‘Karaman’da sorumlular Başbakan Çalışma ve Enerji Bakanları ile maden patronudur’

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi Karaman’da yaşanan göçüğe ilişkin ‘Karaman’da sorumlular Başbakan, Çalışma ve Enerji Bakanları ile maden patronudur’ başlığını taşıyan bir açıklama yayınladı. Meclis ayrıca 29 Ekim itibarıyla 2014 yılında madenlerde yaşanan işçi katliamlarına ilişkin araştırmalarını da kamuoyuyla paylaştı. Bu açıklamayı okurlarımızla paylaşıyoruz

HABER MERKEZİ (29.10.2014)-“ ‘Osman Çoksöyler, Hüsnü Çolak, Ali Haznedar, Kerim Haznedar, Mehmet Tokat, Hüseyin Çolak, İsa Gözbaşı, Bahri Üzer, Kamil Yaman, Tezcan Gökçe, Uğur İlhan, Hüseyin Gültekin, İsmail Gürses, Mehmet Baha,  Mehmet Özcan, Hasan Tuncer, Recep Çiloğlu, Ömer Cansu’

Karaman’ın Ermenek İlçesi’Nde kömür ocaklarının yoğun olduğu Güneyyurt Beldesi ile Pamuklu Köyü arasında bulunan Has Şekerler Madencilik Ltd. Şti.’ye ait linyit kömürü ocağında dün 12.11’den beri 18 işçi arkadaşımızdan haber alınamıyor. Çünkü sabah vardiyasındaki işçiler üretim yaparken, ocağın yeraltı su seviyesinin altında bulunan 350 metrelik bölümde bir anda galeriye su dolmaya başladı. Bu bölümde çalışan işçilerden 8’i kendi çabalarıyla kurtulmayı başarırken, 18 işçi suyla dolan bölümü geçemedi.

Muhtemelen eski imalat alanı ya da yandaki bir kayaçta biriken suyun çalışma alanını basması nedeniyle olay gerçekleşti. 23 saat geçmesine karşın su tahliyesi devam ediyor ve hala arkadaşlarımızdan haber yok…

Yine her madenci katliamından sonra gelen fütursuzca açıklamaların benzerleri geliyor…

Maden patronu Şahin Uyar: Hani bir laf var ya ‘kaçanın anası ağlamaz’ diye bazı arkadaşlarımız kaçar, bazıları da ne olacak der. Vahim bir olay olmuş keşke olmasaydı…

Ülkemizin her madeninde benzer bir tablo söz konusu…

1- Konya-Karaman bölgesinin kapalı havza olduğu belirtilip linyit madenlerini su basabileceği uyarısı Enerji Bakanlığı’na yapılmıştı. Hal böyleyken bu uyarı neden dinlenmiyor…

2- Çalışma Bakanlığı geçen 19-20 Haziran tarihlerinde madeni denetlemişti. ‘Kapatılma gerektirmeyen eksikliklerden’ dolayı şirkete 9 bin lira idari para cezası kesilmişti. Bu mudur kapatılma gerektirmeyen eksiklikler? Yine denetimler ve yeni Torba Yasa sonrası bölgede bulunan 12 madenin 9’u üretimi durdurmuştu. Has Şekerlerin farkı nedir? 

3- Has Şekerler Şirketi de rödovans sistemiyle çalışıyordu. 2012 Mayıs ayında devlet maden patronlarına ‘ne üretirseniz alacağız’ uygulamasına geçti. Bu durum üretimin hızlanmasına ve buna paralel olarak işçi sayısının artmasına yol açtı. Aynı durumu Soma’da da belirtmiştik. Enerji Bakanlığı neden rödovans sisteminden vazgeçmiyor?

4- Has Şekerler Şirketi’nin sahibi Saffet Uyar daha evvel Soma’da madenci katliamlarına sahne olan Soma Uyar Madencilik’in sahibi Azmi Uyar’ın amcaoğlu. Devlet neden bu ailenin madenlerinde gerekli tedbirleri almıyor?

