Yeni yıla girmiş olmakla birlikte önceki yılın eskitildiği biçimsel olarak doğrudur. Rakamsal göstergeler de bu formel doğruyu onaylayan gerçeklerdir. Ancak bu biçimsel doğruya karşın, yaşamın özsel gerçeği eskitilmiş olan yılın, nitelik ve karakterini tipik olarak yeni atfedilen yıla devrettiği bilimsel gerçektir. Beşin yerine altının yazıldığı doğru fakat gerici sınıf egemenliklerin, faşist diktatörlüklerin, gerici dünya sistemi ve bundan kaynaklı tüm toplumsal, sınıfsal çelişkilerin, gerici savaş ve kıyımların dört başı mamur biçimde devam ettiği yalın gerçektir. O halde yeni olan nedir, eski olan nedir? Açık ki, rakamlar dışında ve zamanın durdurulamaz ilerleyişi dışında gerçek manada bir yenilik yoktur. Kokuşmuş ve köhnemiş gericilik hükmünü koruyarak sürdürmekte. Egemenler aynı egemenler, sınıf iktidarları aynı iktidarlar… Sömürü, zulüm, baskı, katliam ve vahşi kapitalizm emperyalist aşamasıyla derinleşerek devam etmekte, mazlum ulus ve ezilen emekçi halklar ile proletarya yarı aç yarı tok biçimde ücretli köleliliğin ağır boyunduruğu altında inlemekte, büyük acılara gömülmektedir… Yeni yıl kutlamaları vesilesiyle teşvik edilen büyük harcamalar, aşırı tüketim ve büyük israf çılgınlığının emperyalist kapitalist sömürü ve karlara payanda edilmesi de işin cabası… Gerici sistem ve gerici egemenliklerin devam etmesiyle birlikte, mazlum ulus ve emekçi halkların emperyalist gerici çıkarlar uğruna gerici savaş ve saldırganlık altında katliamlardan geçirilmesi de devam etmektedir. O halde yeni olan ve değişen bir şey yoktur özünde…
Eski yılın tüm garabetlerini yeni yıla devredeceği bir rastlantı ve kader değil, emperyalist gerici dünya sisteminin bağrında taşıdığı, sınıfsal çelişkilerin koşulladığı olgu ve emarelerin doğruladığı gerçektir. Dünya gericiliği ve bilumum gericiliğin doğası ve gerçeğidir. Bu gerçek ne temennilerle ne kutsala atfedilen dua ve ilahi güce yalvarışlarla ne de tesadüfî gelişmelerle değiştirilemez. Gerici gerçeği değiştirecek olan; devrimci gerçekler üzerinde yükselecek olan insanın bilinçli dinamik rolü ve son tahlilde devrimci sınıf mücadelesinin ta kendisidir. Sınıf kavgası zemininde gerici sınıf egemenliği ve siyasi iktidarlarına başkaldırarak kaderini ellerine alan ezilen emekçi halklardan başka bir güç bu gerçeği değiştiremez. Bu kavganın Maoist komünist nitelikte proletarya partisi önderliğinde biçimlenmesi ise ayrı bir zorunluluktur…
Bizler için yeni yılın doğru okunması, geçmişin hatalarını muhasebe ederek devrimci çizgi ve duruşun geliştirilerek güçlendirilmesiyle anlamlıdır. Sınıf mücadelesi ve görevlerinin, yeni bir mücadele yılında geçmiş tecrübeler ve daha ileri bir kavrayışla pratik çabaya dökülüp başarı yolunda geliştirilmesinin sağlanmasından başka kaygımız olamaz. Bunun için yeni mücadele yılını vesile ederek tecrübe birikimi üzerinden hata ve eksikliklerin giderilip daha keskin donanıma ulaşma, dolayısıyla sınıf mücadelesinin karşımızda dolu dolu duran görevlerini omuzlama konusunda pratik irade ortaya koymaya yoğunlaşmamız elzemdir.
Kuşkusuz ki, yeni yıl bizler için sadece yeni bir mücadele yılı olarak anlamlıdır. Ve yoğunlaşmamız gereken tek şey de, sınıf mücadelesinin geliştirilmesi olmalıdır. Daha dar içerikte yeni yılın anlamı, geçirilmiş zaman diliminin bizlere sağladığı tecrübe birikimidir. Bu birikim örgütsel pratikten teorik birikime, sınıf hareketi deneyimlerinden gerici dünyanın görev bilincimizi koşullamasına kadar bir dizi teorik-pratik sosyal eylemin derslerini ihtiva eder. Bu bakımdan yeni yıl biçimsel yenilik yanıyla birlikte, daima ileriye doğru dönen tarih tekerleğinin yaşanan ilerleme seyrinde insan ve toplumsal bilincini geliştiren özelliğiyle de anlamlıdır.
Evet gerici dünya sistemi ve bilumum gerici iktidarlar yerinde durmakta, dünya proletaryası ve halklarına, mazlum uluslarına tahakküm etmektedirler. Ancak küçümsenemez ki, yoksul halk kitlelerinin ve mazlum ulusların ileriye dönük mücadelesi kesintisiz olarak gündemde olup ağır da olsa ilerlemekte, bir dizi kazanım ve birikimler sağlayarak gelişmektedir. Nicel birikimlerin büyük nitel patlamalara zemin hazırlayarak onları koşulladığı unutulamaz. Tecrübe ve deneyimlerle sağlanan birikimler ve bu birikim üzerinde yürütülen mücadeleler elbette sonsuz bir döngü ve tekerrürden ibaret değildir, olmayacaktır. Özellikle günümüzde mazlum Kürt ulusuyla Türk hâkim sınıf iktidar(lar)ı arasında keskinleşen savaş, Kürt ulusunun kahramanca direnişiyle büyük gelişmelere gebedir. Bu doğum; Kürt ulusunun esaretini en azından hafifleteceği gibi, toplumsal çehre ve bilinci uyarıp değiştirerek devrimci sınıf hareketine büyük katkılar sunma niteliğindedir. Tam da burada toplumsal çelişki ve çatışmaların devrimci gelişmeler lehine olan özelliği dikkate alınarak, sınıf mücadelesi görevlerinin daha sıkı çalışma ve fedakârlıkla yürütülmesi benimsenmek durumundadır. Her türden zaaf, yetmezlik ve sorunlarımıza neşter vurarak devrimin ileri mevzilerinde görev başına geçmenin tam zamanıdır. Devrimin mükâfatı kadar bedeli de ağırdır. Bu bedeli göze alamayanlar mükâfatı da bulamazlar.
Yeni mücadele yılında kavga ruhunu kuşanıp keskin devrimci duruşla görevlerimizi omuzlayıp Sosyalist Halk Savaşı’nı ilerletelim!