ALMANYA (16-06-2016) Avrupa’nın birçok ülkesinden (Almanya, Fransa, İsviçre, Hollanda, Avusturya, İngiltere) katılan delegeler, seçme ve seçilme haklarını kullanarak 9. merkezi komisyonunu oluşturdu. Demokratik Kadın Hareketi adına da katılımın sağlandığı kurultayın ilk gününde program kısa bir açılış konuşmasından sonra devrim ve sosyalizm mücadelesinde ölümsüzleşenler için yapılan saygı duruşuyla başlatıldı. Kısa bir müzik dinletisiyle hep beraber söylenen “Herne peş” marşından sonra delege tespiti yapılarak kurultayı yönetecek divan belirlendi. ADKH 8. Dönem komisyonu adına yapılan açılış konuşmasından sonra, DKH temsilcisinin de yaptığı konuşmayla dayanışma mesajı verilerek kurultay selamlandı. Ermeni yazar Anjel Dikme’de kurultayda bir konuşma yaparak kadınların bu birlikteliğinin çok değerli olduğunu ve tarihi yazanların hep erkeklerin tarihini yazdığını ve kadınları bilinçli olarak görmediklerine değinerek kadınların da kendi tarihlerini yazma sorumlulukları olduğunu söyledi. Kurultayı ve katılımcıları selamlayan Dikme, bundan sonrasında ADKH’ya elinden gelen tüm desteği vereceğini belirtti.
Kadın ve Mücadele Araçlarına Bakış
Öz savunma tüm canlılar için bir haktır. Bu genel kabul üzerinden kadına yönelik saldırıda, kadının kendini koruma biçimi ne şekilde olursa olsun öz savunmadır denildi. Buna göre Çilem Doğan kendini korumak için eşini öldürmek zorunda kalması öz savunma olarak ele alanların yanı sıra nefsi müdafaadır diyenler de oldu. Bu iki kavramı birbirinden ayırmak gerektiği de belirtildi.
Çeşitli fikirlerin öne çıktığı sunum tartışmalarında devrimci mücadelenin esas halka olduğu öz savunmanın bu açıdan ele alınması gerektiği de farklı fikir olarak ifade edildi. Öz savunma sadece kadın cinayetleri ile açıklanmamalıdır. Sistemin ve devletin saldırısı karşısında örgütlü mücadele öz savunmadır, ADKH varlık amacı ile bir öz savunmadır denildi. Ayrıca Marksist kavramlardan sakınılmadan alternatif olmasının yanında bilinçli bir siyaset şekli olduğu ifade edilerek kendi mücadelemize ait kavramların kullanılmasından yana olunduğu yönünde fikir belirtenler oldu.
Ezilen sınıfların mücadelesinde kadın ve erkeğin karşı karşıya getirilmesi yanlışına düşülmeden, kadın mücadelesinin toplumsal mücadeleden bağımsız ele alınamayacağı önemle vurgulandı. Ezilen sınıf içerisinde yer alan emekçi kadının sömürüsü ile öz savunma arasında nasıl bir ilişki kurulacağı soruldu. Bu tartışmalara DKH de dahil olarak; Şubat ayında gerçekleştirdikleri kurultaylarında öz savunmayı tartıştıklarını, programlarında yer aldığını, devrimci mücadelenin esas alındığı sonuç olarak da öz savunmanın bir hak, engellenemez bir durum olduğu ifade edildi. ADKH’nın ” Kadının en ilkelinden en bilimseline dek tüm mücadele araçlarını savunur” program maddesine vurgu yapılarak, Çilem’in eylemini de, Rojava’ da emperyalist işgale karşı savaşan kadının eylemini de sahipleniyoruz şeklinde ifade edildi. Öz savunmanın bir hak olduğu, doğru olduğu ve öz savunma birliklerinin gerekli olduğu da savunulan bir başka görüş oldu.
Tartışmaların ardından ADKH 8. dönem komisyonu adına söz alınarak, yöneltilen sorulara cevap verildi. Daha sonrasında ise Yeni Kadın adına kurultay selamlanarak, öz savunmayla ilgili kısa bir konuşma yapıldı. ATİK-Yeni Kadın tutsaklarının davasının sahiplenilerek mahkemeye katılım sağlanması yönünde çağrı yapıldı. ADKH kurultayı ilk günü programı, faaliyet ve denetim raporlarının okunması ve tartışmaya açılmasıyla devam etti. Tartışmaların ardından ilk gün kültürel etkinlik bölümüyle sonlandırıldı.
ADKH, 9. Dönem Merkezi Komisyonu Oluşturuldu