Devlet tarafından 7 yıl önce 19 Ocak günü katledilen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, bugün binlerce kişi tarafından katledildiği yerde anıldı
İSTANBUL (19.01.2014)- 7 yıl önce katledilen Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’i, bugün binlerce kişi tarafından yapılan eylemle katledildiği yer olan Agos Gazetesi önünde anıldı.
Taksim Meydanı ve Gezi Parkı’nın polis tarafından bariyerlerle kapatılmasıyla Dink’i anmaya gelen kitle Gezi Parkı’nın yan tarafındaki boş alanda Ermenice ve Türkçe “Hepimiz Hrant’ız Hepimiz Ermeni’yiz”, “Unutmayacağız Affetmeyeceğiz” yazılı pankartın arkasında toplandı.
Yürüyüşe geçen binlerce kişi “Yaşasın halkların kardeşliği” , “Hepimiz Hrant’ız hepimiz Ermeni’yiz” , “Faşistler vuruyor AKP koruyor” sloganlarını attı.
Gezi Ayaklanması’nda katledilenlerin isimleri anons edildi
Yürüyüş esnasında otobüsten yapılan konuşmada Armenak Bakırciyan (Orhan Bakır), Ahmet Kaya, Ceylan Önkol ve Gezi Ayaklanması’nda şehit düşenlerin isimleri okunarak katledilen insanların halkın mücadelesinde yaşadığı anlatılarak katillerin üzerine yüründüğünü ifade edildi. Yürüyüş sırasında dünyanın birçok yerinden katılanların 7 yıllık ve 99 yıllık karanlığın üzerine vicdan ırmağı gibi yürüdüğü belirtildi.
Polis, Taksim çevresini yoğun abluka altına alarak kitle üzerinde baskı kurmaya çalıştı. Polisin Taksim’de beyaz bere taktığı görüldü.
Anmaya birçok devrimci-demokratik kurumlar katılırken Demokratik Haklar Federasyonu (DHF) da “Katil Devlet Hesap Verecek” pankartını açarak üye ve taraftarlarıyla alandaki yerini aldı.
Devletin katliamcı yüzü teşhir edildi
Agos Gazeresi önüne gelen kitle adına Hrant’ın arkadaşı, Ahmet Kaya’nın eşi Gülten Kaya bir açıklama yaptı.
Kaya açıklamasında, bu konuşmayı demokrasi penceresinden bakabilenlerin anlayabileceklerini belirterek şunları söyledi: “Bizler, 19 Ocak’ta düştük, kanadık. Neredeyse yüz yıl boyunca hayatlarımızda asılı duran ve devletin yüzünü asan bir tartışmayı bitirecek olan insanın da buralardan gidişi üzerinden tam yedi yıl geçti. Bu siyasi cinayetin satrancındaki tüm hamleleri, vezirini, şahını ve piyonunu görebiliyoruz artık.İstihbaratıyla, güvenlik birimiyle, medyasıyla artık tanıdığımız korunaklı bir şemsiyenin altında gayet nizami bir cinayet işlediler.
Bu intizamlı süreçte, derin yerlerden havalandı kuşlar ve gelip gelip medyanın başlıklarına kondu. Gördük. Okuduk. Zamanın içinden geçerken sabrımızı, metanetimizi, tevekkülümüzü sınadık. Bizler bu sınavı verirken içimizdeki kuşlar göç etti, yapraklarımız döküldü, Ocak ayında karartıldı ocağımız. Adadan uzaklaştı kayığımız ve sustu içimizdeki şarkılar. Kardeşimiz Hrant, bizler burada olanlar, kardeşlerin ve arkadaşların, tam 7 yıl önce senin ayakkabılarını giydik ve öyle basıyoruz yere. Senin muhteşem aklına soruyoruz şimdi; adalet yere düştüğünde insanlık hangi pusulayla bulur yönünü? Giderek hantallaşıp budanan, hareket alanı kalmamış bir hukukla yola nasıl devam edeceğiz derken, yolumuz parklara düştü.
Tarihin zamana boyun eğdiğini gördük, orada aldık senin de selamını, kumru ve serçelerden. ‘Gittiler’ dediklerimiz parkın ağaçları arasından gülümsüyordu, o uzun gölgeli gençlere ve çocuklara… Resimlerdeki suretleriniz bir dokunuşta ve oracıkta canlanıverdi. İnsanlık ve yurttaşlık adına bir manifesto yazıldı, herkes gördü. Acının üzerine tuz eken bu devletin askeri yargısı da sivil yargısı da merhametten ve adaletten yoksundur artık. Bu cümlemizi koyduk orta yere, çünkü evlatlarının kahrından ölüyor artık, Roboskî anneleri. O kahırla öldü Fadime Ayvalıtaş ve Berfo anne. Onların ve Cumartesi Anneleri’nin bedduası değil, âhı yükseldi gökyüzüne. Bu âhı duyanınız var mı? Bu ah gelip bulacak sizleri, anlamayanınız kaldı mı?”
Açıklamanın sona ermesiyle anma eylemi sona erdi. Anmanın ardından kitle Taksim’e yürüdü. DHF’liler Fransız konsolosluğu önünde bulunan iskele demirlerine “Katil Devlet Hesap Verecek” pankartını astı.
Dink’in mezarı başında da anıldı
Hrant Dink, Zeytinburnu Balıklı Ermeni Mezarlığı’nda bulunan mezarı başında anıldı. Mezarlıktaki anmaya Dink’in ailesi ile dostları katıldı. Dink’in mezarına çiçekler bırakılırken, dini tören yapılarak dualar edildi. Törenin sonunda daha önceki törenlerde olduğu gibi Dink’in arkadaşı Malik Yalçın tarafından bir şiir okunarak anma sonlandırıldı.
