Kadınların Birleşik Devrim Hareketi (KBDH) Genel Konseyi, Diyarbakır’da katledilen 8 yaşındaki Narin Güran için açıklama yaptı.
“Narinler ölmesin diye örgütlenelim, mücadeleyi büyütelim” başlıklı açıklamada şu ifadeler yer aldı: “AKP-MHP iktidarı süresince işçi emekçi kadın ve çocuklar için sorunlar gün geçtikçe daha da ağırlaşıyor. Aynı zamanda AKP-MHP iktidarında yoksulluk, baskı, sömürü, işsizlik, kadın ve çocuğa yönelik tecavüz ve katliamlar tüm zamanları aşan bir istatistiğe ulaşmış durumda.
‘Amca güran’ın silah ve kadın bedeni ticareti yapmaktan kaydı bulunmakta’
Son olarak Amed’in Bağlar ilçesinde aile, devlet ve kontra işbirliğiyle 8 yaşındaki Narin Güran katledildi. Yaşanan bu çocuk cinayeti her yönüyle çürüyen AKP-MHP iktidarını bir kez daha gözler önüne serdi. Ailenin ve köyde yaşayanların AKP ve bilumum faşist burjuva partiler ve iktidar ile olan kirli ilişkileri günlerce Narin Güran’ın katilinin açığa çıkmasının önüne geçti. AKP Diyarbakır Milletvekili Garip Ensarioğlu’nun ‘Bizlerin bazen bildiği, bazen de bilip söylemememiz gereken şeyler var. Çünkü aile bizim dostumuzdur’ açıklaması cinayeti saklamak istediklerine dair itiraf niteliği taşımaktadır. Aynı zamanda, Narin’in katillerinin devlet tarafından korunduğunun duyurusudur. Narin erkek-burjuva devletin cinsiyetçi, kadın düşmanı, politikalarının sonuçlarından biridir. ‘Dostumuzdur’ dediği ailedeki ve cinayetle ilişkili olarak tutuklanan amca Salim Güran’ın silah ticareti ve kadın bedeni ticareti yaptırmaktan kaydı bulunmaktadır. ‘Devlet yayın yasağı, gizlilik kararı’ -ki buda tek yanlı ilerici, özgür, basına getirilen bir yasak oldu- getirerek cinayeti örtbas etmeye çalışsa da oluşturulan toplumsal basınç Narin’in cenazesinin 19 gün sonra bulunmasını sağladı.
Patriarkal kapitalizmde aile, kadının bedenini, cinselliğini ve giderek tüm kimliğini denetlemek için vardır. Kadın ve çocuk, aile için yalnızca mülkiyettir. Kadın ve çocukların emeklerinin ve hatta hayatlarının denetimi aile reisi olan babadadır. Narin, tamda bu kutsallaştırılan çürümüş erkek egemen burjuva sistemin aynası olan ailesi tarafından katledilmiştir. Devletin en küçük örgütlenme birimi olarak, aile eliyle bu cinayet işlenmiş ve Narin yaşamdan koparılmıştır.
‘Narin’in faili devlettir’
AKP-MHP faşizmi, kadın ve çocukları yasal olarak koruyan İstanbul Sözleşmesi’nden ‘Türk aile yapısına uygun değildir’ gerekçesiyle çekilerek ülkede kadın ve çocuklara yönelik tecavüz ve cinayetlerin artmasına neden oldu. Her gün aileyi güçlendirme politikaları adı altında kadınlar aileye, eve, ev içi şiddet duvarlarına hapsediliyor. Kadın ve çocuklar en yakınlarındaki, aile içindeki erkekler tarafından katlediliyor. İktidarın kadın kurtuluş mücadelesi kazanımlarına öncelik saldırıları ve kadın düşmanı politikaları, patriarkanın siyasal düzlemdeki biçimidir. Katillerin korunması patriarkanın politik örneğidir. AKP-MHP iktidarı kendisini işgalci savaş politikalarıyla örgütleyen bir devlet yapılanmasıdır. AKP-MHP faşizmi savaş politikalarını beslemek adına HÜDA-PAR; ÖSO gibi çete gruplarıyla ve Kürt halkına ihanet eden KDP gibi Kürt burjuva partilerle iş birliği yapmaktadır. AKP-MHP faşizminin iş birliği içerisinde olduğu ÖSO çete grubu, Rojava’nın ilk kadın temsiliyeti olan ve 2018 yılından beri işgal altında olan Efrîn kantonunda, kadın ve çocukları kaçırmakta, satmakta, onlara tecavüz ve işkence etmektedir. HÜDA-PAR da 1990lı yıllarda devletin desteğiyle Kürdistan’da harekete geçen Hizbullah’ın devamcısıdır. Şu sıralarda da devlet desteğiyle güçlendirilmek istenen HÜDA-PAR’ın Narin Güran cinayetinde parmağı olduğu görülüyor. Cinayet zanlısı olarak tutuklanan amca Salim Güran’ın HÜDA-PAR’a üye olduğu ortaya çıkmıştır. Özel savaş politikalarının katlettiği İpek Er ve Gülistan Doku’dan sonra Narin de bu özel savaş politikalarının kurbanıdır. Erkek egemen faşist sistem devam ettiği sürece de son olmayacaktır.
‘Kadın mücadelesini yükseltelim’
AKP-MHP faşizminin halklara, kadınlara, çocuklara faydası olmayacaktır. Faşizm hakların, kadınların, çocukların ve ezilenlerin kanından beslenir. Faşizmi döktüğü kanda boğabilmenin yolu, birleşik devrim mücadelesinden geçmektedir. Birleşik devrim mücadelesinin bir ayağı olan kadın kurtuluş mücadelesinin güçlendirilmesi faşizme karşı kurulan barikatların, mücadelenin güçlendirilmesidir. Patriarkal sömürü kadınların ortak, birincil ezilme biçimidir. Kadın düşmanı politikalar yaygınlaştıkça patriarkal baskı, sömürü ve ezilme biçimleri de çeşitlenmektedir. Kadınların, bu saldırıları püskürtebilmesinin yolu örgütlü mücadeledir.
‘Tabutuna örttükleri gelinliği katillerin kefeni yapacağız’
KBDH, kadın ve çocuğa yönelik her türden şiddete devrimci şiddet ile karşılık verecektir. Uğurların, Ceylanların, Leylaların, Narinlerin hesabını sormak için KBDH gerilla ve milisleri namlularını patriarkanın, erkek devletin üzerine doğrultacaktır. Başka Narinlerin katledilmemesi, Gülistanların kaybedilmemesi için iktidarın tüm kurum ve kuruluşlarından, temsilcilerinden katliamların hesabı sorulacaktır. Narin’in bulunmasını sağlayan kadın örgütlerinin, tüm muhalif kesimlerin iktidara yaptıkları eylemsel baskı olmuştur. Aynı basıncı daha güçlü örgütleyerek devrimci şiddet araçlarını kullanarak iktidarı yıkma hedeflenmelidir. Kadınların Birleşik Devrim Hareketi, erkek devlet şiddetine karşı devrimci şiddetin örgütlenmesinin kendisidir. Narin’in tabutuna örttükleri gelinliği kadın ve çocuk katillerinin kefeni yapacağız. Jin, jîyan, azadî!”