HABER MERKEZİ (04.04.2016)-Başbakan Davutoğlu geçtiğimiz günlerde yaptığı grup konuşmasında “Asıl işlerde çalışan personelimizi kamuya alıyoruz. Ayrıca, yardımcı işlerde çalışan kardeşlerimizi de kamuya almayı kararlaştırdık. Böylece ister asıl iş olsun ister yardımcı iş olsun, dışarıda kalan tek bir taşeron işçisi kalmayacak inşallah. Söz konusu çalışanlarımız, özel sözleşmeli olarak aldıkları ücretle beraber çalıştıkları yerlerde çalışmaya devam edecekler. Bu süre içerisinde herhangi bir suistimale izin vermeyeceğiz.” dedi. Ancak bir yandan “kadro müjdesi” veren AKP, bir yandan da kiralık işçilik tasarıları hazırlayarak Özel İstihdam Bürolarını yasallaştırmak ve yaygınlaştırmak istiyor. Kadro yalanına ise sendikalardan tepki yağıyor. Kadro adı altında yıllar boyunca işçilerin mücadeleleri ile kazanılmış kıdem tazminatı hakkı ve diğer haklar gasp edilmek isteniyor.
Bir yandan AKP, özellikle yandaş medyası ile “işçileri çok düşünüyoruz” algısı oluşturmaya çalışırken, bir yandan da işçiler ülkenin dört bir yanında eylemlerine, grevlerine devam ediyor. İşçilerin talepleri arasında başı çeken ise istedikleri sendikada örgütlenerek, sendikal haklarını kullanma talebi.
İnci Plastik işçileri temsilcilerine sahip çıkıyor
Gebze’de Öz İplik-İş Sendikası’nın örgütü olduğu İnci Plastik fabrikasında işçiler, işten atılan temsilcilerine sahip çıkarak fabrika önünde eylem yaptı. İşçiler yapılan eylemde patrona ve temsilcilerin görevden alınmasına zemin hazırlayan Hak-İş’e bağlı Öz İplik-İş Sendikası’nın yöneticilerine tepki gösterdiler.
İşçiler adına yapılan açıklamada, “Sendikaların demokratik bir şekilde yönetilmesi ve aile şirketi olmaktan çıkarılması için mücadele ettik” dendi. Bu mücadele sırasında üretime olumsuz yansıyacak hiçbir girişimde bulunulmadığı kaydedilen açıklamada, buna karşın patronun sendikacıların tarafında yer alarak işyeri temsilcilerinden Kürşat Yalçın’ı işten attığı dile getirildi. Açıklamada “21 gündür fabrikada yemek yemeden, alkış ve slogan atarak, işyerinin önünde bekleyerek eylem yapmaktayız. Bu eylemler sırasında diğer temsilcimiz Önder Demir’in 22 Mart’ta işten çıkarılması öfkemizi bir kat daha artırdı” dendi.
Sendika Genel Başkanı Murat İnanç’ın üye işçilere argo söz kullandığı, İstanbul İl Başkanı İsmail Demir koparanın ise “Eylemler bitmeden gelmeyiz” dediği, Zeynep Uyar isimli kişinin ise işten atmalar için “ilahi adalet” dediği aktarılan açıklamada, “Eylemler bittikten sonra hangi yüzle buraya gelecekler. Temsilcilerin işten atılmasına yönelik personel müdürünün, temsilcilerin patronun gücünü kullanmasına müsaade etmediğini söylemesi, başka bir yöneticinin de temsilcilerimizin işveren karşısında çok dik durduğunu söylemesi bizlerin davamızda ne kadar haklı olduğumuzu göstermektedir. Biz işçileri temsil edenler tabii ki işveren karşısında dik duracaklar” dendi.
Yaşanan sorunun artık sadece İnci Plastik işçilerinin değil, tüm işçi sınıfının sorunu olduğuna dikkat çekilen açıklamada, “Bursa’da Renault işçilerinin başlattığı ve işçi sınıfını uyandıran direnişin artık bizler de bir neferiyiz. Bu haklı davamızda tüm işçi kardeşlerimizin desteğini bekliyoruz. Sonucu ne olursa olsun mücadeleden vazgeçmeyeceğiz” dendi.
Jantsa’da işçiler 3 yıllık sözleşmeye tepkili
Jantsa fabrikasında işçiler, 3 yıllık sözleşmeye tepki gösterdi. Birleşik Metal-İş İzmir Şubesinin örgütlü olduğu fabrikada, işçiler “Sözleşmenin 3 yıllık olduğunu söylemediniz, sözleşmeden imzalandıktan sonra haberimiz oldu” dedi.
Aydın’da bulunan fabrikada 2014 sonrasında işe giren işçilerin ücretlerine asgari ücret artışı dışında zam yapılmadığını dile getiren işçiler, “Sosyal yardımlar gibi ek ödemeler çıkarılınca net 1300 lira ücret alan sendika üyesi işçiler var” dedi.