5- Has Şekerler maden ocağında üretim koşulları ilkel ve işçiler örgütsüz. Çalışma Bakanlığı neden sendikal örgütlenme özgürlüğünü güvence altına alacak uygulamaları hayata geçirmiyor?

Osman, Hüsnü, Ali, Kerim, Mehmet, Hüseyin, İsa, Bahri, Kamil, Tezcan, Uğur, Hüseyin, İsmail, Mehmet, Mehmet, Hasan, Recep ve Ömer’i sağ istiyoruz…

Karaman’da sorumlular Başbakan, Çalışma ve Enerji Bakanlarıyla maden patronudur…

Enerji Bakanı’nın istifa etmesi yetmez bu uygulamalar nedeniyle maden patronuyla beraber yargılanmalıdır…

 29 Ekim itibarıyla 2014 yılında madenlerde en az 354 işçi yaşamını yitirdi…

 İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi işçiler, kamu çalışanları, işçi aileleri, doktorlar, mühendisler, akademisyenler, gazeteciler… ve onların örgütlenmelerinin oluşturduğu; devletten ve sermayeden bağımsız; sağlıklı ve güvenli çalışma mücadelesini yürüten bir koordinasyon, bir emek örgütüdür…

Yazılı, görsel, dijital basından takip edebildiğimiz, emek-meslek örgütlerinden gelen bilgiler ve işçiler, işçi yakınlarının bildirimleri ışığında tespit edebildiğimiz kadarıyla 2014 yılında 29 Ekim itibarıyla en az 354 maden işçisi yaşamını yitirdi… (Arkadaşlarımızın kurtulmasını umut ettiğimiz için Karaman bilgilere dahil değildir…)

Madencilik işkolunda zehirlenme, boğulma nedeniyle 304 işçi; göçük, ezilme nedeniyle 29 işçi; trafik, servis kazası nedeniyle 7 işçi; diğer nedenlerden dolayı (kalp krizi, yıldırım düşmesi) 7 işçi; nesne çarpması, düşmesi nedeniyle 4 işçi; elektrik çarpması nedeniyle 2 işçi; düşme nedeniyle 1 işçi can verdi…

Madencilik işkolunda 18-27 yaş grubunda 68 işçi, 28-50 yaş grubunda 182 işçi, 51 ve üstü yaş grubunda 11 işçi ve yaşını öğrenemediğimiz 93 işçi can verdi…

Madencilik işkolunda 3 kamu madeni işçisi, 351 özel maden işçisi can verdi…

Madencilik işkolunda 318 linyit işçisi, 9 taşkömürü işçisi, 9 mermer ocağı işçisi, 6 taşocağı işçisi, 2 feldspat işçisi, 2 kum ocağı işçisi, 2 antimuan işçisi, 2 bor işçisi, 1 altın işçisi, 1 barit işçisi, 1 kireç ocağı ve 1 krom ocağı işçisi can verdi…

