desteğindeki faşist Türk devletinin Ortadoğu’ya yönelik emperyalist çıkarların taşeronluğunu yaparak katliamlar yapacağı gerçekliği bir kez daha tescillenmiş oldu.