İşçiler daha önce 3 yıllık sözleşme dayatmasına karşı greve çıkıldığını aktardı. MESS kapsamı dışında bulunan Jantsa fabrikasında, patron ile Birleşik Metal-İş imzalanan 3 yıllık sözleşmeyle işçi ücretlerine birinci yıl yüzde 31.59 oranında zam yapıldı. Sözleşmenin 2. yılında ücret ve sosyal ödeneklere tüketici fiyatları endeksi artışı oranı artı yüzde 2, 3. yılında ise tüketici fiyatları endeksi artışı oranı artı yüzde 3 artış yapılacak. Yeni işçiler bu zam oranıyla ücretlerinin asgari ücret seviyesinde kaldığını belirtti.
Cardin Concept’te işçilerden işten atılan 9 arkadaşı için eylem
Eskişehir’de bulunan Cardin Concept fabrikasında çalışan işçiler, işten atılan temsilcilerine sahip çıktı. Öğle arasında bahçede toplanan işçiler, yemekhaneyi boykot ettiler.
Disk’e bağlı Tümka-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu fabrikada, 45 gündür sendikal faaliyet içinde bulunarak Cardin Concept Fabrikasında çoğunluğu alarak 250 kişinin örgütlendiğini söyleyen Tümka – İş Sendikası Genel Sekreteri Muammer Çifçiler fabrika önünde yaptığı açıklamada, “İşçiler anayasal haklarını kullandılar ve sendikaya üye oldular. Fakat son günlerde işveren tarafından yoğun baskı ve tehditlerle ‘Ya iş ya sendika’ gibi söylemlerle işçiler korkutulmaya çalışıldı” dedi.
İşçiler üzerinde korku psikolojisi oluşturulmaya çalışıldığını ifade eden Çifçiler, “İşten çıkarılan 9 arkadaşımızı öncü kadro olarak nitelendirdiler ve haksız yere işten çıkardılar. Üstüne işveren tarafından ‘Ya ölürüm ya öldürürüm ama ben bu sendikayı bu fabrikaya sokmam’ diye baskı yapıldı. İşçilerden e-devlet şifresinin istendiğini duyduk. Bu şekilde işçileri istifa ettireceklermiş. Böyle bir şey yapılmak istenirse Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunacağız. Bizler suç işlemedik. İşçiler anayasal haklarını kullandılar ve sendikaya üye oldular” diye konuştu.
Sakarya’da bulunan bir otomotiv yan sanayi fabrikası Başkurt Motor’da 100 işçi, sözleşmede anlaşmaya varılamaması üzerine grev başlattı.
Çelik-İş Sendikası’nda örgütlü olan 100 işçi greve başlarken, örgütsüz 100 işçi ise çalışmaya devam ediyor. Çelik-İş Sendikası Genel Eğitim Sekreteri Ferhan Öner “4 aydır burada sözleşme sürecindeyiz. Fakat olumlu sonuçlanmadı. Bu grev kararını işçi ile beraber aldık” dedi. Sendikanın Sakarya Şube Başkanı Rıfat Kurt ise anlaşmaya hazır olduklarını belirterek, İşçi arkadaşlarımızın taleplerine tamam dedikleri an sözleşmeyi imzalarız” diye konuştu.
Eğitimciye şiddeti 5 sendika protesto etti
Ordu’nun Altınordu ilçesinde bulunan Durugöl İlkokulu’nda görev yapan Cemil Madak’ın, 26 Mart’ta bir veli tarafından silahla darp edilmesinin ardından Eğitim Sen, Türk Eğitim Sen, Eğitim İş, Aktif Eğitim Sen ve Anadolu Eğitim Sen saldırıya tepki gösterdi.
Okul’un bahçesinde yapılan ortak açıklamada, “26 Mart Cumartesi günü alçakla bir saldırıya uğrayan arkadaşımıza destek olmak, meslek onurumuza el uzatanlara karşı bir arada olduğumuzu göstermek için buradayız. Üzülerek ifade etmeliyiz ki, şiddet, toplumsal bir sorun olmaya devam etmektedir. Durugöl İlkokulunda değerli öğretmenimiz Cemil Madak, bir öğrenci velisi tarafından tabanca ile okuldan kaçırılmaya çalışılmış, tabanca kabzasıyla ile darbedilmiş ve alnına silah dayanarak ölümle tehdit edilmiştir. Bu saldırıyı yapanları kınıyor, öğretmene el kaldıran zihniyeti kınıyoruz” ifadelerine yer verildi.
Beşiktaş Belediyesi’nde direnişe geçen işçilere saldırı
Beşiktaş Belediyesi’nde taşeron olarak çalışan temizlik işçileri, maaşlarının 400 TL düşürülmesine karşın eylem yapmıştı. Bunun üzerine Belediye 9 işçiyi işten çıkardı.
Beşiktaş Belediyesi’nin işten attığı temizlik işçileri direnişe başladı. Belediye binası önünde yaptıkları açıklama ile direnişe başlayan işçilere zabıta ve polis saldırdı.
