İstanbul’da siyasi polisten ‘ajanlaştırma’ dayatması

Siyasi polis Türkiye / Kuzey Kürdistan’da demokratik hak mücadelesine dönük saldırını arttırıyor. İstanbul Levent’te DGH üyesi Eren Sayılgan polis tarafından “ajanlaştırılmaya” çalışıldı

HABER MERKEZİ (23.02.2015) – Polisin demokratik hak mücadelesi yürütenlere karşı tehdit, taciz ve ajanlaştırma politikaları artarak devam ediyor. Son olarak Ankara’da polis bir DHF üyesini defalarca arayarak tehdit ve taciz etmişti. Polis bu sefer de İstanbul’da ajanlaştırma çabasına girişti. Geçtiğimiz ay Ufuk Demirbilek’i ajanlaştırmaya çalışan polis istediğini alamayınca yeni “ajanlar” bulma derdine düştü. Demokratik hak mücadelesinin ve toplumsal muhalefetin giderek yükselmesi, siyasi polisi rahatsız ediyor. Polis demokratik hak mücadelesini yükseltenleri terörize ederek, gözaltı, tutuklama ve baskı politikasını sürdürüyor.

Levent’te DGH üyesini “ajanlaştırma” çabası

İstanbul Levent’te Demokratik Gençlik Hareketi (DGH) üyesi Eren Sayılgan, çalıştığı iş yerinden çıktığı sırada iki polis tarafından önü kesildi. Polisler Sayılgan’ı tehdit ederek, ajanlaştırmak istediler. Sayılgan’a katıldığı Kobanê’ye destek eyleminden fotoğraflar gösteren polisler, “Eylemlere katıdığını biliyoruz. Kobanê eylemlerine dair fotoğrafların var. Bize bilgi aktarımında bulunacaksın” diyerek tehdit ettiler. Polislerin tehditleri üzerine demokratik hakkını kullanarak yasal eylemlere katıldığını belirten Sayılgan, “Eğer elinizde yasa dışı bir faaliyete katıldığıma dair delil varsa, gereğini yapın. Bu yaptığınız hukuksuzluktur” diyerek, haklarını savundu.

“’İç Güvenlik Yasası’ çıkıyor, arada sende kaynarsın”

Polis Sayılgan’ın ajanlaşma teklifini kabul etmemesi üzerine tehditlerin boyutunu giderek attırdı. Polisler son dönemde AKP İktidarının Meclisten anti-demokratik bir şekilde çıkarmaya çalıştığı “İç Güvenlik Yasası”ndan bahsederek, yasa çıktığı zaman polisin neler yapabileceğine dair ilk sinyalleri verdiler. Sayılgan’a “Yakında ‘İç Güvenlik Yasası’ çıkıyor, arada sende kaynarsın. Biz istesek seni evinden ailenin yanından da alırdık. Aileni düşün” diyen polisler, ajanlaştırma politikalarını hayata geçirmek için her yola başvurmayı ihmal etmediler.

Sayılgan’ın üzerinde tahakküm kurmaya çalışan polis, Sayılgan’a birlikte çay içmeyi ve evine araba ile bırakmayı teklif ettiler. Sayılgan’ın bu teklifleri de geri çevirmesi üzerine Demokratik Haklar Federasyonu’nu (DHF) terörize etmeye çalışan polis “ Sizi eylemlere kimin gönderdiğini biliyoruz, DHF’nin de ne olduğunu kiminle bağlantısı olduğunu biliyoruz, bize yardımcı ol bizde sana yardımcı olalım” diyerek, Sayılgan’ı ikna etmek için her yola başvurdular. Ancak Sayılgan “DHF yasal bir faaliyet yürütüyor, bende bu faaliyetlerde bulunuyorum.”  dedikten sonra polislerin yanından ayrıldı.

Polisin politikaları yeni değil

Polisin bu faaliyetleri yeni değil. Özellikle son bir yılda DHF’ye ve DHF üyelerine dönük saldırılar giderek yoğunlaşıyor. Polis kimi zaman DHF üyelerini telefon ile arayarak tehdit ve tacizde bulunurken, kimi zamanda insanları tehdit ederek ya da vaatlerde bulunarak onları “ajanlaştırmak” istiyor. Demokratik hak mücadelesine dönük bu saldırılar özellikle son dönemde Meclisten geçirilmeye çalışılan “İç Güvenlik Paketi” ile daha da yoğunlaşacaktır. Sayılgan’ın önünü keserek bu paketten bahseden polisler, her türlü hukuksuzluk ile baskılarını arttıracaklarını açıkça ifade etmiştir.

Önceki İçerikMKP 3. Kongre Kararlarını kavrayalım, kavratalım! (12)
Sonraki İçerik“KERBELA ÇÖLÜ” VE KAN GÖLÜ…