HABER MERKEZİ (15.08.2016) – Yeni Demokrasi Aileleri Birliği (YDAB) OHAL’le birlikte hapishanede yaşanan hak gasplarına, saldırılara ve sürgünlere düzenlenen basın toplantısıyla tepki gösterdi.
Basın toplantısında konuşan Kıvılcım Arat, “Tekirdağ 2 No’lu hapishanede neler olduğunu bilmiyoruz. Ancak aileler üzerinden bilgi alabiliyoruz, tedirginiz. 12, 13 kişilik gardiyan timi oluşturulmuş durumda ve süngerli odalarda tutsaklara işkence yapıyorlar.” dedi.
Devletin ilgili hiçbir biriminin bilgi vermediğini aktaran Arat, “Sadece Tekirdağ’da değil, Şakran’da, Antalya’da, Sincan’da bir çok hapishanede aynı uygulamalar devam ediyor. YDAB ve DHF olarak bunların takipçisi olacağız” dedi.
YDAB: Sessiz kalmayalım, tutsakların çığlığına ses olalım!
YDAB adına basın metnini okuyan Ali Bölükbaş, şunları ifade etti;
“15 Temmuz darbe girişiminin bastırılması sonrasında elde etmiş olduğu politik üstünlük ile sivil darbe sürecini hayata geçiren Erdoğan/AKP iktidarı, öncesinden devreye koymuş olduğu topyekun kirli savaş konseptini daha ileri bir düzeye taşıyarak halklara ve halkların örgütlü ilerici ve devrimci güçlerine azgınca saldırmaya devam etmektedir. Devleti yeniden dizayn etmeye çalışan Erdoğan/AKP iktidarı OHAL başta olmak üzere çıkarmış olduğu gerici yasalarla toplumu tam anlamıyla cendereye almaya çalışmaktadır. Yaşanan süreci kendi gerici politik çıkarları doğrultusunda şekillendirmeye çalışan mevcut gerici iktidar bu sürecin önünde engel teşkil eden bütün ilerici ve devrimci toplumsal güçleri hedef alarak saldırmaktadır. Bu bağlamda devrimci, demokratik, ilerici ve yurtsever kurumlar başta olmak üzere sisteme muhalif olan bütün toplumsal dinamiklere yönelik olarak sistematik bir saldırı furyası devreye koyulmuş durumdadır. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası hayata geçirilen OHAL ile birlikte 12 Eylül sürecini aratmayacak boyutta sistematik işkence ve baskı politikaları hayata geçirilmiştir. Bu süre zarfında devletin gözaltı ve tutuklama terörüne maruz kalan yüzlerce devrimci ve ilerici keyfi bir şekilde günlerce sistematik işkencelere maruz kalmıştır.”
“Hapishanelerde 12 Eylül sürecini aratmayan baskılar”
OHAL süreciyle birlikte 12 Eylül’ü aratmayan uygulamaların devreye sokulduğu ifade eden Bölükbaş,devrimci tutsakların kaldığı hapishanelerin adeta Nazi toplama kampına dönüştürüldüğünü söyledi.
Basın açıklamasında devamla şu ifadeler yer aldı;
“Hapishanelerde OHAL süreciyle birlikte sistematik baskı ve işkencenin en pervasız yaşandığı yerlerden biri Tekirdağ 2 nolu F tipi hapishanesidir. Hapishane idaresi tarafından oluşturulan 12-13 kişilik özel bir ekiple devrimci tutsaklara sistematik işkence uygulanmaktadır. Bu saldırı ve işkenceler eşliğinde bazı devrimci tutsakların kolları ve parmakları kırılmış durumdadır. Tekirdağ 2 Nolu F tipi hapishanesinde kalmakta olan çocuklarımızın, yoldaşlarımızın yaşamlarından ciddi derecede endişe duymaktayız. Tekirdağ 2 noluda tam olarak neler yaşlandığını kimse bilmemektedir. Bu doğrultuda aileler ve avukatlar başta olmak üzere çeşitli DKÖ’lerden oluşacak bir heyetin acil olarak Tekirdağ’a giderek yaşananlara müdahale etmesi ve bilgi alması gerekmektedir. Bütün kurumları bu anlamda acil olarak harekete geçmeye çağırıyoruz.”
“Devrimci tutsaklar yalnız değildir!”
Açıklamada son olarak şu ifadeler yer aldı;
“Toplumsal mücadelenin en diri dinamikleri olan devrimci tutsaklar bugünde topyekûn kirli savaşın birinci derecede hedefi durumundadır. Bizler tutsak aileleri olarak çocuklarımıza, yoldaşlarımıza uygulanan bu pervasız saldırı ve işkencelere asla sessiz kalmayacağız. Bu bağlamda başta tutsak aile örgütlenmeleri olmak üzere bütün devrimci, demokratik, ilerici kurumları ve kamuoyunu duyarlı olmaya ve devrimci tutsaklara uygulanan sistematik işkence ve baskılara karşı mücadele etmeye çağırıyoruz.