İşçiler yapılan saldırıya karşın oturma eylemlerini devam ettirdi. Yapılan açıklamada, işe geri dönene kadar direnişin devam edeceği vurgulandı.
Midal Kablo’da 17 işçi işten çıkarıldı
Bilecik’te bulunan Midal Kablo Sanayi ve Ticaret AŞ bünyesinde çalışan işçiler DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası’nda örgütlendi. Bunun üzerine fabrikada çoğunluğu sağlayan sendika, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na toplu iş sözleşmesi için yetki başvurusunda bulundu ve 25 Mart tarihinde de yetki için gerekli çoğunluğu sağladığına dair yazı bakanlık tarafından sendikaya iletildi.
Birleşik Metal-İş’in yetkiyi almasının üzerine ise patron, sendika üyesi 17 işçiyi işten attı. Sendika üyesi işçiler üzerine ise baskı oluşturulmaya başlandı. Birleşik Metal-İş üyesi 30 işçinin işten atılacağı ve sevkiyat bölümünün taşeron firmaya devredileceği söylenerek işçiler üzerine baskı oluşturmaya çalışılıyor.
Patronun işçilere yönelik, işçilere “Sendika istiyorsanız Türk Metal’e üye olun” dediği ifade edildi.
Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Birleşik Metal-İş Sendikası da “Midal Kablo işvereni derhal işten çıkarmaları durdurmalıdır ve işçilerin sendika seçme özgürlüklerini hiçe sayarak, ‘sendika istiyorsanız Türk Metal’e üye olun’ baskılarına son vermelidir” dedi.
Baskı, sürgün, cezalara son! Grev sendikal haktır
KESK’in 29 Aralık tarihinde aldığı karar doğrultusunda 1 günlük iş bırakma eylemine katılan 300 eğitim emekçisine, Aydın İl Eğitim Müdürlüğü tarafından soruşturma açılması yapılan basın açıklaması ile protesto edildi.
Eğitim Sen Aydın Şube Başkanı Ali Gün’ün okuduğu basın açıklamasında, sendikal hakkın kullanılmasına karşı açılan soruşturmanın ve baskıların yasaları çiğnemek anlamına geldiği söylendi ve “Bir yerlerden alınan emirlerle sendikal hakkımızı kullandığımız için ceza verilmeye çalışılıyor, baskılar cezalar bizleri yıldıramaz” dendi.
Eylemde, “Baskı, sürgün, cezalara son! Grev sendikal haktır” yazılı pankart açıldı.
Aliağa’da işçi katliamlarına karşı iş bırakıldı
İzmir’in Aliağa ilçesinde bulunan Ege Çelik Sanayi adlı firmada gemi sökümü yapıldığı sırada, Ercan isimli bir işçi, kesimcilerin kestiği parçaların altında kalarak yaşamını yitirdi.
Yaşanan işçi katliamının ardından bölgede bulunan işçiler iş bıraktı.
TOFAŞ’da işçiler kazandı
Geçtiğimiz yıl yaşanan metal direnişinin ardından işten atılan TOFAŞ işçileri, işe iade davası açmıştı. İşçiler işe iade davasını kazandı.
Bursa 3. İş Mahkemesi, 40 işçinin iş akitlerinin feshinin geçersizliğine ve işe iadelerine karar verdi. Ayrıca boşta geçen 4 aylık ücret ve diğer hakların ödenmesi istendi. Patronun işe başlatmayı reddetmesi halinde ise işçilerin kıdemine göre 4-8 ay arasında tazminat ödemesine karar verildi.
Çelik-İş’e üye olduktan sonra işten atıldıklarını hatırlatan işçiler “Bu karar haklılığımızı göstermiştir. Lakin sendikal sebepten dolayı işten atıldığımız bu kararda yer almadı. Bu konuyla ilgili Yargıtay’a başvuracağız” dedi.
Mahkeme sonrası haklı olduklarının kanıtlandığını söyleyen işçiler sendikal sebepten atıldıkları kararı çıkmamasına da tepkili. Mahkemenin vermiş olduğu kararın hem işvereni hem de işçiyi memnun etme olarak niteleyen işçiler, “Burada mahkeme iki tarafı da memnun etmek istemiştir. İşten haksız yere atıldığımızın bir kanıtıdır bu, fakat sendikal sebepten atıldığımız yönünde bir karar çıkmaması bizi üzdü. Biz bu kararı temyize götüreceğiz. Biz sonuçta sendikal bir mücadele yürüttük ve bundan dolayı atıldık. Bu karar sevinç yarattığı gibi burukluk da yarattı. Yani bu karar ne şiş yansın ne kebap kararıdır” diyen işçiler sözlerine şöyle devam etti: “Bu karar şu an TOFAŞ’ta çalışan arkadaşlarımıza da büyük bir moral oldu. Arkadaşlarımız vermiş olduğumuz mücadelenin ne kadar haklı bir mücadele olduğunu bir kez daha gördü” dedi.