Maoist Komünist Parti (MKP) Merkez Komitesi (MK) Siyasi Büro (SB), kuruluşunun 53. yılına ilişkin yazılı bir açıklama yayımladı.
“Çeşitli Millet ve Milliyetlerden Türkiye-Kuzey Kürdistan Proletaryası ve Emekçi Halklarına! 24 Nisan ‘72 Kuruluşuyla Açılan Komünist Mücadele Bayrağını Onurla Taşıyoruz!” başlıklı açıklamasında, “24 Nisan 1972 kuruluşundan bugüne uzanıp geleceğe ilerleyen Maoist Komünist Parti bayrağını daha yükseklere çekmek için, militan devrimci eylem ve pratiklerle siyasi iktidar mücadelesinin görevlerine daha sıkı sarılalım!…” denildi.
Açıklamanın tamamı şu şekilde:
“Partimizin 54. mücadele yılı vesilesiyle, Kaypakkaya yoldaşın tayin edici önderliği ve Komünist çizgisi kılavuzluğunda billurlaşan Parti kuruluşumuzu, sınıf savaşı serüvenimizin devrimci heyecanıyla karşılıyor, Komünist coşkumuzla selamlıyoruz!
Aynı vesileyle, sınırsız özgürlükler dünyasının devrimlerle kazanılması uğruna verilen tarihi mücadelede “özgürlüklerini” feda ederek bedel ödeyen tutsak yoldaşları selamlıyor, ağır bedellerle yüklü devrimci savaş tarihimizin granitten kaleleri, Partimizin taşıyıcı kolonları olan ölümsüzler ordusunun Kızıl anıları önünde saygıyla eğiliyoruz!
Sınıfsız-sınırsız-sömürüsüz dünya tasavvuruyla 72’de kaldırılan proleter devrim bayrağını bilumum gericiliği yıkıp geleceği inşa etme eyleminde zafere taşımak, tarihsel sorumluluğumuz olduğu kadar, toprağa düşen yoldaşlarımıza antla bağlılık yeminimizdir!…
Değerli halklarımız, yoldaşlar;
TKP(ML)’den MKP’ye ilerleyen Partimiz, Komünist önder Kaypakkaya yoldaş ve O’nun önderliğinde birleşen sınırlı sayıdaki Komünist kadro tarafından 24 Nisan 1972 tarihinde (Malatya’nın Kürecik dağlarında) enternasyonalist proletaryanın coğrafyamız kıtasının öncü/önder müfrezesi olarak kuruldu!…
Coğrafyamız devrimci hareketi ilklerinden olan Paramazlar Hareketi, İttihatçılar tarafından 15 Haziran 1915 yılında kurulan darağaçlarında, “Yaşasın Sosyalizm” diye haykıran Paramaz ve 19 yoldaşının asılmasıyla “sessizliğe” boğuldu. Paramazlar (Yirmiler) katliamı, 24 Nisan 1915 Ermeni soykırımının tırmanarak derinleşmesini resmeden en vahşi çığırlarındandı…
10 Eylül 1920 yılında Bakü’de kurulan TKP’nin kurucu önderi Mustafa Suphi ve 14 yoldaşı, devrimci çalışmalarda bulunmak üzere ülkeye giriş yaparken, İttihatçıların devamı olan Kemalist iktidar tarafından hazırlanan komplo maharetiyle 28 Ocak 1921 günü Karadeniz’e gömülerek katledildiler. Bu barbar katliamla Komünist devrimci hareket bir kez daha sessizliğe boğulmuş oldu…
Komünist mirasıyla yükselen TKP, Suphilerin katledilmesinden sonra Yakup Demir ve İsmail Bilen’lerin önderliği altında sağ tasfiyeci rotada ilerleyerek revizyonist hatta oturdu, giderek Rus sosyal-emperyalizminin oyuncağı haline geldi… Böylece uzun yıllar sürecek olan sağ pasifist dönem devrimci hareketi kuşatarak esir aldı. Ta ki, tarih ‘71 Devrimci Çıkışını ve bu çıkışın özel niteliği olan ‘72 Kopuşunu gösterene kadar…
Üstüne serilmiş “ölü toprağını” elli yıl sonra silkip ‘71 Devrimci Çıkışıyla ayağa doğruldu devrimci hareket… Kaypakkaya yoldaş, Maoizm’in zirvesi olan Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin ideolojik-teorik etkisini taşıyan Komünist çizgisiyle açtığı Bayrak temelinde büyük bir kopuşla yükseldi ‘71 Devrimci Çıkışı içinden…
Büyük işçi direnişleri ve köylü ayaklanmalarına eşlik eden ve 6. Filoyu defeden anti-emperyalist mücadeleyle boy gösteren devrimci gençlik hareketinin büyük dinamizmi ile birlikte, dünya çapında büyük çalkantılar yaratarak dalga-dalga gelişen devrimlerin doğum sancılarını hızlandıran 1966 Çin
Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin coğrafyamız gençlik hareketine de tesir ederek ideolojik-teorik zeminde dünya çapında kurduğu nüfuz ve Fransa’da patlak vererek uluslararası ölçekte yankılanan 68 Gençlik Hareketi’nin yoğun etkileriyle de coğrafyamız gençlik hareketi mücadelesinde gelişen devrimci ivmeyle girilen nitel rota, TİP içinde uluslararası alanda yaşanan ideolojik-siyasi gelişmelerin ürünü olarak tırmanan tartışma ve Milli Demokratik Devrim ve Sosyalist Devrim eksenli Dev-Genç ve Fikir Kulüpleri Federasyonunda biçimlenen ayrılıklarla ‘71 Devrimci çıkışına gelinen ve daha sonra TİİKP içinde yaşanan nitel çıkışla sağlanan Komünist kopuş zeminindeki gelişmeler Partimizin doğuşunu koşullayan aktüel siyasi şartlardı. Hiç kuşkusuz ki, bütün bu şartlar Partimizin kuruluşunu hasıl eden uygun nesnel koşullardı. Fakat Partimiz, ideolojik-teorik niteliği bakımından doğrudan Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin ürünü olarak Kaypakkaya yoldaş önderliğinde kuruldu…
Bu kuruluş alelade bir parti kuruluşu değil, bilakis silahlı savaş içinde çelikleşen Komünist bir Parti kuruluşu olarak, her türden resmi görüş, statüko ve paradigmaya meydan okuyarak köklü kopuş sağlayan, aynı zamanda reformist, revizyonist ve tasfiyecilik başta olmak üzere, Kemalist hareket ve ordu hayranlığıyla biçimlenen ulusçu, milliyetçi, şoven eğilimlerin tümüyle ideolojik hesaplaşmadan zaferle çıkan tarihsel öneme haizdir…
Partimizin kuruluşu, Türkiye-Kuzey Kürdistan devriminde Komünist çizgi mirasıyla yeni nitel kulvarın açılması, kopuşsal sıçrama yaratan çığır açıcı manifest bir gelişme, proletarya enternasyonalizmi cephesinden yükseklere çekilen Komünist devrim bayrağıdır.
Partimiz, ideolojik-teorik mücadeleler sınavında yoğrularak devrimimizin ileri mevzisi olan silahlı savaş siperlerinde pekişerek sağlamlaşan, savaşkan ve mücadeleci bir Parti olarak doğdu; devrimci hareket yelpazesine Komünist ufukla şavkıdı.
Politik savaş partisi karakteriyle devrimci savaş siperlerinde kurulan Partimiz, yarım asrı geçen silahlı mücadele pratiği içinde ödediği ağır bedellerle yenilmez bir tarih yazarken, devrim hafızasının derinlerine altın harflerle kazındı!… Kurucu önderimiz Kaypakkaya yoldaş başta olmak üzere, beş Parti Genel Sekreterleri/Sekretarya üyesi ve onlarca önder kadronun içinde olduğu yüzlerce yoldaşımız devrim, sosyalizm ve Komünizm uğruna mücadelede toprağa düşerek ölümsüzleşti!…
Proleter devrim cephesinden burjuvaziye karşı açıktan meydan okuyuş cüretiyle ilan edilen devrimci sınıf savaşının coğrafyamızdaki yetkin temsilcisi ve ideolojik-siyasi-örgütsel formatta olguya dönüşen siyasi iktidar perspektifiyle, devrime endeksli kararlı bir mücadele merkezidir Partimiz!
O, Komünist kalkışma serüveniyle, her dil, din ve ırktan proletarya ve halklarımıza ilham kaynağıdır.
O, Türkiye-Kuzey Kürdistan devrimini somut enternasyonalist görev telakkisiyle üstlenen özelliği bakımından, ulusalcı bakış açısının aksine, enternasyonalist bilinç ve kararlılıkla yükselen proleter Bayraktır!…
Bugün aynı bilinç ve kararlılıkla zafere dikmek için taşıyoruz proletarya enternasyonalizminden feyiz alan coğrafyamız proletaryası ve halklarının Komünist kurmaylığını temsil eden Maoist Komünist Parti Bayrağını!…
24 Nisan 1972 kuruluşundan bugüne uzanıp geleceğe ilerleyen Maoist Komünist Parti bayrağını daha yükseklere çekmek için, militan devrimci eylem ve pratiklerle siyasi iktidar mücadelesinin görevlerine daha sıkı sarılalım!… Şan olsun Kaypakkaya yoldaşın komünist çizgisinde ilerleyen partimiz MKP’ye! Selam olsun partimizi bugünlere taşıyan ölümsüz yoldaşlarımıza! 24 Nisan 1972 parti kuruluşumuza selam olsun! Şan olsun partimizin 54. mücadele yılına!”