HABER MERKEZİ (01.02.2015) – Dersim Geyiksuyu Köyü’nde Munzur Çayı’na yapılmak istenen Tunçpınar madenciliğin bakır ve gümüş madeni projesi için “ÇED gerekli değil” kararı halk tarafından yargıya taşındı.
Elazığ 2. İdare Mahkemesi’nde görülen davada görüş bildiren bilirkişi heyeti, projenin çevreye geri dönüşü olmayan zararlar vereceğini belirtti. Raporda, projenin “flora ve faunanın geri dönüşümsüz bir şekilde kaybına sebep olabileceği, yerüstü ve yeraltı sularının ve proje çevresi topraklarının giderilemeyecek ölçüde kirlenebileceği” belirtildi.
Bilirkişi heyeti, proje tanıtım dosyasında maden ocağının faaliyetleri sonucu oluşacak maden atıklarının da yeterince incelenmediğini tespit etti. Raporda, pasa döküm sahasından sızacak ve ocaklardan deşarj edilecek maden sularının başta Munzur Çayı’na temas eden Büyükdere olmak Munzur Çayı havzasındaki su kaynaklarını ve toprağı kirleteceği belirtildi.
Sermaye Munzur’u talan etmek için her yola başvuruyor
Lidya Madencilik bünyesindeki Tunçpınar Madencilik, Munzur bölgesinde toplam 43 bin 350 hektarlık bir alan için maden işletme ruhsatları almış durumda. Dava konusu olan proje için ruhsat aldığı alan 17 bin 107 hektar. Ancak şirket ÇED sürecini işletmemek için proje alanını 19 hektar olarak gösterdi. Çünkü ÇED yönetmeliğine ÇED süreci işletme zorunluluğu 25 hektarın üzerindeki projeler için geçerli. Dava avukatı Barış Yıldırım, şirketin ruhsat sahip olduğu alanı parçalara bölerek etap etap proje alanı olarak gösterdiğini, böylece ÇED yükümlülüğünden kaçınmayı amaçladığını belirtti.