Madenci ölümleri “fıtrat”, “kader” ya da “güzel ölümler” değildir…

Yaşananlar cinayet ve katliamdır…

Sorumlular en ağır şekilde cezalandırılmalıdır…

Adalet istiyoruz…

29 Ekim itibarıyla 2014 yılında madenlerde yaşamını yitiren Mustafa Bektaş, Dursun Ozan, Mehmet Özalp, Ziya Yılmaz, Musa Olgun, Muammer Keskin, Şahap Kaplan, Talip Yuğnük, Mehmet Ata Kutlu, Wenliang Zhang, Sabri Akyüz, İbrahim Ertürk, Mustafa Akay, Ağa Aydemir, Sabri Mağrur, Metin Keskin, Muammer Ketim, Erdal Kaşıkçıoğlu, Uğur Beyhan, Erhan Bozkır, Burak Kökez, Fahri Aşkın, Halil Kara, Durmuş Kaya, Mehmet Tunç, Ramazan Baraç, Muhittin Tak, Erdem Çelikmen, Süleyman Akay, Mustafa Yirik, Musa Seven, A.A., Ahmet Baysal, Emin Baysal, Selahattin Uçar, İbrahim Sağnak, Ali Çankay, Tunahan Gürocak, Mehmet Aygün, Abdullah İnal, Abdullah Özdemir, Abdullah Sivri, Abdülmüttalip Akay, Adem Abokan, Adem Çetiner, Adem Varol, Ahmet Akbulut, Ahmet Akdemir, Ahmet Ali Aslan, Ahmet Avcu, Ahmet Bal, Ahmet Çelik, Ahmet Ergün, Ahmet Erol, Ahmet Gülcü, Ahmet Güven, Ahmet Kaya, Ahmet Soluk, Ahmet Şen, Ahmet Varal, Akif Doruk, Ali Biçak, Ali Çiftçi, Ali Gül, Ali Kavas, Ali Kilit, Ali Şahin, Ali Şentürk, Ali Yanar, Ali Yüksel, Arif Demir, Aşkın Koyun, Aydın Özgün, Ayhan Avcı, Bayram Ali Dağlı, Bayram Bayındır, Bayram Erol, Bayram İndirik, Bayram Parça, Beytullah Çakır, Bilal Ay, Bilal Bilgi, Bilal Malkoç, Burak Karayel, Celal Sevinç, Cemal Kaya, Cemal Yıldız, Cemil Taşdemir, Cengiz Çantal, Cengiz Kargı, Cengiz Şimşek, Davut Ağız, Davut Çeçen, Davut Duran, Davut Köse, Doğan Yıldırım, Dursun Demircan, Emin Esen, Emin Kurt, Emin Mazı, Emrah Çakır, Emrullah Armut, Engin Yıldırım, Ercan Cezeli, Erdal Demirel, Erdoğan Köse, Erdoğan Merdim, Erdoğan Sevben, Ergun Koyakkaya, Ergün Akkuş, Ergün Sidal, Erkan Altuntaş, Erkan Doğdu, Erol Işık, Erol Uysal, Ersin Çetin, Ersin Keçeli, Evren Sarı, Faruk Karahan, Fatih Köse, Fedai Bozdağ, Ferhat Avkaş, Ferhat Canbaz, Ferhat İren, Ferhat Tokgöz, Feridun Çelik, Gafur Şen, Gazi Osman Sümer, Gökhan Yılmaz, Göknur Kocagedik, Güngör Kayrak, Hakan Taşdemir, Hakan Uçkun, Hakkı Doğan Sal, Halil Ergöz, Halil İbrahim Doğan, Halil İbrahim Hamurcu, Halil Koca, Halil Şevik, Harun Keskin, Hasan Akkaş, Hayri Türker, Hayrullah Baygül, Himmet Anaçlı, Hüseyin Avkaş, Hüseyin Dalbudak, Hüseyin Demir, Hüseyin Kılıç, Hüseyin Kılıç, Hüseyin Top, İbrahim Biçer, İbrahim Çelik, İbrahim Çelik, İbrahim Duman, İbrahim Gezer, İbrahim Gökçe, İbrahim Kutbey, İbrahim Salgın, İbrahim Sungur, İdris Arslan, İdris Duran, İlkay Yıldırım, İlyas Özkan, İlyas Yıldırım, İsa Aldemir, İsa Çalış, İsa Sadan, İsa Sevben, İsmail Aslan, İsmail Aslan, İsmail Canbal, İsmail Çata, İsmail Çoşkun, İsmail Değirmen, İsmail Gezer, İsmail Gürpınar, İsmail Kalkan, İsmail Kutlu, İsmail Öztürk, İsmail Şengür, İsmail Tulum, İsmail Yıldırım, İsmet Yılmaz, Kader Yıldırım, Kadir Özel, Kamber Çağlar, Kamil Çal, Kasım Softa, Kazım Karaçoban, Kemal Çoban, Kenan Akdeniz, Kenan Aksoy, Kenan Avcı, Koray Karadağ, Mahmut Akbulut, Mehmet Akif Günaydın, Mehmet Ali Özcan, Mehmet Ateş, Mehmet Azman, Mehmet Çelik, Mehmet Efe, Mehmet Emin Çardak, Mehmet Eser, Mehmet Gülşen, Mehmet Şentürk, Mehmet Yavaş, Mehmet Yetim, Mesut Memiş, Mesut Özkoç, Metin Burmalı, Metin Uslu, Mithat Özdirik, Muhammed Arslancan, Muhammed Çağan, Muhammed Girgin, Muharrem Çiçek, Muharrem Şen, Muhsin Taş, Murat Avcı, Murat Gezgin, Murat Gümüş, Murat Kandemir, Musa Kara, Musa Karaçoban, Mustafa Çalı, Mustafa Dağlı, Mustafa Fenerli, Mustafa Kaya, Mustafa Kocabaş, Mustafa Korkmaz, Mustafa Sedat Toprak, Mustafa Türkhan, Muzaffer Eren, Mücahit Yardımcı, Nihat Kayrak, Niyazi Bayram, Niyazi İzmir, Niyazi Kurban, Numan Kandemir, Nurhan Yankın, Nurettin Kara, Nurettin Yıldız, Nurullah Köse, Okan Merdim, Orhan Öksüz, Osman Fındık, Osman Özgün, Osman Şam, Ömer Afacan, Ömer Elibol, Ömer Özcan, Özay Eren, Özcan Bozdağ, Özcan Öncü, Özcan Sarı, Özgül Çiftçi, Özgür Çevirgen, Özgür Şen, Ramazan Aldemir, Ramazan Çakır, Ramazan Çatar, Ramazan Doğan, Ramazan Kökçü, Ramazan Mercan, Ramazan Savaşan, Ramazan Sökmen, Ramazan Şahin, Ramazan Uçkun, Ramazan Ünal, Ramazan Yavaş, Recep Aldemir, Recep Gümcür, Recep Terzi, Recep Türk, Remzi Artar, Rıdvan Kazancı, Rıdvan Koçhan, Ruhi Dağlı, Sadettin Yılmaz, Sadık Akdağ, Sadık Çakır, Sadi Almaz, Sadrettin Güngör, Saffet Şahin, Saim Özcan, Sait Karaca, Sami Yıldırım, Sebahattin Aydın, Sefer Hazar, Sefer Yayla, Selahattin Kayrak, Selami Tizel, Semai Aktaş, Serkan Buran, Serkan Güneş, Seyit Ali Çetin, Sezai Kılıç, Sinan Yılmaz, Suat Esen, Süleyman Akcan, Süleyman Aldemir, Süleyman Çata, Süleyman Kandemir, Süleyman Tunahan Ulusoy, Şaban İlçi, Şahin Aydın, Şavki Değirmen, Şenay Baygül, Şerafettin Girgin, Şerif Genç, Şerif Gezgin, Şevket Saban, Şinasi Tokmak, Tebib Kaska, Talip Özten, Tayyip Şenlik, Tezcan Şentürk, Tolga Özcan, Tuncay Sidal, Tuncay Şahin, Tuncer Ülhan, Turgay Yağcı, Turgut Yılmaz, Uğur Canbey, Uğur Çolak, Veysel Arkan, Yahya Aybak, Yıldırım Güney, Yılmaz Çiftçi, Yılmaz Erol, Yunus Yılancı, Yüksel Akcan, Yüksel Cangül, Yüksel Yaşar, Zabit Ataş, Zekeriya Kuzu, Zeki Coşkun, Zeki Gezer, Zeynel Uzar, Zühtü Yıldırım, Mustafa Ok, Ferdi Gürlek, İbrahim Akar, Ekrem Alma, Mehmet Yolcu, Naim Caner, Erman Çetin, Ersin Erdoğan, Recai Akol, Şaban Adıgüzel, Mehmet Aslan, Cömert Yeşilırmak ve ismini öğrenemediğimiz iki işçiyi saygıyla anıyoruz!”

 

Önceki İçerik30 işçi göçük altında mahsur kaldı
Sonraki İçerikMadendeki göçüğün sorumluları kendini ‘akladı’ (!)